|
 |


Burokrasinin oyuncaklari
AB Ilerleme Raporu'ndan ve TEKEL'e tekliflerin beklentilerin bir hayli altinda kalmasindan sonra yapilan yorumlarda oklar bir kez daha burokrasiye cevrildi.
AB'den gelen elestirilerle baslayalim. Avrupa Parlamentosu uyelerinden Hollandali Arie Oostlander ile Luksemburglu Jacques Poos, bu hukumetin "Son donemlerin en basarili yonetimi" oldugunu, ancak burokrasinin siyasi iradeye karsi direnise gectigini belirttiler.
AB Komisyonu'nun genislemeden sorumlu uyesi Gunter Verheugen daha acik konustu "Turk Hukumeti yogun bir reform cabasi icinde ama mevcut devlet mekanizmasinin degistirilmesi cok zor."
Zaten Ilerleme Raporu'nda da bu gorus ya da gercegin derin izleri var "Hukumet siddetle direnen devlet sistemine AB standartlarini kabul ettiremedi. Hukumetin iyi niyetli olduguna inaniyoruz ama devlet mekanizmasinin bazi kesimlerinde direnis hâlâ yogun..."
En az 3 milyar dolar beklenen TEKEL'e tekliflerin 1.5 milyar dolari bulmamasinin faturasi da gerek ic, gerekse dis basindaki yorumlarda burokrasiye kesildi. Konunun uzmani kose yazarlarindan "Burokrasinin yabanci sermaye dusmani oldugunu" iddia edenler bile cikti.
Yonetememe krizi
Ancak kiyameti koparan yorum, daha dogrusu suclama, dunyanin en etkin iki ekonomi gazetesinden biri olan Financial Times'tan geldi. Gazete TEKEL'e teklif veren firmalardan birinin danismaninin ifadelerine dayanarak soyle dedi "Turkiye'de yatirim ortami yabanci sermaye icin henuz dostane degil. Ahlaksiz burokraside yolsuzluk cok yaygin durumda..."
Ister "olcusu kacmis" deyin, ister "asiri gercekci" bulun ama Financial Times'in bu tespitini arkadasimiz Okan Muderrisoglu'nun bugun SABAH'ta yer alan haberi de dogruluyor. Yatirim Ortamini Iyilestirme Koordinasyon Kurulu'nda bakin isadamlari nasil feryat etmis "Burokratlarin elinde oyuncak olduk. Burokratlar sizi de, bizi de oyuncak etti."
Daha da onemlisi, Devlet Bakani Ali Babacan'in da "Verimsiz, tembel diye iki genel muduru gorevden almak istedim ama Kosk'ten dondu" diyerek bu yakinmalara katilmasi.
Babacan ilk degil. Bugune kadar hukumetin bircok yetkilisinden benzer cumleleri duyduk. Hatta Basbakan Erdogan cok degil, gecen ay Turkiye'deki idari sistemin bir "yonetememe krizi" icerisine girdigini, "Klasik burokratik yapinin, ulkenin ve toplumun potansiyelinin harekete gecirilmesini engelleyici bir islev gordugunu" soyledi.
Direnis kirilir mi?
Care? 4 ay once Erdogan'in da katildigi bir TUSIAD toplantisinda burokrasiden dert yanan, "Kanunlari bile onlar yaziyor" diyen AK Parti Istanbul Milletvekili Alaattin Buyukkaya'ya isadami Tugrul Erkin'in muthis cevabi fazla soze gerek birakmiyor "Iktidar burokrasiden sikayet edemez. Ederse iktidar olamaz."
Burokratik yapida koklu bir reform ongoren Kamu Yonetimi Temel Kanunu Tasarisi gorusmeleri sirasinda milletvekillerinin bu sozleri sik sik hatirlamalari ve hatirlatmalari gerekiyor. Burokrasinin "Sorumsuz ve sorunlu" yapisinin ters cevrilip "Sorumlu ve sorunsuz"a donusturulmesi sart.
Bunun da yolu, tasarinin 46'nci maddesinde ongorulen "Hukumetlerin kendi ekipleriyle gelip gitmeleri" sistemine gecmek. Yani iktidara, Erdogan'in deyimiyle, "vucut dili"ni anlayacak kamu yonetimi olusturma yetkisini tanimak.
Cunku Ankara'daki burokrasi "Devlette sureklilik esastir" ilkesini ne yazik ki, "Gelene agam, gidene pasam" piskinligine indirgedi...
Mesajlariniz icin:
esafak@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|