|
 |

Türban tartışması hukukçuları böldü
Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi'ndeki davada sanık olan Hatice Åahin'in türbanlıolduÄŸu gerekçesiyle Hakim İnan tarafından salondan çıkarılması yeni bir tartışma baÅŸlattı. Ancak hakimin bu kararı hukukçuları da ikiye ayırdı. Kimi hukukçular kararı 'yanlış ve haksız' olarak deÄŸerlendirirken, kimileri ise 'karar hukuki olarak doÄŸrudur' diyor
Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesinde görülen Belkom davası, yeni bir türban tartışması baÅŸlattı. Sanık Hatice Hasdemir Åahin'in mahkeme salonuna türbanla gelmesi, ve Hakim Fadıl İnan'ın Åahin'i türbanlı olduÄŸu gerekçesiyle salondan çıkarması, hukukçuları ikiye böldü. İstanbul Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Semih Gemalmaz, krizin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar çıkarılabileceÄŸini vurguluyarak, "Bu uygulama adil yargı hakkını ihlal ediyor. Sadece bu sebepten ötürü bile Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi'nin 6'ncı maddesine aykırı olduÄŸu sonucu ortaya çıkabilir ve sanık tarafından dava konusu yapılabilir" diye konuÅŸtu.
HAKİM SALONDA EN YETKİLİ KİÅİDİR
Galatasaray Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu ise hakimin mahkeme salonunun düzeni konusunda istediği talimatı verebilecek yetkide olduğunu söyleyerek "Duruşmaya kimlik tespiti yapılarak başlanır. Resmi belgelere iki kulağı görünen, yani saçı açık, cepheden fotoğraf konmak zorunda. Mahkemede de bu kural geçerli olmalı. Bu davada da hakim, kamu düzeni açısından bunu gerekli görmüş olabilir. Hakim, salonun düzeni konusunda en yetkili mercidir. Hukuksal açıdan yanlış bir tutum yok" diye konuşuyor.
Prof. Dr. Gemalmaz, Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi'nin 6'ncı maddesinde 'adil ve usulüne uygun yargılama hakkı'nın anlatıldığını söyleyerek, "Burada kıyafetle ilgili hiçbir madde yok. Ama yargılamada saÄŸlanan bütün güvencelerden yararlanma, mahkemede bizzat hazır bulunmasının saÄŸlanması gibi maddeler var. Åahin de bir sanık olduÄŸu için disiplin tedbiri uygulanamaz" dedi. Mazlum-Der eski ÅŸube baÅŸkanı Avukat Sadi Çarsancaklı da mahkeme eliyle hak ihlali yapıldığını vurguladı.
SOKAKLAR DA KAMUSAL ALAN
Ceza Hukukçusu Fatih Selami Mahmutoğlu ise 'kamusal alan' tarifindeki muğlaklığın bu karmaşayı yarattığına dikkat çekip, "Kamusal alan sınırının nerede başlayıp, nerede bittiği belli değil. Kamusal alan tarifi, kişinin savunma hakkı kesinlikle engellenmemeli" yorumun yaptı. Prof. Dr. Gemalmaz da 'kamusal alan' benzetmesini tamamen yanlış bulduğunu ifade ederek şunları söşyledi "Eğer bu kişi 80 yaşında bir Anadolu kadını olsaydı ya da çarşaflı köylü bir kadın olsaydı, aynı reaksiyon gösterilmeyecekti. Kişi memur, savcı ya da yargıç değil, sanık olarak orada bulunuyor. Dava konusu ne olursa olsun birey bakımından adil olunması gerekli."
Avukat Çarsancaklı ise "Sokaklar da kamusal alan olarak nitelenebilir. Ayrıca 'Kamusal alanda kişinin kendini ifade etmesi yasaktır' gibi bir noktaya geldi işler. Başörtüsüne de mini etekliye de karışamazsınız. Antidemokratik bir tutum bu" diyerek kamusal alan tartışmalarını anlamsız bulduğunu belirtti.
BARODAKİ FOTOÄRAFI TÜRBANSIZ
Sanık Hatice Hasdemir Åahin'in türbanlı olduÄŸu için mahkeme salonundan çıkarılmasını doÄŸru bulan bazı hukukçular da yok deÄŸil. GSÜ Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi YüzbaşıoÄŸlu, sanığın bu tutumuna devam etmesi halinde haklarından vazgeçmiÅŸ sayılabileceÄŸini ve davanın gıyabında sürdürüleceÄŸini belirtti. Ankara Barosu BaÅŸkanı Semih Güner ise Åahin'in aynı zamanda avukat olmasına dikkat çekiyor ve "Başı açık fotoÄŸrafı baro kayıtlarında zaten var. Türban ile duruÅŸmaya katılmasını samimi bulmuyoruz" diye konuÅŸtu. İstanbul Barosu BaÅŸkanı Kazım KolcuoÄŸlu da Semih Güner'le aynı görüşü paylaÅŸarak, sanık olarak orada bulunsa bile Hatice Åahin'in avukat kimliÄŸini taşıdığı için 'kamusal alan' olarak addedilen mahkeme salonuna türbanla girmesinin yanlış olduÄŸunu savundu.
İstanbul DGM'ye türbanla girmişlerdi
4 yıl önce İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen, 'Türban zinciri' davasında sanıklar Abdurrahman Dilipak, Ahmet Taşgetiren, Hatice Köse ve Hacer Yıldız'ın yargılanması sırasında sanıklardan Yıldız ve Köse, mahkeme salonuna türbanlı girmişti. Hâlâ devam eden duruşmalara katılan sanıklar, mahkeme salonuna türbanla gelmeyi sürdürüyor.
Türban ABD ve Avrupa'da mahkemeye girmişti
Türkiye'nin konuştuğu "kamusal alan ve türban" tartışmaları Avrupa ve Amerika'da da yaşanmıştı. Bunun en bilinen örneği Amerika'nın Florida eyaletinde yaşandı. Geçtiğimiz Mayıs ayında Sultan Freeman adlı bir kadın, ehliyetinde türbanlı fotoğraf bulunduğu ve bunu değiştirmeyi reddettiği için ehliyetine el koyan polisleri mahkemeye vermişti. Genç kadın, mahkeme salonuna yüzünde sadece gözlerini açıkta bırakan kara çarşafıyla gelmişti. Bu şekilde ifade verdi. ABD medyasının günlerce gündeminden inmeyen Freeman'ın kucağında türban şeklinde başını bağladığı küçük kızıyla birlikte basın açıklaması yaparken çekilen fotoğrafları da dünya basınında geniş yer almıştı.
Bir diğer örnek ise Almanya'da yaşandı. Geçtiğimiz ay, Feriştah Ludin adlı Afgan asıllı bir öğretmen, Karlsruhe eyaletinde iş başvurusu yaptığı okulu, başvurusunu türbanlı olduğu için reddettikleri gerekçesiyle mahkemeye verdi. Okulda da türbanını takabilmesi gerektiğini söyleyen Ludin'in başvurusu, Federal Anayasa Mahkemesi, kişinin din özgürlüğü anayasa tarafından korunduğu belirtilerek kabul edildi. Türbanlı öğretmen, mahkemeye ifade vermeye da başında türbanıyla gitmeyi tercih etmişti. Mahkemenin kararı ülke genelinde tartışma yaratsa da Federal Anayasa Mahkemesi, anayasayla bu hakkı tanıdıklarını, türbanın yasaklanması için yasal düzenleme yapılması gerektiğini açıklamıştı. Stuttgart kentindeki okulun, Feriştah Ludin'in iş başvurusu kabul etmemekte haksız olduğu da mahkeme kararında belirtilmişti.
'Kamusal alan' nedir?
Prof. Dr. Süheyl Batum (Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı)
Kamusal alan, devletin egemenlik yetkisini kullandığı yerlerdir. Bu görev ve koşullarda türban kullanılamaz. Ancak, Anayasa'da devlet, kamu alanları dışında, kamu hizmetinden yararlananlar için de laiklik ve baskı aracı oluşmaması amacıyla türbanı yasaklamıştır. Bunlar da üniversite ve okullardır.
Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı (Anayasa Hukukçusu)
Devletİn faaliyetlerini yürüttüğü yerlerdir. Hastaneler, üniversiteler, kamu hizmetlerini ilgilendiren yerler gibi. Okullarda, mahkemelerde, hükümet faaliyet alanları içine giren bütün alanlarda türban yasaktır. Devletin temeli laikliktir. Anayasa Mahkemesi kararı vermiştir. Bu ancak Anayasa Mahkemesi'nin yeni kararı ile bozulabilir.
Özlem YURTÇU - Zeynep İÅMAN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|