|
 |

EMRE AKOZ
Habibe hanim diyor ki...
'SAYIN' HAKIM HALKI KIZDIRDI
Haberi biliyorsunuz Yargitay Dorduncu Ceza Dairesi Baskani Fadil Inan, sanik Hatice Hasdemir Sahin'in ifadesini almasi gerekiyordu. Ancak hakim Inan, "Burasi mahkeme, turbanla giremezsin" diyerek Sahin'i salondan cikardi.
Dun sabah evde haberi gazetelerden okuduktan sonra bu konuda kapsamli bir yazi yazmayi planladim. Calisma odasina girdim. Yillardir bizim eve temizlige gelen Habibe hanim toz aliyordu.
"Su olayi bir yaziverin" dedi, "hem de uzun uzun yazin..."
Ilk kez boyle bir talepte bulunuyordu Habibe hanim. Sasirdim. Neyi kastettigini sordum.
"Hani" dedi, "basi ortulu diye kadincagizi mahkemeye almamislar ya... Iste onu yazin."
"Peki ne yazayim?.."
****
Habibe hanim makineli tufek gibi konusmaya basladi. Hic teklemeden, durmadan, bir solukta aynen soyle dedi
"Biz onca savasi bugunleri gormek icin mi yaptik? Muslumanlar bagimsiz olmamiz icin bosuna mi oldu? Bizi dusmanlarin eline biraksalardi onlar da herhalde ayni muameleyi yapardi. Ne demekmis basi kapali diye kadina savunma izni vermemek! Suc islemisse cezasini kesersin. Ona neymis kadincagizin giysisinden? Ister inancindan orter basini, ister baska seyden. Demokrasi diyorlar, ozgurluk diyorlar, cumhuriyet diyorlar, sonra da boyle yapiyorlar. Valla yazin bunu..."
****
Habibe hanim ilkokul mezunu. Anadolu'da dogmus. Uzun sure koyde yasamis. Derken Istanbul'a gocmusler. Evlere temizlige gidiyor. Oruc tutuyor. Sadece dini bayramlarda calismaz. Bizim evde namaz kildigini hic gormedim.
Habibe iste boyle diyor.
Benim ayrica bir sey yazmama gerek kalmadi.
Soylediklerinin altina imzami atiyorum.
Televizyon cocugu
Art Buchwald'i bilir misiniz? Amerikali bir gazetecidir. Ancak asil ozelligi, kâh gundelik hayat, kâh siyaset hakkindaki son derece girgir, ironik, kinayeli yazilaridir.
Buchwald bir keresinde (1959) TV hakkinda soyle demis "Televizyonun ciddi bir sorunu var Ikinci sayfasi yok."
Cok hos bir soz degil mi? Gazeteyle TV'nin farkini ortaya koyuyor.
Hadi diyelim gunumuzde zap yapmayi; o kanal senin, bu kanal benim dolasmayi ikinci hatta 50'nci sayfayi cevirme olarak gorebiliriz. Peki ya sinema ile TV arasindaki farka ne diyecegiz?
Bakin itiraf.com'a Antalya'dan yazan 29 yasindaki bir kadin ne demis
"Bes yasindaki oglumu ilk defa sinemaya goturdum. Evden cikmadan once sinemada sessiz olunmasi gerektigi gibisinden on bilgiler verdim. Ama bir noktayi unutmusum. Film basladiktan 10 dakika sonra, 'Bunun baska kanali yok mu' diye tepinmeye basladi. Apar topar ciktik. Hayatimda bu kadar rezil oldugumu hatirlamiyorum."
Kalibi dinlendir(me)
Gecen gun sosyoloji profesoru, Cumhuriyet gazetesi danismani Emre Kongar ile konustuk. Bir konuyu merak etmis "Fiat reklaminda yeni bir motordan soz edilirken 'kesif' denmis. Halbuki 'icat' denmeliydi. Siz bunu yazmistiniz, bir cevap geldi mi?" Hayir gelmemisti. Milyonlarca seyirci o hatali cumleleri dinlemeyi surduruyordu.
Bu arada Emre hoca soyle dedi "Peki Turkcell reklamindaki hatayi fark ettiniz mi?" Hangisi? "Hani Kadir Copdemir, Selo'ya, 'Ne diye bu kadar ugrasiyorsun ya... 'Kalibi dinlendirsene' diyor."
Dogrusunu ogrenelim
Evet? "Iyi de kalibi dinlendirmek, argoda 'olmek' demek. Birisi icin 'kalibi dinlendirdi' dediniz mi, o kisinin oldugunu anlatirsiniz; calismayi biraktigini, dinlenmeye cekildigini degil."
Emre Kongar bu iki hatayi dun Cumhuriyet'te yazdi. Ben de buraya almak istiyorum. Sabah okurlarinin da aklinda bulunsun.
Biz bu arada Hulki Aktunc'un 'Buyuk Argo Sozlugu'nden deyime bakalim...
Kalibi dinlendirmek (Turkce) Olmek.
"Kalibi dinlendirdi, sozu sevilmeyen kisiler ve hayvanlar hakkinda soylenegelmistir" diye not dusmus Abdulbaki Golpinarli, 'Tasavvuftan Dilimize Gecen Deyimler ve Atasozleri' baslikli yazisinda.
Aktunc'un kitabindaki diger 'kalipli' deyisler soyle... Kaliba cekmek Cinsel iliskide bulunmak. Kaliba girmek Cinsel iliskide bulunmak, birlesmek.
Dikkat Bir dilin ruhunu kelimelerden cok deyimler yasatir!
"FILMIN KRITIK NOKTALARINI YAZMAYIN!"
Okurumuz Cenk Herdem'in bir itirazi var "Belki de bu sozlerin muhatabi siz degilsiniz ama merak ettigim bir sey var Bir filmin can alici noktalarini, hatta sonunu yazmak gazetecilige uyar mi? Once Asmali Konak filmi icin bu yapildi. Simdi de Matrix Revolutions... Ben filmi haber cikmadan once seyrettim, cok da etkilendim ama filmle ilgili o kadar kritik noktalari anlatmanin ne geregi var? Kuyruklarda bekleyen insanlara haksizlik yapiliyor. Eger filmi izlememis ve haberi okumus olsaydim ofkeden kudururdum." Bence okurumuz yerden goge kadar hakli.
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|