|
 |
|
Ege'de kaçak avı
Afyon'da cezaevi nakil aracından kaçmayı başaran üç mahkûm için bölgede adeta bir sürek avı başlatıldı. Firara ilişkin ayrıntılar da netleşti. Firarilerin yanlarında getirdikleri anahtarlarla kelepçeleri açtıkları ortaya çıktı
Ankara Ulucanlar Cezaevi'nden başka illerdeki cezaevlerine sevk edilirken Afyon yakınlarında jandarmaları etkisiz hale getirerek firar eden üç hükümlüyü bulmak için Ege'de yaklaşık bin 200 jandarma ve polis harekete geçti. Yetkililer gasptan hükümlü mahkûmların yeniden suç işlemesinin engellenebilmesi için geniş çaplı bir aramanın başlatıldığını ve vatandaşlardan da bu konuda yardım beklediklerini bildirdiler. Bu arada mahkûmların araçtan ayrılmadan önce banka soyacaklarını konuştuklarının belirlenmesi üzerine tüm çevre illerdeki polis ekipleri, banka soygunlarına karşı duyarlı olmaları için uyarıldı.
MENTEŞELERİ SÖKTÜLER
Öte yandan firarilere katılmayı reddettikleri için jandarmalarla birlikte ring aracına kilitlenen diğer üç mahkûmun ifadeleri, film gibi kaçışın bir dizi ihmal sonucu kolayca gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Mahkûmların ifadeleri çarpıcı ayrıntıları da içerdi.
Buna göre firar şöyle gelişti Ankara'dan Antalya, İzmir ve Ayvalık cezaevlerine sevk edilmek üzere önceki gün yola çıkarılan hükümlüler cezaevinde ele geçirdikleri kelepçe anahtarlarını da yanlarına aldılar. Araca bindikleri sırada üst araması yapılmayan ve en büyüğü 26 yaşında olan mahkûmlardan Hüseyin Şahin, Mehmet Çiçekli, Hayrettin Çelik, Ümit Erişli, Mevlüt Er ve Fatih Narlı yolda kelepçeleri açmayı başardılar. Elleri çözülen mahkûmlar, daha sonra askerlerle hükümlüler arasında bulunan ara kapının menteşelerini söktüler. Ring aracı Afyon'a yaklaştığı sırada mahkûmların hepsi birden ara kapıya yüklenerek yıktılar ve askerlerin bulunduğu bölmeye geçtiler.
Bu sırada hükümlülerden biri bir jandarmanın elindeki silahı alarak ateş etti. Durdurulan aracın içindeki boğuşma yaklaşık on dakika kadar sürdü. Boğuşmanın ardından ring aracını ele geçiren mahkûmlar kaçış hazırlığı yapmaya başladılar.
Ancak birlikte hareket etmelerine rağmen mahkûmlardan üçü son anda firardan vazgeçti. Bunun üzerine Şahin, Çiçekli ve Çelik, kendileriyle birlikte kaçmayı kabul etmeyen mahkumlarla jandarmaları ring aracına kilitlediler. Üç mahkûm daha sonra askerlerin elbiselerini giydiler. Mahkumların araçtan ayrılmadan önce kendi aralarında, "Bundan sonra büyük oynamamız gerekiyor. Banka soyacağız" diye konuştukları duyuldu. Mahkûmlar araçtan indikten sonra iki ayrı aracı gasp ederek yollarına devam ettiler. Firarilerin son görüldüğü nokta Manisa oldu. Burada gasp ettikleri kredi kartıyla benzin aldılar.
Dün öğle saatlerinde de üç hükümlünün son olarak gasp ettiği 34 U 7392 plakalı Opel marka aracın İzmir'in Balçova ilçesinde görüldüğü ihbarını alan polis bölgede geniş çaplı bir operasyon başlattı. İlçenin tüm giriş ve çıkışları kapatıldı, araçlar tek tek arandı ancak firarilerin izlerine rastlanamadı. İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş telsizden yaptığı anonsla aranan kişilerin kentte olabileceği uyarısını yaptı. Bu arada kaçakların uzun namlulu silahlar taşıdıkları da hatırlatıldı. Bu olayın ardından Narlıdere'den ikinci ihbar geldi. Burada da yaklaşık bir saat boyunca köşe bucak arama yapan polis ekipleri herhangi bir sonuca ulaşamadı. Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı da üç hükümlü hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı.
EVİNİ ARAMIŞ
Bu arada firari mahkûmlardan birinin önceki gün sabah saatlerinde babasını arayarak kaçışının işaretlerini verdiği anlaşıldı. İzmir'de oturan Hüseyin Şahin'in babası Eyüp Şahin, oğlunun sabah kendilerini arayarak, "Anne, baba hakkınızı helal edin" dediğini söyledi.
Oğlunun arkadaş kurbanı olduğunu iddia eden Şahin, "Oğlum ne diyorsun' dedik. Meğer kaçma planı yapmış. Bir çocuğu var. Arkadaş kurbanı oldu. Belki de tahliye olabilirdi. Kendi başını yaktı. Bu oğlumun yaptığı işler nedeniyle polislik mesleğini bırakıp emekli oldum" diye konuştu.
Yasin DURMAZ - Serkan KARAYOM
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
