|
 |

SOLI OZEL
Hedefini bulan odul
Iranli edebiyat profesoru Azar Nafisi su icer gibi okunan kitabi Tahran'da Lolita'yi Okumak'in (Reading Lolita in Tehran) bir yerinde Binbir Gece Masallari'nda kendisini cezbeden ana noktayi anlatir. Sark denince ilk akla gelen eserlerden olan kitapta uc tip kadin tanimlanmaktadir Krali aldattigi icin oldurulen kralice, aldatmaya yeltenecek kadar bile vakitleri olmayan bakireler ve Sehrazad'in kendisi.
Kaderlerine sessizce razi olan bakirelerle Kralice, aslinda 'Kral'in kamusal otoritesini kabullendiklerini, onun alaninda hareket ederek ve bu alanin keyfi kurallarina itiraz etmeyerek' belirtirler. Sehrazad ise farklidir.
Nafisi'ye gore "Sehrazad farkli bir davranis kalibi secerek siddet carkini kirar. Kral'in aksine O kendi evrenini bedensel gucle degil imgelemi ve dusunceleriyle kurar. Bu da kendisine hayatini riske atma cesaretini vererek onu hikayedeki diger kisiliklerden ayirir."
Molla rejimine ragmen...
Cuma gunu kendisine Nobel Baris Odulu verilen Iranli insan ve cocuk haklari savunucusu Sirin Ebadi'yi de bir cagdas Sehrazad gibi gormek mumkun. Susturulamayan, oyunun kurallarina bas egmeyen, tehditlerden yilmadan erkeklerin mutlak hakim sayildigi alanlarda dogru bildigi isleri yapan bir kadin Ebadi. Kimbilir Iran'da cokmekte olan iktidarin bekcileri tam da bu yuzden, kadin oldugu icin fazla duygusal bulup hor gordukleri bir vatandaslarinin dunyanin en prestijli odulunu aldigini devlet televizyonundan ilan etmekten cekinmislerdir.
"Iran'da insan haklari pesinde kosan herkes dogumundan olumune kadar korku icinde yasamak zorundadir. Ama ben korkumu asmayi ogrendim" diyor Ebadi. Ancak tum zorluklara karsin calismalarini surdurebilmesi, Iran'daki toplumsal dinamigin gucunu de gosteriyor. Rejimin dumenindeki ceberrut, curumus molla oligarsisine ragmen.
Bir konferans icin gittigi Paris'te Papa veya Vaclav Havel gibi isimlere ragmen odulu kazandigini ogrendikten sonra da gunumuz sarkiyatcilarina su mesaji vermis "Ben Muslumanim. Demek ki hem Musluman olup hem demokrasiyi destekleyebilirsiniz".
Nobel Baris odulu jurisi 165 aday arasindan cok yerinde bir secim yapmis. Juri baskani Ole Danbolt Mjoes'in Ebadi'nin odule neden layik gorulduguyle ilgili aciklamasi, Islam cografyasindaki ozgurluk ve esitlik arayislarinin artik evrensel bir dava haline geldigini de gosteriyor "Bu Iran halkina, Musluman dunyaya, tum dunyaya verilen, insanin degerinin, ozgurluk savasinin, kadin ve cocuklarin haklari icin mucadelenin herseyin merkezinde olmasi gerektigine dair bir mesajdir."
Mahcup yuzdeki inanc
Ebadi'nin siddet karsiti eylemlerine dikkat ceken odul jurisi, kendisinin "bilincli bir Musluman" oldugunu gerekcede vurgulamis. "Dunyadaki farkli kulturler ve dinler arasindaki diyalogun bunlarin arasindaki ortak degerlerden baslamasinin" Ebadi acisindan oneminin de alti cizilmis.
Nobel baris odulleri hayli siyasi odullerdir. Dunya bir yandan Islam adina siddete tapinilan, diger yandan bir din ve onun inananlari hakkinda akla alinmayacak seylerin soylenebildigi bir donemden geciyor. Tam boylesi bir tarih aninda Iran gibi bir devletin vatandasi, ozgurlukcu bir Musluman kadina boylesi buyuk bir odulun verilmesi ayri anlam tasiyor.
Akli basinda herkes adina baris odulu jurisi, esitligin ve ozgurlugun egemen olacagi, medeniyetler catismasina yuz vermeyecek bir dunya talebini dile getirmis oldu. Musluman ulkelerde cinsler arasi esitligin ve ancak o temelde yukselebilecek demokratik bir yonetimin mucadelesini verenler acisindan degeri olculemeyecek bir destek bu. Sirin Ebadi'nin hafif makyajli yuzundeki mahcup gulumsemede tipki Sehrazad gibi oyunu kazanacagina olan inancinin yansimasi var sanki.
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|