|
 |


Tillo... Huzur bahcesi
Siirt'in Kuzeydogu'sunda, sirin bir ilce.
Adi "Aydinlar" ama, halk dilinde "Tillo."
Tabelalarda hem ilcenin "yeni adi" olan Aydinlar yazili, hem de eski adi "Tillo."
Tillo "evliyalar diyari."
Siirt'e gidip de, Tillo'ya... Tillo'ya gidip de "Fakirullah Hazretlerinin Turbesine" ugramamak imkansiz.
Turbenin "Hocasi" Sadettin Toprak "defter tutmus."
Ziyaret edenlere dair bir defter.
Kimler yok ki?
Recep Tayyip Erdogan'dan Erdal Inonu'ye kadar... Bakanlar... Generaller... Valiler... Profesorler.
Yurdun her yerinden... Bursa'dan, Izmir'den, Edirne'den otobuslerle insan geliyor.
****
Tillo "aydinlik" bir yer.
Onun icin ilceye "Aydinlar" adi verilmis.
Sadettin Hoca
- Tillo'da hurafe yoktur... Turbeye bez baglanmaz... Burasi bir ilim yuvasidir... Muspet ilim... Biz okumayani sevmeyiz... Fakirullah bir bilim adamiydi zaten.
****
Ismail Fakirullah Hazretleri 1657'de Tillo'da dogmus.
Peygamber soyundan geliyormus.
Alti medresede ogretmenlik yapmis.
Ve Ibrahim Hakki Hazretlerini yetistirmis.
Ibrahim Hakki 1703, Erzurum-Hasankale dogumlu.
Astronomi dalinda dunyada un salmis.
Olunce de hocasinin ayak ucuna gomulmus.
Ibrahim Hakki, Tillo'da bir "duzenek" yapmis.
Oyle bir duzenek ki...
Her yil 21 Mart'ta turbenin arkasindan dogan gunes, kulenin penceresinden iceri giriyor, oradaki yansima sistemi ile, Fakirullah'in mezarinin basinda beliriyor.
Buradaki amac "yeni mevsimin ilk gunesi hocamin basucunda dogsun."
Her yil "bolge universitelerinde" toplantilar yapiliyor.
"Yerli yabanci bilim adamlari" geliyor. Tillo'da etkinlikler duzenleniyor.
Ve "astronomi" konusuluyor... Tillo konusuluyor.
****
Tillolular "buyuk illerde" dernekler, vakiflar kurmuslar.
Yurt disinda "temsilcileri" var.
Tillo'da olup, bitenden "aninda haberdar oluyorlar."
Siyasette de (Milli Egitim Bakani dahil) hayli Tillolu var.
Tillo Kaymakami Suheyl Ucel, gecen hafta goreve baslamis. Ve ilk isi "asayis raporu" istemek olmus.
Kaymakama anlatilmis ki
- Tillo'da olay olmaz... Kavga, gurultu, hirsizlik olmaz... Kimse kimseye yan gozle bakmaz. Ilcede "adliye teskilati" yok. "Cezaevi" yok.
1980 oncesi ve sonrasi "teror hic girmemis."
Tillo, Turkiye'nin "huzur bahcesi."
Gezilecek, gorulecek bir yer.
Avsar guzeli
Kurtalan, Siirt'in en zengin ilcesi.
Trenin, Guneydogu'daki son duragi.
Nufusu 30 bin.
Kaymakam Mustafa Gurdal "sayin Valim" dedi
- Kaymakamlik lojmani dokuluyor... Izin verseniz de elden gecirtsem.
Vali Nuri Okutan guldu
- Biliyorum... Bir sartla izin veriyorum... Yirmi bin fistik fidani dikeceksin.
- Basustune sayin Valim.
****
Vali bey "sozlu talimat" verdi
- Butun memurlar fidan dikecek.
Ardindan "yazili genelge" cikti
- Fidan diken memura idari izin verilecek.
Ve memurlar fidan dikme yarisina basladilar.
Tabii "kendi tarlalarina."
****
Vali bey "ucuz fidan veriyor."
Tarlanin etrafina cevrilecek "tel" veriyor.
Yeter ki fistik fidani dikilsin.
- Vali bey... Rakam kac oldu?
- 3 milyon 600 bin... Bes milyona ulasmak icin gece, gunduz calisiyoruz.
****
At, binicisine gore kisner.
Vali boyle olunca, kaymakamlar da birer "ates parcasi."
Kurtalan'da sekiz atolyede, 300 genc kiz kilim dokuyor. (Siirt genelinde 770 tezgah... Ucbin genc kiz)
Kizlarin eline ayda 250-300 milyon lira geciyor.
Ayrica "toplum merkezleri" var.
"Yemek yarismalari" var.
"Yasli teyzelere okuma kurslari" var.
****
Kurtalanli kizlarimizin dokuduklari kok boyali kilimlerin "modellerine... Isimlerine" gelince...
Sac bagi... Kurt agzi... Bindalli... Basakli... Ejderha... Eli belinde... Muskali... Karabag... Van golu yagmuru........
Tabii her kilim adinin bir de "hikayesi" var.
Ornegin "Avsar guzeli" motifinin hikayesi
Dugun gecesini kurtlar basar... Ve gelin olan Avsar guzeli, kurt surusu tarafindan parcalanir.
****
Meraklilarina...
Barselona fuarinda "birincilik" alan Kurtalan kiliminin metrekare maliyeti "60 milyon."
Satis fiyati ise "yetmis."
Kilimler oylesine guzel, hikayeleri oylesine duygusal ki...
Saddam Huseyin'in sunnetcisi
Tillo'da birisi "buranin sunnetcileri meshurdur" diyecek oldu.
Hocaefendi (Sadettin Toprak) sinirlendi
- Kapatin o konuyu.
Biz "ne var bunda" diye araya girdik.
Hocaefendi
- Tillo'nun adi bu sekilde anilmasin... Magazin konusu olmasin... Sunnetcinin biri durduk yerde bir laf etti, Tillo magazin malzemesi oldu.
"Kim etti?.. Hangi lafi etti" diye sorduk.
Hocaefendi "hayir" dedi
- Bu konuyu kapatalim.
****
Eskiden ulkenin en unlu sunnetcileri Tillo'dan cikmis.
Saddam'i da bir Tillo sunnet etmis.
Ve Irak savasi sirasinda bu sunnetci "Saddam'in cocuklugunu bilirim... Sunnetini ben yaptim" diye konusunca...
Tillolular kizmislar
- Sus... Boyle seyler anlatilmaz... Tillo'nun sanina golge dusurme.
****
Gorduk ki Tillolular "sunnet... Sunnetci olayinin" kurcalanmasini istemiyorlar.
Biz de "Saddam'in sunnetcisi kim?.. Getirin, tanisalim" diye israr etmedik.
Kiz ogrenci yurdunda
Hava iyice kararmisti. Yolun kenarinda "Kiz Ogrenci Yurdu" tabelasini gorunce...
"Bu saatte girsek ayip olur mu" diye sorduk.
Siirt Valisi Nuri Okutan "Ayip olmaz... Kizlarimiz sevinir" dedi.
Ve girdik.
Kizlari okutma konusunda... Koylerden gelen kiz ogrencileri yurtlara yerlestirme konusunda Siirt'in puani "on uzerinden on... Tam bes yildiz."
****
Yemek parasi yok, yatak parasi yok. Yeter ki koylu, kizini okula gondersin. Hatta...
Kizini okula gonderen koylu eger fakirse, vilayet ona "250 milyon lira da yardimda bulunuyor."
****
"Kizlarimizin" cogu Fenerbahceli cikti.
Piril piril... Doktor, muhendis, hukukcu olmak isteyen "yarinin anneleri."
"Veda ani" gelince, bir ricada bulundular
- Simdi yemek saati... Bizimle yemez miydiniz?.. Etli patates, bulgur pilavi, salata.
Gazeteci nasil bir cisimdir?
Bey, bey... Gazeteci bey. Siirt'in "Seyhler Carsisi"nda biri boyle seslenince, durduk. Kostu, yanimiza geldi.
