|
 |

Yargı tavrını gösterdi
Yargıtay'daki bir duruşmada türbanlı sanığın salon dışına çıkarılması üzerine yorum yapan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, sanığın türbanının siyasi bir amaç taşıdığını ifade etti. "Yargı tavrını göstermiştir" diyen Özkaya, türbanlı dinleyicilerin de duruşma salonuna alınmaması gerektiğini belirterek, "Asker de üniformayla mahkemeye giremez" dedi
CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Kamusal alan" tabiri ile baÅŸlayan türban tartışması, Yargıtay'ın da bu konuda tavır almasıyla yeni bir boyuta taşındı. Yargıtay BaÅŸkanı Eraslan Özkaya, türbanın siyasi bir simge olduÄŸunu, sanık, tanık ve duruÅŸmayı izleyenlerin de başörtülü olarak mahkeme salonlarına alınmaması gerektiÄŸini savundu. Özkaya, türbanın bazı mahkeme kararlarına göre de "meydan okuma olduÄŸunu" söyledi. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın üniversite öğrencileri ile kamu görevlilerinin türbanla derslere giremeyecekleri ve görevlerini devam edemeyecekleri yönündeki kararlarıyla baÅŸlayan ve 28 Åubat sürecinde Meclis baÅŸta olmak üzere bütün kurumlarda, son olarak da 29 Ekim Resepsiyonu ile devam eden türban krizinde yeni bir sayfa açıldı. Türban tartışmasını, Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi'ndeki bir davada sanık Hatice HoÅŸdemir Åahin'in türbanla duruÅŸma salonuna girmesi üzerine Daire BaÅŸkanı Fadıl İnan'ın sanığı türbanlı olduÄŸu gerekçesiyle salon dışına çıkarmasıyla baÅŸladı.
TÜRBAN SİYASİ SİMGE
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, bir grup basın mensubu ile yaptığı sohbette, türbanlı sanığı salon dışına çıkaran Daire Başkanı İnan'ın davranışında bir hata bulunmadığını, duruşmanın düzenini sağlama görevinin mahkeme başkanında olduğunu belirtti. "Yargıtay'ın bu işlemle tavrını gösterdiğini" söyleyen Özkaya şunları söyledi "Özgürlük demek, her şey demek değildir. Her sınırsız özgürlük, anarşiyi getirir. Özgürlüklerin sınırı, kamu düzenidir. Kişinin hak ve özgürlükleri, devlet düzenini ortadan kaldıracak boyutta olamaz. İşlemi yapan daire başkanının da belirttiği gibi türban mahkeme kararlarına göre bir simgedir. İnançla ilgisi yoktur. Başkan, bu işlemi yaparken, 'yasaların uygun kıldığı kıyafetle girilmesini istiyorum' diyor."
Özkaya, Yargıtay'daki işlemin yeni bir gerginlik sebebi olup olmayacağı yönündeki soruyu yanıtlarken de şöyle konuştu "Yargı hiçbir zaman, gerginlik yaratan bir kurum değildir. Gerginlik, yasaların uygulanmadığı yerde çıkar. Hukuku uyguluyor, yasaları uyguluyor diye yargının suçlanması uygun değildir. Yargı yasaları uygulamazsa asıl o zaman anarşi doğar."
BU BİR MEYDAN OKUMADIR"
Mahkemelerde şu ana kadar devam eden uygulamanın da benzer yönde olduğunu, aksine davranışların Yargıtay'ın önüne geldiğinde o konuda da karar verileceğini belirten Özkaya, konuyla ilgili olarak ayrıca bir de yazılı açıklama hazırladı. Özkaya bu açıklamasında şunları kaydetti "Muhakemenin ve tahkikatın yapıldığı duruşma salonları, yasa hükümlerine tam olarak uyulması gereken kamusal alanların başında gelir. Duruşma salonunda uygulanmayan gerek maddi hukuk gerekse usule ilişkin kuralların başka bir kamusal alanda uygulanması olanaksızdır. Duruşma salonunda taraf olsun, tarafların vekilleri olsun veya dinleyici olarak bulunsun, kişilerin mahkemelerin saygınlığına yakışmayacak veya yasaların yasakladığı bir kıyafetle bulunmaları mümkün değildir." Türban konusundaki Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararlarını hatırlatan Özkaya, "Bu kararlarda kamusal alanda inanç kuralları gereğince kişinin istediği gibi davranma hakkının güvence altına alınmadığını, türban takmanın dinsel ve siyasal bir simge olduğu, ayrımcılık yarattığı belirtilmiştir. Hatta bazı mahkeme kararları türbanı, laiklik ilkesine bir meydan okuma simgesi olarak tanımlamıştır" diye konuştu.
ASKER DE GİREMEZ
Daire Başkanı'nın kararının savunma hakkını kısıtladığını ileri sürmenin doğru olmadığını iddia eden Özkaya, mahkeme başkanının duruşmanın selameti için kişileri uyarabileceğini, uyarısının yerine getirilmediği takdirde tutuklatma hakkının bile olduğunu belirtirken sözlerini şöyle sürdürdü "Örneğin bir askeri de üniformalı olarak duruşmaya alamayız. Çünkü birtakım çağrışımları birlikte getirir, alamayız. Örneğin, üniformalı, fesli, bereli, sarıklı, peçeli, türbanlı olarak veya açık saçık kıyafetle duruşma salonunda bulunulması duruşma salonlarının hukukun mabedi sayılması niteliği, ciddiyeti ve saygınlığıyla bağdaşmaz. Bir kişi mayoyla geldiğinde bunu nasıl duruşma salonuna alamayacaksak türbanlı kişi de giremez."
Tartışılan Hakim cevap verdi
Töresel kıyafet değil basbayağı türbandı
Türbanlı sanığı, önceki günkü duruşmada salondan çıkaran Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan kararını savunmaya dün de devam etti. İnan, yargı kararlarının açık olduğunu belirtirken, "Türk ulusu adına karar veren bir yargı organının daire başkanı olarak, mahkeme kararlarını öncelikle benim uygulamam gerekir. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, bu yöndeki kararlarında türbanın töresel bir kıyafet olmadığını, siyasi görüş amacı taşıdığını karar altına almıştır. Bu olayda da sanığın başındaki töresel kıyafet değil, türbandı" dedi.
Hükümet kamusal alan nedir, çözemiyor
Çelik: Hastaneye de almamanız lazım
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, mahkemeden türbanlı olduğu gerekçesiyle çıkarıldığı iddia edilen sanık konusunu değerlendirdi. Çelik, "Yargıtay'da bir olay yaşandı kamusal alan dahilinde. Bir sanık, başörtülü olduğu için duruşmaya alınmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı
"Bunu kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyorum. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Meseleye böyle baktığınız zaman hastaneye giden hastaya da aynı gözle bakmanız lazım. Devletin verdiği hizmetleri böyle değerlendirmeniz lazım. Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun dağıttığı yardımlara böyle bakmanız lazım. Bence, Türkiye'de 'kamusal alan nedir, kamusal alan nerelerdir' bununla ilgili net tanım ve tarifler yapılmalıdır. Dolayısıyla, vatandaşların mağduriyetine yol açacak girişimlerden de böylece kaçınılması gerektiğini düşünüyorum."
CHP ise Yargıtay'a destek veriyor
Koç: Anayasa'yı değiştirsinler
CHP Grup BaÅŸkanvekili Haluk Koç, ise türbanlı sanığı duruÅŸmadan çıkaran hakime destek çıktı. AKP'yi eleÅŸtiren Koç, "Anayasa ve yasalarda belirlenen kamusal alan çerçevesinde alınan yasal bir karar. Artık bu tartışmaların gereÄŸi yok. AKP iktidarı mecliste iki yalancı transferle 368 milletvekiline ulaÅŸtı. Åikayet edeceklerine güçleri yetiyorsa anayasayı deÄŸiÅŸtirsinler" dedi.
Mersin'de şehir plancıları toplantısında türban krizi
Mersin'de Åehir Plancıları Odası ile Mersin Üniversitesi'nin düzenlediÄŸi "Åehircilikte Reform" konulu toplantıda türban krizi yaÅŸandı. İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi'nde görevli ÅŸehir plancıları Zülfiye KeleÅŸ ve Emine Küçük ile Konya Selçuk Üniversitesi'nden gelen 3 öğrenci, davetli oldukları halde türban taktıkları gerekçesiyle toplantıya alınmadı. Kapıdaki görevliler, üniversite yönetiminin kararı ile türbanlıların toplantıya alınamayacağını belirtti. Olaya tepki gösteren Zülfiye KeleÅŸ, "Bu tavrı anlamış deÄŸiliz. Üniversitenin organizasyonu olmadığı halde içeriye alınmıyoruz" dedi.
Toplantıyı organize eden Åehir Plancıları Odası Genel BaÅŸkanı Nevzat UÄŸurel ise, bu tür toplantıları 27 yıldır düzenledikleri ve üniversitelerle ortak yaptıklarını belirterek, ÅŸehir plancılarının türbanlı olmasının kendileri için bir sorun olmadığını söyledi.
Ersan ATAR
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|