kapat
14.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

REFİK DURBAŞ


TÜSİAD, demokrasinin yanında...

SABAH Gazetesi'nin 06 Ekim 2003 tarihli sayısında Ömer Lütfi Mete tarafından yazılmış olan "TÜSİAD ve TOBB'un Denktaşlar"ı" yazısı bizi hayli üzdü. Yazıda TÜSİAD'ın nem kurum, hem de üye tabanı itibariyle "şeceresinde şehit olmadığı", "vatanın nimetlerini paylaştığı. Fakat mihnetini çekmediği", "mutlu azınlığı temsil ettiği", "Osmanlı'dan gelen ayrımla merkez olarak Cumhuriyet'in kuruluşunu kösteklemiş bir fikriyatı temsil ettiği", "Kıbrıs'ı ayak bağı olarak gördüğü", hakaretamiz iddialar dile getirilmektedir.

Ayrıca "Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin aslında çağdaş bir haçlı seferi olduğu", "TÜSİAD'ın Batı ve Rumlar'la hep aynı görüşte olduğu", "TÜSİAD üyelerinin kasıtlı olarak KKTC'de yatırım yapmadığı" ve nihayet "KKTC'nin şu andaki durumu ile Osmanlı İmparatorluğu'nun Trablus sorunu ile paralellik bulunduğu" gibi bir dizi gayriciddi, bilimsel analizden yoksun ve belgelere dayanmayan iddialar da aynı yazıda yer almaktadır.

Buna ek olarak TOBB ve TÜSİAD arasındaki görüş farklılıklarına ülkeyi sevme ve ülkeye ihanet etme boyutunda bir yaklaşım getirilmektedir.

Kanımızca demokrasi, ülkeyi ve o ülkenin vatandaşlarını ilgilendiren tüm konuların tartışıldığı ve bu şekilde doğrunun yakalanmaya çalışıldığı bir rejimdir. Ancak, özellikle herkes tarafından okunan medya yazarlarının, profesyonel ahlakın gereği olarak, tezlerini ispat etmeye, belge sunmaya özen göstermeleri gerekir. Demokrasilerde sizin gibi düşünmeyen insanları "vatan haini" ilan etmek en kolay yoldur. Biz de Sayın Ömer Lütfi Mete'yi, Kıbrıs'ta çözüme karşı tutumu ile Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolunu zorlaştırdığı, dolayısıyla Türk halkının iş bulmasını ve hayat standardının yükselmesini, daha kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişmesini bu yolla engellediği için "vatan haini" olarak ilan edebiliriz. Ancak, doğru iş yapmış olmayız. Bireyler, hele hele gazetelerde köşe yazarlığına soyunmuş kişiler, inançlarını ve görüşlerini iyi savunmak ve bilimsel analizlerle desteklemek zorundadırlar. Yoksa hepimiz birbirimize ağız dolu hakaretler ederek hukuk sistemimizi, açılan bu tür hakaret davaları ile meşgul ederek yaşayıp gidebiliriz. Ama bunun ülkeye bir yararı olmadığına inanıyoruz.

TÜSİAD, Kıbrıs meselesinin çözülmesini istemektedir ve Annan Planı'nı bu çözüm için uzun yılların barış çabalarının bir birikimini içerdiği veçhile, elverişli bir anlaşma zemini ve kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak görmektedir. Ayrıca, AB üyeliği ile ilgili de görüşlerimizi cesaretle sık sık kamuoyuyla paylaşıyoruz. Gözümüz AB tam üyeliğine dönük bir şekilde, Osmanlı İmparatorluğu'nun kötü günlerini hatırlamak istemiyoruz. AB'nin saygın, demokratik, insan haklarına saygılı ve hayat standardı yüksek bir üyesi olmayı arzu ediyoruz.

TUNCAY ÖZİLHAN TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı

Borç barışı...
Faiz affından faydalanarak kredi kartlarında yeni ödeme düzenlemesine gidilen ve borcunu da düzenli olarak ödeyen kart mükelleflerinden biriyim.

Benim sıkıntım ve anlayış beklediğim konu, borcumu taksitlendirmeme ve düzenli ödememe rağmen hakkımda bulunan 10 günlük hafif hapis cezası ile ilgili... Eminim ki bu durumda benim gibi birçok mükellef bulunuyor. Devlet büyüklerimizden ricam "şahsen ilkel bulduğum" bu cezaların en azından bu borç barışından yararlanarak başvuruda bulunanların ve düzenli ödemeyapanların bu 10 günlük hafif hapis cezalarının kaldırılmasından yana.

Hükümetimizin "Eve Dönüş Yasası"nda gösterdiği hassasiyeti bu konu üzerinde de göstereceğine inanıyorum. Bizler gerçekten ekonomik krizin mağdurlarıyız.

KADİR ŞAHİN (İnşaat mühendisi) - İSTANBUL


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır