|
 |
|
Arınç: Beni kurtarın gerilimi bırakın artık
AKP'liler, türbanlı eşlerini çağırmayan Sezer'i protestoya hazırlanırken, TBMM Başkanı Arınç "Ben gideceğim" dedi. Bu gerilimin sona erdirilmesini isteyen ve gazetecilere "Beni kurtarın" diyen Arınç, ayrımcılığın Sezer'e sorulmasını istedi
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı'nın 29 Ekim Resepsiyonu'na katılacağını açıkladı, gerilimin sona erdirilmesini istedi. Arınç'ın dün parlamento muhabirleriyle yaptığı kahvaltılı sohbet toplantısının ağırlıklı konusu, Cumhurbaşkanı'nın, 29 Ekim Resepsiyonu'na, CHP'li milletvekillerini eşleriyle davet ederken, AK Partili milletvekili eşlerini türbanlı oldukları için çağırmaması oldu. 23 Nisan'da TBMM Başkanı olarak verdiği resepsiyonun davetiyesine, davet sahibi olarak eşinin de adını yazdırdığı için Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve CHP'nin protestosuna hedef olarak "kamusal alanda türban" tartışması başlatan Arınç, bu tartışmanın sona ermesi için eşinin bu ve bundan sonraki resmi toplantılara katılmayacağını açıklamıştı. 23 Nisan'dan sonraki hiçbir toplantıya eşini götürmeyen Arınç'a, dün Parlamento muhabirlerinin, "Resepsiyona katılacak mısınız?" sorusuna da, şu karşılığı verdi "Bu tür sorulardan artık beni de kurtarın, siz de kurtulun. Resepsiyon öncesi ve sonrası Türkiye'de bir gerilim noktası olmaktan çıkarılmalı. Sizleri çok seviyorum, çok saygı duyuyorum. Ama resepsiyondu, geldi mi, gitti mi, gelecek mi, gelmeyecek mi... Artık ben bu soruları aştığımıza inanıyorum.''
DUYGULARIMI BİR KENARA ATTIM
Devletin önemli bir noktasında Meclis Başkanı olarak hizmet ettiğini vurgulayan Arınç, "Şahsi düşüncelerimi, duygularımı, kaprislerimi, varsa bir kenara atmasını da bilirim. Dolayısıyla görevimi yaparken ne gerekiyorsa bihakkın onu ifa etmek benim dikkat ettiğim bir husustur. 29 Ekim Resepsiyonu'na elbette gideceğim. Ama bunu niçin sorduğunuzu anlayamıyorum. Elbette gideceğim, Cumhuriyet Bayramı'nın akşamında Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir davetine benim katılmamam sözkonusu olamaz'' dedi.
Arınç, AK Parti'li miletvekilleri ile CHP'li milletvekillerine gönderilen davetiyelerin farklı olduğunu belirterek, görüşlerini soran bir gazeteciye de, "Daveti yapan makam neresi?'' sorusuyla karşılık verdi. "Cumhurbaşkanlığı'' yanıtını alan Arınç, şöyle devam etti "Tamam, sorunuzun karşılığını sizden almış oldum. Davetiyeyi gönderen makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Böyle bir ayrımcılık yapıldıysa niçini kendilerine sormanızda fayda var. O açıdan soruyorum, yoksa davetiyeleri gönderen makamın neresi olduğunu ben biliyorum. 29 Ekim davetiyelerini ben henüz görmedim. Gönderen makam niçin, hangi sebeple, kime, tek veya eşiyle birlikte davetiye göndermiştir... Bunu işi düzenleyen makamdan bu işin sebeplerini sorunuz, kamuoyu da aydınlanmış olsun.''
Arınç, TBMM salonlarını sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine açtığını duyururken de, bunun ilk örneğinin, Cumhuriyetçi Kadınlar'ın düzenleyeceği Cumhuriyet Balosu olacağını söyledi.
TBMM'DE ALTERNATİF BALO MU?
Arınç, şöyle dedi "Aydınlar, siyasetçiler, entellektüeller ve fikir adamlarıyla hem projeler, hem de nasıl etkin bir Meclis. Bunları görüşeceğiz. Sanatsal ve kültür faaliyetlerine ağrılık vererek halkın temsil yeri olan Meclisimizi halkımıza ve sivil toplum örgütlerine açarak güzel çalışmalar yapacağız. Mesela, sanıyorum önümüzdeki haftanın sonunda Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği'nin bir Cumhuriyet balosu olacak. Bunun gibi, bildiğiniz şekilde pek çok kuruluşa tören salonumuzdan istifade etme imkanı veriyoruz."
TBMM salonunda 23 Ekim Perşembe günü, düzenlenecek Cumhuriyet Balosu'na, Sezer'in Köşk'e davet etmediği, türbanlı milletvekili eşlerinin de katılacağı konuşuluyor.
KULİSTE MAHREMİYET VAR
Arınç, basın mensuplarının TBMM kulislerine girmelerini önlemeye dönük düzenleme için de, şu değerlendirmeyi yaptı "Basın mensuplarının bu bölümde bulunmasından rahatsızlık duyulduğuna ilişkin şikayetler geliyor. Ama yalnızca basın değil, buraya seçmenler, milletvekillerinin koluna girip, kulise geçebilen partililer, bakanların korumaları, müşavirler de giriyor. Milletvekillerinin mahrem konuları konuşabildiği bu alanda kuralları işletmek istiyoruz. Ayrıca güvenliği sağlamak gerek. Ben basın özgürlüğünün savunucusuyum. Ayrıca, yasak gelirse basın mensuplarının acıklı durumu daha da acıklı hale gelir diye de düşündük. Ama bu görevin yerine getirilmesinin nasıl olacağına hep birlikte karar vereceğiz. Kurallara uyarak sorunu aşacağız."
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
