kapat
14.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

ÖMER ÜRÜNDÜL


Letonya'yla da Kadıköy'de

İngiltere maçını üç değişik kulvarda analiz etmek istiyorum.

1- Bu karşılaşma gözardı ettiğimiz bir gerçeği net biçimde ortaya çıkardı. Futbolumuz son on yıl içinde büyük mesafe katetti. Yetenekli ve kişisel becerileri olan oyunculara sahibiz. Fizik açıdan kimseden geride değiliz. Lejyonerlerimiz artık Avrupa'nın önemli takımlarında forma giyiyorlar. Ancak sistem, kollektif uyum ve saha içi taktik uygulamalarda bazı sıkıntılarımız var. Bunlar için de zamana ihtiyacımızı var. İşte bu yüzden dünya devleri diye tanımladığımız belli bir ekole sahip, Dünya Kupaları'nın gediklileri, zirve ortakları yedi takım artık bizi ciddi rakip kabul ediyorlar. Bilhassa da kendilerini direkt ilgilendiren maçlarda bize karşı üst düzeyde motive olup üretkenlik sağlıyorlar. Brezilya ile Dünya Kupası yarı finalinde ikinci kez karşılaştık. Oraya kadar elde ettiğimiz başarıyla büyük moral depolamıştık. Kaybedecek bir şeyimizin olmayışı da zihinsel açıdan rahatlıktı. Buna rağmen oyuna Brezilya hükmetti, pozisyon zenginliği yaşadı. Avrupa Şampiyonası elemelerinde grubumuzda İngiltere iki maçta da bize karşı üstündü. Sunderland'de de, Kadıköy'de de üretkenlik sağladılar. Bizim pozisyonlarımız ise yok denecek kadar azdı. Halbuki İngiltere rakibini küçümsediği, motive olmadığı Makedonya ve Slovakya maçlarında içeride, dışarıda büyük sıkıntılar yaşadı.

Bu tip takımlarla karşılaştığımız zaman "Biz kendi oyunumuzu oynayalım" felsefesinin de geçerli olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.

2- Şenol Güneş, İngiltere karşısında önemli bir yanlışa düştü. Medyadaki Sergen hayranlığı Chelsea maçından sonra doruğa çıktı. Bu baskı Güneş'i etkiledi. Okan ve Emre ofansif ağırlıklı orta saha oyuncuları. Yapıları itibarı ile ileride pres uyguluyorlar. Zaman zaman da alamayacakları toplara kontrolsüz hamlelerle girerek oyundan düşüyorlar. Tugay, üstün teknik kapasiteye sahip. Tam bir organizatör. Yanındaki ve ilerideki arkadaşları iyi savunma yaparlarsa, rakip ataklarda iyi yerleşirlerse Tugay zekasıyla ve hamle zamanlamasındaki başarısıyla top çalabiliyor. Ama gerekli destek gelmezse geniş bölgede defansif görevi hiç yapamıyor. Böyle bir tabloda Şenol Güneş, Sergen'i monte edince orta sahayı tamamen İngiltere'ye bıraktık. Eğer rakibin ele geçirdiği net fırsatlar ve penaltı kaçmasa maç ilk yarıda biterdi. Halbuki Şenol Güneş alışılmış düzeni bozmayacaktı. Skorda denge varken son 20 dakikada riskleri kaldırıp, gömülen İngiltere karşısında diri Sergen'i sahaya sürseydi belki bu oyuncunun yeteneklerinden faydalanabilirdik.

Sergen, Beşiktaş'ta zorluk derecesi yüksek maçlarda tek forvetin arkasında serbest oynuyor. Onun arkasında ileri geri çalışan, pres yapan Pancu var. Orta sahanın ortasında da Tayfur ile Giunti gibi defans bloğu ile yakın bağlantı kuran, genelde bölgelerini terk etmeyen, devamlılığı olan iki presçi var. Beşiktaş'ın oyun sistemi ile Milli Takımımız arasında dağlar kadar fark var.

Bizim İngiltere karşısında en başarılı oyuncularımız defans bloğumuzdu. Bu kadar çok top kaybeden (İlk yarı 20 top kaybı) orta alanda savunma yapamayan, yerleşemeyen bir takımda rakibin etkili, güçlü ve çabuk forvetlerine geriden de destek gelince defans bloğu zor şartlarda görevini en iyi şekilde yaptı.

3- Takımının başarısı için her zaman yüreğini ortaya koyan Alpay çok takdir ettiğim bir oyuncu. Ama kesinlikle profesyonel değil. Penaltı kaçıran Beckham'a yaptığı yanlış hareket rakibi hırslandırdı. Moral bozukluğuna rağmen penaltı sonrası beş dakika içinde iki pozisyon buldular. Alpay devre arasında eylemine devam etti. Soyunma odası önünde meydana gelen olaylar Şenol Güneş'in taktik konuşmasını sıfırladı. İngilizler motive olurken bizi stres bastı. Alpay'ın bu büyük yanlışı bizi etkilediği gibi Aston Villa'daki futbol yaşantısını da etkiledi.

4- Başta Hollanda ve İspanya olmak üzere güçlü takımların bulunduğu baraj maçları kura çekiminde UEFA Başkanı Johansson bize şans getirdi. Rakibimiz Letonya. Onları küçümsemeden hazırlıklarımızı yaparsak, Portekiz'e gitme olasılığımız çok yükseldi. Öncelikle İngiltere maçının moral bozukluğunu üstümüzden atmalıyız. Aslında Dünya Kupası elemelerinde daha büyük bir şok yaşamıştık. İsveç karşısında galipken ve direkt gitme şansımız elimize gelmişken son dakikada şok bir gol yemiştik. Buna rağmen Avusturya'yı rahat geçtik. Bir önemli konu da; Letonya maçını da Kadıköy'de oynamamız gerekir. Oradaki seyirci avantajı Letonya gibi deneyimsiz bir takımı müthiş ölçüde olumsuz etkiler.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır