|
 |

ALI SAYDAM
Is adamlari icin yeni firsat!
Gecenlerde Demir Sabanci ilginc bir kavramdan soz etti Primetime Work... Is dunyasinin bu kavrama bayilacagindan hic suphem yok. Uygularlar mi? O baska... Kavramin ozu su On hazirligini cok iyi yapacaksin. Kendini fiziki olarak da hazirlayacaksin ve isine gelip ornegin sadece 3 saat icinde hizli hizli ve maksimum verimle butun toplantilarini bitirip ozel hayatina doneceksin... Esinlenme, TV'deki 20.00-23.00 arasi icin kullanilan deyimden... Nasil ama?.. Iyi taktik degil mi?..
"Sizde su sira durum ne?" diye sordum. "Biz Kayseriliyiz!" dedi Demir Bey, "Erkenden ise gider, bagdasimizi kurar, 12 saat calisiriz..."
SABAH ve Hurriyet okurlarindan ozur dilerim
Sevgili okuyucularim hatirlayacaklardir. Iki pazar once bu kosede, iletisim ve reklamla ilgilenenlerin ve ozelikle genc iletisimcilerin yaniltilmasini engellemek amaciyla, Hurriyet gazetesi reklam yazari Ali Atif Bir Bey'in iddia ettigi iki husus uzerine gorus bildirmistim.
Birincisi, Ali Atif Bey 1998'deki Halkla Iliskiler Forumu'nda "Halkla Iliskiler olculemez!" demisti. Ben de "Bugun uzmanlar degil, universite ogrencileri bile nasil olculecegini gayet iyi biliyor ve olcuyorlar" tespitinde bulunmustum.
Ikincisi, kendileri reklamin hedef kitle erisimine gore (tiraj) verilecegini ve 'reklamin nasil calistiginin bilinmedigini' iddia ediyorlardi. Biz de kaynak gostererek 'reklamin nasil calistiginin cok iyi bilindigini' anlatmistik. Erisimle ilgili ise, milyon satmasina ragmen tek satir reklam alamamis olan Tan gazetesi ile tirajlari dusuk olmasina ragmen reklam alan Cumhuriyet ve Radikal gazetelerini ornek gostermis, 'kalite rating'i kavramini hatirlatmis, reklam tasiyicisi olarak medyanin temel sorununun 'itibar' meselesi oldugunu vurgulamistik.
Bunun uzerine Ali Atif Bey, gecen pazarki yazisinda yukaridaki goruslere yanit verecegine, sahsimla ilgili hayal urunu, akil almaz komplo teorileri uretmeyi, hezeyan dolu, hakaret dolu iddialar ortaya atmayi tercih etti. Duzeyi iyice dusurulmus olan bu tartismayi, SABAH gazetesinin okurlari onunde surdurmek niyetinde degilim. Sahsimla ilgili hakaretleri zaten hic yanitlamayacagim. Hukukun terazisi dururken Ali Atif Bir Bey'in beni cekmek istedigi kulvara girmeye hic mi hic niyetim yok. Fakat is, iletisim ve siyaset dunyasinin onemli isimlerine, benim dostlarima ve meslektaslarima benim uzerimden hakaret etme noktasina gelince, susmak bize yakismaz. Iletisim sektorunu ilgilendiren bu konunun tasinmasi gereken yer de sektorun onde gelen dergisi Marketing Turkiye'ydi. Ayrintili aciklama yazisini bu dergiye gonderdim. 15 Ekim'de yayinlanacak. Ayni yaziyi yonetim kurulu baskani oldugum Bersay Iletisim Danismanligi da web sitesinde yayinlayacak (www.bersay.com.tr). Boyle bir duzeysizlige vesile oldugum icin uzgunum. Saygilarimla. Ali Saydam
En etkili Efes reklami!
Efes Icecek Grubu Baskani Muhtar Kent'e atfen anlatilan sirin bir fikra internette dolasip duruyor Muhtar Bey, tum dunyadan biracilarin katildigi uluslararasi bir toplantida konusmaciymis. Toplantinin birinci gunun aksaminda katilimcilardan buyukce bir grup, toplantinin duzenlendigi otelin barinda biraraya gelmis, muhabbet ediyorlarmis. Garson gelip siparisleri sorunca, her bira firmasinin ust duzey yoneticisi dogal olarak kendi markasinin birasini ismarlamis. Sira Muhtar Bey'e gelince "Bir Coca-Cola lutfen!" demis bizim Baskan... Hepsi donup "Hayirdir insallah!" der gibi bakmislar... Muhtar Bey orali olmadan, sakince nedenini aciklamis "Nasilsa hicbiriniz bira icmiyorsunuz. Ben de size katilayim, dedim!"...
Boyle bir fikranin internette milyonlarca insani dolasmasi, milyonlarca dolarlik reklam kampanyasi kadar etkili degil mi? Fikra, iletisim araci olarak Bill Gates ve Microsoft icin kullanilirdi. Bazilari da bayagi edepsizdi. Gates'in bu fikra isini tesvik ettigi bile soylenir...
Susmak da bir tur iletisimdir
Meltem Cumbul'u 10 yildir tanirim. Ilk isverenlerinden biriyim herhalde. Londra'da, o zamanlar TV programi hazirlayan Omer Karacan'in asistani olarak goreve baslamasina bir sekilde vesile olmustum. Sozunun eri, akilli, duygulu, duyarli bir insandir. Sanatciligini ise her zaman takdir ettim. Bizim ev halki tarafindan neredeyse yaptigi her is sevgi ve begeni ile izlenir.
Antalya'da hak ettigi odulu aldi. Tam "Helal olsun!" diyecegim, bir de baktim gazetelerde esiyor gurluyor "Ben rukus degilim!" Gazetecinin biri odul toreninde giydigi pantolon-tunik icin 'rukus' demis. O da kalkmis cevap veriyor... Giysi Armani markaymis, o geceye uygunmus, nasil rukus olurmus... Buyurun! Meltem Hanim, susmanin da bazen iletisim oldugunu iyi bilen biridir aslinda... Sezen Aksu'ya bin kere rukus dediler. Ne oldu? Ne kaybetti? Tersine kazandi Sezen. Nasil mi? Kendi kendisiyle dalga gecerek... Her ozguveni saglam insanin yapacagi gibi... Oysa Cumbul'un ozguveni hic de kucumsenmeyecek duzeydedir... Son derece cekici olan o giysi ile ilgili kendisinin de mi tereddutleri vardi dersiniz?...
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|