"Buyur" dedik
- Ne var?
- Vallah bey, huzur var, demokrasi var, koye donus var, arazi var, tavuk var, koyun var.
- Iyi de benden ne istiyorsunuz?
- Sadece sehri dolasma... Gel seni koye goturem... Taze sut icirem.
- Koy nerede?
- Aha yakindadir... Yetmis kilometre... Eruh'un Bingol koyu.
- Siz kimsiniz?
- Ben koyun muhtariyam... Adim Omer Aslan... Koye hic gazeteci gelmemistir... Gazeteci nasil bir cisimdir, koylu bilmemektedir... Haydi gel seni koye goturem... Koyluye, gazetecinin nasil bir cisim oldugunu gosterem.
Basarili bir ozellestirme uygulamasi
Siirt-Kurtalan Cimento Fabrikasi ucsuz, bucaksiz ovanin ortasinda sanki bir "anit." Bolge ekonomisinin "atar damari."
Fabrikaya gittik. Kurtalan'a 6, Siirt'e 24 kilometre. Ozellestirilmis.
Ozellestirmeden once "430 personel ile yilda 225 bin ton cimento uretiyormus."
Simdi "180 personelle yilda bir milyon ton cimento uretiyor."
****
Fabrika "LIMAK Grubu'na" ait. Genel Muduru Gultekin Aksuyek.
Bir ara "epeyce isci cikarmissiniz" diyecek olduk. "Hayir" dedi
- Calisanlarin bir bolumunu is sahibi yaptik... Taseron haline getirdik... Daha fazla kazaniyorlar... Ve daha verimli oluyorlar... Calisanlardan tek kisiyi bile kapi onune koymadik... Taseronlarin yaninda 245 kisi calisiyor.
****
Ne oldu da fabrikada verimlilik "dort kattan fazla artti?"
Genel Mudurun yaniti
- Cag degisiyor... Cag, modernizasyon cagi... Fabrika devletten alindiktan sonra, dort milyon dolar yenilestirme yatirimi yaptik.
- Su anda gunde kac vardiya calisiyorsunuz?
- 24 saat... Yuzde yuz kapasiteyle.
Fabrika "550 kilometrelik bir cembere" cimento veriyor. Cemberin icinde "Irak da var."
Irak'a yilda 250 bin ton cimento satiliyor.
Fabrikanin onu kamyon dolu.
Kamyoncular, fabrikadaki uretim artisindan cok memnunlar.
Zira onlara "is cikmis... Nakliye piyasasi canlanmis."
****
Fabrikada "atmosfere atilan toz oranini" sorduk.
Bacalarda "modernizasyona" gidilmis.
Genel Mudur
- Atmosfere verdigimiz toz, AB standartlarinin altinda.
Gultekin bey tam bir "cevreci."
Fabrikanin bahcesine diktigi agac sayisi "75 bin."
Cam da var, ceviz de, Siirt fistigi da, zeytin de. Birkac yila kalmaz, ovanin ortasinda bir "orman" dogar.
****
Fabrikada kahve icerken "bir sey" ogrendik. Fabrikanin suyu "eskiden" 13 kilometre uzaktan gelirmis. Tabii "cok buyuk pompalama masrafiyla."
Fabrika ozellestirilince...
LIMAK'in patronu Nihat Ozdemir, Genel Mudur Gultekin beye "burada hic su arastirmasi yapilmis mi?.. Hic sondaj vurulmus mu?.. Inceleyin" demis... Incelenmis.
Daha once hic "su aranmamis." Bunun uzerine "iki kuyu acilmis."
Ve ikisinden de, 80 metreden, gurul gurul su gelmis. Fabrikada simdi bu su kullaniliyor. Sahi, fabrika devletteyken, su aramayi neden kimse akil edememis?
Bu fabrika daha once "devlete yuktu."
Simdi Siirt'te "vergi rekortmeni."
Ve "Turkiye'nin en buyuk bin firmasi arasinda."
"Basarili bir ozellestirme uygulamasi."
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|