kapat
14.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

MANSUR FORUTAN


Beşinci bölgede üç proje

Sonbahar geldi mi bezginliğim bir anda biter. Atarım kendimi sokaklara. Hele İstanbul'un beşinci bölgesi ayrı bir çekici olur benim için.

Eminönü, Tahtakale, Sirkeci ve Kapalıçarşı... Bu hatta huzur gezilerim başlamıştır!

Çarşı'da kuyumcu bir dostum var. Önce ona uğradım. Gazetecilik dışında bir yaşam formunu bilmediğimden veya unutmuş olduğumdan çok farklı geldi.

Esnaf olmak fena iş değil ya!

Düşünsenize gazeteci dediğiniz her sabah "ben dünyanın en önemli adamıyım" diye kalkıyor. Ve bunu her gün yapıyor. Bıkmadan usanmadan...

Perukaya sığınmış kelin hali gibi...

Zor iş sürekli kendine tapınma hali.

Oysa esnaf oldun mu açıyorsun kepengi bekliyorsun kısmeti.

Proje 1 Asmaaltı'nda dükkan buluna, kağıt tabak, bardak, plastik çatal, bıçak toptancılığı yapıla.

Öğlen yemeği için dostum beni Subaşı'na götürdü. Ben ilk kez gittim. Tarihi bir esnaf lokantası. Nuruosmaniye Kapısı'nın orada. Kime sorarsanız gösterir.

Ufacık bir yer. Yani çökmece değil.

Hemen yiyin çıkın da bekleyenler gelsin mantığıyla işliyor. Ama gelin görün ki yemekler o kadar güzel ki öyle hemen kalkmak mümkün değil. Ciddi anlamda yemek seçen biri olarak Subaşı'nda yemek seçmenin imkansız olduğunu söyleyebilirim. Karnıyarıktan bir ton olsa yerdim!

Fes Cafe'yi duymuştum ama gitme şansım pek olmamıştı. Kahveleri orada içmek ve Subaşı'nın kapısında bekleyenlere yer açmak için ışınlandık.

Halıcılar Caddesi'ndeki Fes Cafe de ağzına kadar dolu. Ufak bir turdan sonra ancak yer bulabildik. Bu mekan üzerinde ciddi kafa patlatılmış. Çarşı'nın tarihi atmosferi bu modern mekanı kusmuyor. Aksine bir parçasıymış gibi duruyor. Cappucino içtik ve uzun zamandır böylesini içmemiştim. Yan masalarda insanlar ne yiyip ne içiyor diye göz gezdirdim. Masalardan sağlık fışkırıyor. Salatalar, pastalar, sandviçler...

Proje 2 Kapalıçarşı'da kafe açma çünkü beceremezsin!

Doğubank'ta elektronik piyasasını kolaçan ettikten sonra ikinci bölgeye uzamanın vakti geldi. Sovyet yapısı DVD'lerden birini izleyip evde bezmek bulabildiğim en iyi fikirdi.

Proje 3 Nişantaşı'nda DVD tezgahı kur. Başına çocuğu koy. Sürümü yüksek, iyi para bırakır.

Akşam saatlerinde narin gövdeme açlık geldiğinde ve kara kara ne yesem diye düşündüğümde telefonum çaldı.

"Hamdi'ye gidiyoruz, seni de alalım mı?"

"Almazsanız adisiniz."

Beşinci bölgeye bu kez akşam yemeği için geçtim.

Hamdi, Eminönü otobüs duraklarının hemen arkasında.

İyi bir kebapçıdan söz ediyorum. Muhteşem bir Haliç-Karaköy manzarası eşliğinde literatüre girebilecek kalitede fıstıklı kebaba dadandık. Servis inanılmaz hızlı. Açlıktan titreme halindeyseniz işkence kısa sürede bitiyor. Formula 1 pit ekipleri kadar hızlılar. Masayı donat, talimatından en fazla beş dakika sonra işlem tamamdır. Vallahi bu kadar gezmenin, yemenin ve içmenin sonu yatağa gömülmektir. Ben de öyle yaptım.

Aslına bakarsanız yemeye, içmeye bu kadar düşkün değilimdir. Denk geldi.

Ama düşkün olanlara şiddetle tavsiye ederim...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır