|
 |

İLKER SARIER
Sahi, ne zaman adam oluruz?
Hürriyet gazetesinde köşe yazan bir şahıs var. Bu kişi gazetedeki köşesinde "ne zaman adam oluruz" başlıklı icatları ile ünlü...
Köşesinde, birbirinden tuhaf "ölçülerle" her gün, insanlık alemine nizamat veriyor.
Sanırsınız, her Türk yurttaşı sabah yataktan kalkar kalkmaz daha yüzünü yıkamadan bir Hürriyet gazetesi almakta ve "ne zaman adam oluruz" köşesindeki ölçüye bakarak, ya "nihayet ben de adam oldum" diye sevinmekte veya "vah vah, bu gün de adam olamamışız demek ki" diyerek hüzünlenmektedir.
Türk insanının "adam olup olmadığına" bu köşede karar verilmektedir.
Fakat belli ki burada konan "adam olma kriterleri" ölçüyü koyanları hiç bağlamıyor.
Nedenini anlatayım
Hürriyet gazetesinin sahibi Aydın Doğan ile devletin yetkili mercileri arasında POAŞ'ın satın alınmasından doğan borçların "ertelenmesi" anlaşması yapılmış ve 271 trilyon liralık borç, enflasyon artı yüzde 5 faiz ile 2007'ye uzattırılmıştır.
Bir şirketin veya şirketler grubunun "ödeyemediği" borçlarını "erteletmek" için masaya oturmasında utanılacak bir durum yok. Zor duruma düşmüş ve borçlarını vadesinde ödeyemez hale gelmiş olabilirler.
Devletin yetkili mercileri de türlü vesilelerle bu borcun "ertelenmesini" uygun görmüş olabilir.
Ama işte tam bu noktada...
Yukarıdak sözünü ettiğimiz Hürriyet yazarı, "ne zaman adam oluruz" köşesinde ikide bir "borçlarınızı devlete yıkmadığınız zaman" diye yazmışsa...
"Devlete borcu olanların kaçmasına izin vermediğimiz zaman" diye yazmışsa...
TMSF'ye borçlu olan işadamlarının "BDDK tarafından kayırıldığını" yazmışsa...
"BDDK'nın alacaklarını tahsil etmeyip, ayakta uyuduğunu" yazmışsa...
Ve belki de yüzlerce defa "borcunu ödemeyenlerin yüzsüz olduklarını" beyan etmişse...
Bu durumda biz ne diyeceğiz?
Sen, "Neden bu borçlar vaktinde tahsil edilemiyor" diye sürekli ahkam kesiyorsun ama kendi grubunun borçları ödenemeyip ertelendiği zaman susuyorsun...
Peki bu durumda nasıl adam olunacak?
Bu ahvalde, şunu sormak hakkı doğmuyor mu
POAŞ'ın özelleştirilmesinden doğan 1.2 milyar dolarlık grup borcu, zaten daha önce POAŞ'ın sırtına yıkılmıştı.
Vadesi gelmiş 271 trilyon liralık borç bakiyesi de şimdi erteleniyorsa, Özelleştirme İdaresi yani Hazine "hortumlanmış" olmuyor mu?
Bu halde...
Aylardır güya tahsilat yapmıyor diye BDDK'ya saldıran bir kişinin, Aydın Doğan'dan 271 trilyon lira alacağı olan Özelleştirme İdaresi'ne saldırması gerekmez mi?
BDDK'nın alacağı "alacak" da, Özelleştirme İdaresi'nin alacağı "çakıl taşı" mı?
Dedik ya, köşelerinde yazdıkları kendilerine bağlamıyor.
Netice itibariyle sevindirici olan şudur
"Ne zaman adam oluruz" türünden köşeler, "korkutmak, baskı ve tehdit ortamı yaratmak" ve aynı zamanda türlü türlü sindirim mekanizmaları için kullanıldığı ortaya çıkmıştır.
Dünkü, Hürriyet, Milliyet, Radikal, Vatan ve Ilıcaklar'ın Tercümanı gazetelerine dikkatle baktım. Şimdiye kadar sayısız şirketin ve grubun "borç erteletme" olaylarını haber yapan bu gazetelerde, Aydın Doğan'ın 271 trilyon liralık erteletmesinden tek satırla bahsedilmiyordu.
Bahtsız, kadersiz kamuoyu...
Bu saygı(!) duyulacak "objektif" gazetecilik yüzünden bir türlü aydınlanamıyor.
Küçük bir not
Sayın Aydın Doğan, buna benzer yazılarım sebebiyle aleyhimde "hakaret davası" açmış. Bu sabah, Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'na "kendimi savunmaya" gideceğim. Sayın savcıya, hayatımda kimseye hakaret etmediğimi, sonuç itibariyle dava sahiplerinin beni susturmaya çalıştıklarını anlatacağım.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|