kapat
08.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMI
limasollu
TURKIYE
DUNYA
POLITIKA
SPOR
MEDYA
SERI ILANLAR
METEO
TRAFIK
SANS&OYUN
ACIL TEL



GREENCARD

MEHMET BARLAS


Coca Cola'nin tarihi de, dunya tarihinin parcasidir!

Genel kultur kavraminin icerigi, "Dunyali" olmaya karar verdiginiz zaman nitelik ve boyut degistirir.

Ornegin tarih kulturu, Osmanli padisahlarinin isimlerinden veya Ataturk'un hayat oykusunden cok oteye sinirlara tasinir.

Hergun hayatinizi etkileyen markalarin arkasindaki sirketlerin oykuleri de tarihin kapsamina girer mesela..

"Executive Excellence" dergisinin son sayisinda, Coca Cola Genel Muduru Doug Daft'in, Dunya Gida Endustrisi Zirvesi'nde yaptigi konusmanin ozeti vardi.

Coca Cola'yi bulan eczaci Doc Pemberton, 1880'lerdeki Atlanta kentinin daginik ortamini gozlemlemis.

Amerikan ic savasindan yenilgi ile cikan Guneyli eyaletlerden olan Georgia, 1880'lere gelirken, yeniden insa ediliyormus.. Meyhaneler dolu, icki tuketimi patlama halindeymis.

Icki icmeden de, insanlarin bir araya gelip, kavgasiz dovussuz sohbet edecegi mekanlara ozlem varmis.

Bu sekilde "Soda Fountain"i gelistirmisler.

Kahvehane ile bar arasi mekanlarda, cesitli meyve serbetlerine, soda ve buz eklenerek bir alkolsuz icki uretilmis.

Doc Pemberton da bu sirada Coca Cola'nin serbetini yapmis. Bu renkli gazoz, "Soda Fountain"larda satilmaya ve sevilmeye baslamis.

Pemberton, hemen Kuzey'li enerjik bir isadami olan Frank Robinson ile ortaklik kurmus.

Robinson "Coca Cola" adini yaratip, bunu patentlemis. Bir pazarlama agi kurup, Coca Cola'yi Atlanta sinirlarinin otesine tasimis.

Simdi Coca Cola, dunyanin en buyuk icecek sirketi. Bunun yaninda Evian, Danone, Nestle gibi sirketlerle ortak, su, cay, kahve isinde de var.

Simdi Coca Cola'nin hayat oykusu bilinince, bundan ne cikar demeyin?

Coca Cola, Amerikan ic savasi sonrasinda yeni kurulan duzenin bir yan urunu olarak ortaya cikmistir. Bu urun, pazarlamacilik mesleginin becerileri ile buyumus, globallesme ile dunya markasi olmustur.

Ornegin simdi hepimizin ozellikle GSM cep telefonlari ile tanidigimiz Finlandiya'nin "Nokia"si da, 1860'larin sonunda, Fredrik Idestam adinda bir girisimci tarafindan, agac sanayiinde calismak, kagit uretmek uzere kurulmustur. Bu sirket 1966'ya kadar agac ve seluloz yaninda, sadece lastik ve kablo uretimi ile ugrasmistir.Ornegin 1973'te, Nokia markasi ile bilinen en unlu urun, lastik cizmedir.

Sonra 1975'te sirket stratejik bir karar aliyor ve elektronik alanina geciyor.

1975'te Mobira el telefonu, 1987'de televizyon alicilari imalati basliyor. Ve 1989'da, "Dijital Teknoloji"ye geciliyor. Ilk GSM cep telefonu, Nokia markasini, 1992'de tasimis.

Su anda Nokia'nin GSM cep telefonundan sagladigi yillik ciro, 30 milyar Euro..

Bir agac ve lastik sirketinin, tum gecmisi reddedip, dijital teknolojiye gecmesi, ilgi cekici bir tarihi oyku degil mi?

Sony'nin, Ford'un, Mercedes'in oykuleri de, size "Tarih" kavraminin degisik boyutlarini verir.

Bunlari okuyup, izlediginiz zaman, taklitci olmaktansa yaratici olmayi daha anlamli bulursunuz..

Bilirsiniz ki, Akio Morita, Imparator Meji kadar onemlidir Japon tarihinde. Veya Henry Ford, George Washington kadar onemlidir Amerikan tarihinde.

Bu sekilde, tarih ezberciligin disina cikar ve Turkiye'yi her seyin merkezi olarak gormezsiniz.

Coca Cola'nin, neden Turkiye'den fazla tanindigini anlarsiniz.

SAKA

Madem oyle, iste boyle
Yargitay 4'uncu Ceza Dairesi'nde sanik olarak yargilanacak Hatice Hasdemir, basi ortulu oldugu icin salondan cikarilmis, savunmasini yapamamis.

Yargitay Baskani da "Durusma salonu kamusal alandir" diyerek, bu uygulamayi onaylamis.

Bu durumda, basi ortululer hakkinda kamu davasi da acilmasa bari.

Hatta, kamu bunlardan vergi de almasa!.

BOL VE YONET

Gazeteler kendilerini yerken!
Avrupa Birligi'ne karsi olanlar, yine esip savurmaya basladilar.

AB yanlilari icin, "Satilik Kalemler", "Karen Fogg'un Cocuklari", "Mutareke Basini" gibi, zeka fiskiran sifatlarla, saldirip duruyorlar.

Bu sekilde, ancak "Aydinlik" dergisinde yer alacak gorusler, kendilerini buyuk ve cagdas gibi sunan gazetelerde yer almaya basladi.

Boylece o organlarda, Avrupa Birligi uyeligi icin savlarini seslendiren yazarlar, "Satilik", "Kiralik", "Isbirlikci" biciminde teshir ediliyor.

Bazilari Abdulhamid'e, bazilari da Ingiliz diplomasisine atfeder "Bol ve yonet" politikasini. Bu politikayi kim icat etmis bilmiyorum ama, bugun Turk medya sermayesi, bunu, galiba kendi gazetelerini yonetmek icin en uygun yontem olarak goruyor.

"Yalakalar ve haysiyetliler", "Vatanseverler ile hainler", "Isbirlikciler ile direnisciler", "Karen Fogg'un cocuklari ile annelerinin cocuklari", bu sekilde, ayni gazete icinde gul gibi ayni bordrodan maas aliyor.

Mesajlariniz icin: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya tiklayin

<< Geri don Yaziciya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler
omer celik

Sari Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGI BASIM YAYINCILIK SANAYI VE TICARET A.S. - Tum haklari saklidir