kapat
08.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Yargı tavrını gösterdi

Yargıtay'daki bir duruşmada türbanlı sanığın salon dışına çıkarılması üzerine yorum yapan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, sanığın türbanının siyasi bir amaç taşıdığını ifade etti. "Yargı tavrını göstermiştir" diyen Özkaya, türbanlı dinleyicilerin de duruşma salonuna alınmaması gerektiğini belirterek, "Asker de üniformayla mahkemeye giremez" dedi

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Kamusal alan" tabiri ile başlayan türban tartışması, Yargıtay'ın da bu konuda tavır almasıyla yeni bir boyuta taşındı. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, türbanın siyasi bir simge olduğunu, sanık, tanık ve duruşmayı izleyenlerin de başörtülü olarak mahkeme salonlarına alınmaması gerektiğini savundu. Özkaya, türbanın bazı mahkeme kararlarına göre de "meydan okuma olduğunu" söyledi. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın üniversite öğrencileri ile kamu görevlilerinin türbanla derslere giremeyecekleri ve görevlerini devam edemeyecekleri yönündeki kararlarıyla başlayan ve 28 Şubat sürecinde Meclis başta olmak üzere bütün kurumlarda, son olarak da 29 Ekim Resepsiyonu ile devam eden türban krizinde yeni bir sayfa açıldı. Türban tartışmasını, Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi'ndeki bir davada sanık Hatice Hoşdemir Şahin'in türbanla duruşma salonuna girmesi üzerine Daire Başkanı Fadıl İnan'ın sanığı türbanlı olduğu gerekçesiyle salon dışına çıkarmasıyla başladı.

TÜRBAN SİYASİ SİMGE
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, bir grup basın mensubu ile yaptığı sohbette, türbanlı sanığı salon dışına çıkaran Daire Başkanı İnan'ın davranışında bir hata bulunmadığını, duruşmanın düzenini sağlama görevinin mahkeme başkanında olduğunu belirtti. "Yargıtay'ın bu işlemle tavrını gösterdiğini" söyleyen Özkaya şunları söyledi "Özgürlük demek, her şey demek değildir. Her sınırsız özgürlük, anarşiyi getirir. Özgürlüklerin sınırı, kamu düzenidir. Kişinin hak ve özgürlükleri, devlet düzenini ortadan kaldıracak boyutta olamaz. İşlemi yapan daire başkanının da belirttiği gibi türban mahkeme kararlarına göre bir simgedir. İnançla ilgisi yoktur. Başkan, bu işlemi yaparken, 'yasaların uygun kıldığı kıyafetle girilmesini istiyorum' diyor."

Özkaya, Yargıtay'daki işlemin yeni bir gerginlik sebebi olup olmayacağı yönündeki soruyu yanıtlarken de şöyle konuştu "Yargı hiçbir zaman, gerginlik yaratan bir kurum değildir. Gerginlik, yasaların uygulanmadığı yerde çıkar. Hukuku uyguluyor, yasaları uyguluyor diye yargının suçlanması uygun değildir. Yargı yasaları uygulamazsa asıl o zaman anarşi doğar."

BU BİR MEYDAN OKUMADIR"
Mahkemelerde şu ana kadar devam eden uygulamanın da benzer yönde olduğunu, aksine davranışların Yargıtay'ın önüne geldiğinde o konuda da karar verileceğini belirten Özkaya, konuyla ilgili olarak ayrıca bir de yazılı açıklama hazırladı. Özkaya bu açıklamasında şunları kaydetti "Muhakemenin ve tahkikatın yapıldığı duruşma salonları, yasa hükümlerine tam olarak uyulması gereken kamusal alanların başında gelir. Duruşma salonunda uygulanmayan gerek maddi hukuk gerekse usule ilişkin kuralların başka bir kamusal alanda uygulanması olanaksızdır. Duruşma salonunda taraf olsun, tarafların vekilleri olsun veya dinleyici olarak bulunsun, kişilerin mahkemelerin saygınlığına yakışmayacak veya yasaların yasakladığı bir kıyafetle bulunmaları mümkün değildir." Türban konusundaki Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararlarını hatırlatan Özkaya, "Bu kararlarda kamusal alanda inanç kuralları gereğince kişinin istediği gibi davranma hakkının güvence altına alınmadığını, türban takmanın dinsel ve siyasal bir simge olduğu, ayrımcılık yarattığı belirtilmiştir. Hatta bazı mahkeme kararları türbanı, laiklik ilkesine bir meydan okuma simgesi olarak tanımlamıştır" diye konuştu.

ASKER DE GİREMEZ
Daire Başkanı'nın kararının savunma hakkını kısıtladığını ileri sürmenin doğru olmadığını iddia eden Özkaya, mahkeme başkanının duruşmanın selameti için kişileri uyarabileceğini, uyarısının yerine getirilmediği takdirde tutuklatma hakkının bile olduğunu belirtirken sözlerini şöyle sürdürdü "Örneğin bir askeri de üniformalı olarak duruşmaya alamayız. Çünkü birtakım çağrışımları birlikte getirir, alamayız. Örneğin, üniformalı, fesli, bereli, sarıklı, peçeli, türbanlı olarak veya açık saçık kıyafetle duruşma salonunda bulunulması duruşma salonlarının hukukun mabedi sayılması niteliği, ciddiyeti ve saygınlığıyla bağdaşmaz. Bir kişi mayoyla geldiğinde bunu nasıl duruşma salonuna alamayacaksak türbanlı kişi de giremez."

Tartışılan Hakim cevap verdi

Töresel kıyafet değil basbayağı türbandı
Türbanlı sanığı, önceki günkü duruşmada salondan çıkaran Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan kararını savunmaya dün de devam etti. İnan, yargı kararlarının açık olduğunu belirtirken, "Türk ulusu adına karar veren bir yargı organının daire başkanı olarak, mahkeme kararlarını öncelikle benim uygulamam gerekir. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, bu yöndeki kararlarında türbanın töresel bir kıyafet olmadığını, siyasi görüş amacı taşıdığını karar altına almıştır. Bu olayda da sanığın başındaki töresel kıyafet değil, türbandı" dedi.

Hükümet kamusal alan nedir, çözemiyor

Çelik: Hastaneye de almamanız lazım
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, mahkemeden türbanlı olduğu gerekçesiyle çıkarıldığı iddia edilen sanık konusunu değerlendirdi. Çelik, "Yargıtay'da bir olay yaşandı kamusal alan dahilinde. Bir sanık, başörtülü olduğu için duruşmaya alınmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı

"Bunu kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyorum. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Meseleye böyle baktığınız zaman hastaneye giden hastaya da aynı gözle bakmanız lazım. Devletin verdiği hizmetleri böyle değerlendirmeniz lazım. Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun dağıttığı yardımlara böyle bakmanız lazım. Bence, Türkiye'de 'kamusal alan nedir, kamusal alan nerelerdir' bununla ilgili net tanım ve tarifler yapılmalıdır. Dolayısıyla, vatandaşların mağduriyetine yol açacak girişimlerden de böylece kaçınılması gerektiğini düşünüyorum."

CHP ise Yargıtay'a destek veriyor

Koç: Anayasa'yı değiştirsinler
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ise türbanlı sanığı duruşmadan çıkaran hakime destek çıktı. AKP'yi eleştiren Koç, "Anayasa ve yasalarda belirlenen kamusal alan çerçevesinde alınan yasal bir karar. Artık bu tartışmaların gereği yok. AKP iktidarı mecliste iki yalancı transferle 368 milletvekiline ulaştı. Şikayet edeceklerine güçleri yetiyorsa anayasayı değiştirsinler" dedi.

Mersin'de şehir plancıları toplantısında türban krizi
Mersin'de Şehir Plancıları Odası ile Mersin Üniversitesi'nin düzenlediği "Şehircilikte Reform" konulu toplantıda türban krizi yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görevli şehir plancıları Zülfiye Keleş ve Emine Küçük ile Konya Selçuk Üniversitesi'nden gelen 3 öğrenci, davetli oldukları halde türban taktıkları gerekçesiyle toplantıya alınmadı. Kapıdaki görevliler, üniversite yönetiminin kararı ile türbanlıların toplantıya alınamayacağını belirtti. Olaya tepki gösteren Zülfiye Keleş, "Bu tavrı anlamış değiliz. Üniversitenin organizasyonu olmadığı halde içeriye alınmıyoruz" dedi.

Toplantıyı organize eden Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Nevzat Uğurel ise, bu tür toplantıları 27 yıldır düzenledikleri ve üniversitelerle ortak yaptıklarını belirterek, şehir plancılarının türbanlı olmasının kendileri için bir sorun olmadığını söyledi.

Ersan ATAR


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler
omer celik

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır