|
|
SERVET YILDIRIM
Faiz indirimi en erken aralıkta
Beklenenden düşük çıkan ekim enflasyonu bazı piyasa oyuncularında yılın yedinci faiz indiriminin kasımda yapılacağı beklentisini yarattı ancak çok yakında bir indirim beklenmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Merkez Bankası faizi düşürmek için en azından aralık ayını bekler.
Merkez Bankası her fırsatta faiz indirirken geçmiş değil gelecek enflasyona baktığını vurgulamış ve "iyi" çıkan her enflasyon verisinden sonra faiz indirim beklentisi doğmasının önüne geçmeye çalışmıştı. Buna rağmen her olumlu enflasyon rakamının ardından faiz indirimi konuşuluyor. Banka yetkilileri aynı şekilde sadece bekleyiş anketlerine bakarak faiz beklentisine girilmesinin de yanlış olduğunu söylüyorlar.
Bekleyiş anketleri gelecek enflasyonu tahmin edebilmek için bakılan faktörlerden sadece biri. Bunun yanı sıra Merkez Bankası'nın kendi tahminleri, kamu ve özel sektör fiyatlama davranışı, kurlar ve ödemeler dengesi, toplam arz ve talep, ücretler, istihdam ve işgücü birim maliyetleri ve dış ekonomik gelişmelere de bakılıyor.
Bu yılki yüzde 20'lik hedefin tutturulacağı artık neredeyse kesinleşti, bundan sonra banka 2004 hedefine yoğunlaşacak. Bir faiz indiriminin bu hedefi tehlikeye sokmayacağından emin olması halinde indirim gelebilir. Bunun için en azından aralık beklenecektir. Aralıktaki bir indirim ile banka "Gidişatı olumlu görüyorum, 2004 enflasyon hedefine ulaşılacağını öngörüyorum" mesajını verebilir, tabii yeni bir risk görmezse. Ancak benim edindiğim izlenim, Merkez Bankası kendisini faizi indirmek için zorunluluk içinde görmüyor. Onun aklı fikri enflasyonda. Önümüzdeki dönemde enflasyon hedefine ulaşılması için faiz indirimi yerine gerekirse faiz artırımına bile ihtiyaç duyulacağı zamanlar olabilir. Bu nedenle faiz indirimine alışan kamuoyunun muhtemel bir artış fikrine de hazırlanması gerekebilir.
Merkez Bankası'na baskı gelmez
Bu yıl özellikle yaz aylarında AKP ve ihracatçılardan faiz indiriminde geç kaldığı suçlamasıyla karşılaşan Merkez Bankası, şu anda daha rahat bir konumda bulunuyor. Kurlarda son haftalarda görülen artışın da etkisiyle bu aşamada siyasilerden bankaya faiz baskısı gelmesi beklenmiyor. Kur tekrar 1.400.000'lere inerse böyle bir baskı tekrar söz konusu olabilir ama mevcut seviyelerde değil. Şu anda pek çok kesim için oldukça iyi bir denge var. Cari işlem açığı kontrol edilebiliyor, diğer taraftan iç talep ve enflasyon azmıyor. Hükümet, BDDK'nın özerkliğinin korunmasının uzun vadede nasıl kendi işine yarayacağını henüz göremedi ancak Merkez Bankası BDDK'ya göre daha şanslı. Başlangıçta programın devam etmesinin gerekliliği ve Merkez Bankası'nın enflasyonu indirmekteki rolünü anlayamayan hükümetin para politikasına olan güveni, enflasyonun banka tahminleri doğrultusunda gerilemesiyle arttı. Bu değişimi son haftalarda başbakanın ve bakanların açıklamalarında ve değişen üsluplarda görebiliyoruz.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|