kapat
12.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMI
limasollu
TURKIYE
DUNYA
POLITIKA
SPOR
MEDYA
SERI ILANLAR
METEO
TRAFIK
SANS&OYUN
ACIL TEL



GREENCARD

MEHMET BARLAS


Cildirtacak kelimeleri bilseniz de, kullanmayin!

Televizyonlarda yorumlarina basvurulan, cesitli konulardaki aciklamalari basinda genis yer bulan, bilge bir kisi ile, bir Anadolu gezisi yapmistim gecen yil.

Pek cok konuda konustuk, tartistik.

Bir aksam, soz, "uzlasmak", "birlikte yasamak", "gecinmek" gibi kavramlara geldi.

Hic unutamayacagim su yorumu getirdi bu kavramlara

- Ben 40 yildir evliyim. Bu 40 yil boyunca, ben esimin, esim de benim uzmanim oldu. Mesela ben, hangi kelimenin, esimi cildirtacagini bilirim. O da, hangi kelimeyi bana karsi kullanirsa, benim cildiracagimi bilir. Ve ikimiz de o kelimeleri kullanmayiz. Birlikte yasamak niyetimizin geregi olarak, bilincimizle ve hic konusmadan, boyle bir uzlasmaya vardik.

Beni cok etkilemisti bu soylenilenler.

Sanirim sizin yasaminizda da, birlikteliklerinizde de, boyle anahtar kelimeler vardir.

Bu kelimeleri, beraber oldugunuz kisilere, ya da icinde bulundugunuz kurumlara karsi kullandiginiz takdirde, is cigirindan cikar.

Aslinda "toplumsal yasam", "demokrasi", "ulusal birlik" gibi olgular da, ayni cercevede ele alinabilir.

Osmanli'dan baslayip, Cumhuriyet'le devam eden surec, toplumsal mozayik icindeki ogelerin, birbirleri ile iliskilerinin tarihidir de.

Bazen devlet ile halkin, bazen cogunlukla azinliklarin, bazen askerle sivilin, bazen medreseli ile universitelinin, bazen gelenekci ile moderncinin arasindaki celiskileri de icerir bu tarih.

1946'dan baslayarak icine girdigimiz cok partili demokraside, toplumun ogeleri, siyaset adina, birbirlerini cildirtacak kelimeleri kullandiklari zaman, is hep cigirindan cikmistir.

Laikciler dindar olanlara "Gerici" veya "Yobaz" demislerdir mesela.

Musluman olmakla yetinmeyip "Islamci" olanlar da, laik devlet duzenini "Dinsizlik" gibi sunarak, isi cigirindan cikarmislardir.

Milliyetciler solculara "Moskova usagi", solcular da milliyetcilere "Fasist" demislerdir.

Toplumsal genlerimizde, bu bilgilerin kalitimsal olarak bulundugu kesindir.

Bu cildirtan kelimeler ve kavramlar, karsit cikarlari temsil eden kesimler tarafindan seslendirilince, kesinlikle is cigirindan cikmaktadir.

Ancak, zamanla birlikte farkli kesimlerin konumlari da degisti. Bu nedenle cildirtan kelimeleri kullananlar da, yeni duruma alismakta gucluk cekiyor.

Ornegin yakin gecmise kadar, 3'uncu dunyaci gorunum veren mukaddesatci kesimler, Bati ile kaynasmayi temel cizgi alan merkez partileri icin, "Bati kulupcu", "Amerikan usagi" falan derlerdi.

Simdi AK Parti, kokeni itibariyle mukaddesatci bir kitle partisi.

Ama ayni AK Parti, hem Avrupa Birligi uyeligi icin yapilmasi gereken her seyi yapiyor, hem de Amerikan Ittifaki'ni korumak icin, Irak'a asker gonderme karari bile aliyor.

Gelsin de bu durumda kafaniz karismasin?

28 Subatcilar, "Erbakan, Kaddafi ile yuzgoz oldu" diye cildirmislardi.

Simdiki 28 Subat-kolikler ise, Tayyip Erdogan'la Berlusconi'nin yakinligina soyleyecek, cildirtici soz arama cabasi icindeler.

Universite rektorleri ile AK Parti iktidarini bogaz bogaza getiren "YOK Reformu" kargasasi da, boyle bir isi cigirindan cikaracak cildirtici kelime arayisina donmus durumda..

Bu konuda iki Kemal'in onculugundeki YOK takimi, acikcasi daha basarili.

"Kubilay oluruz" veya "Menderes'i hatirlayin" gibi soylemler, basta Tayyip Erdogan olmak uzere, AK Partililer'in sinir merkezlerini tam hedeften vurdu.

Artik gundemde "YOK Reformu" degil, birbirini cildirtma yarisi var.

Bu yarista birileri, "Olulerini yikamayiz" diye, din adina fetva bile vermediler mi?

Bakalim demokrasi, buna ne kadar dayanacak?

SAKA

Moskova'yi mi, Antalya'ya mi?
Ilk 9 ayda Antalya'ya 716 bin Rus gelmis ve turizmi, onlarin yaptiklari harcamalar kurtarmis.

Isterseniz "Degisim"e karsi cikin.

Nerede o "Moskova'ya" diye slogan atanlar?.. Ne oldu her "koku disarida"yi, Moskova'ya baglayanlar?

Baksaniza!.. Moskovalilar "Antalya'ya" diye slogan atiyor artik.

BUYUK AYIP

YOK icin, ogretim uyeleri yok!
Universite reformunu amaclayan ve YOK'te yapi degisikligini ongoren adimlar, herhalde gereken on hazirliklar atilmadan baslatildi.

Bu nedenle YOK'un egemenleri, kamuoyuna olayi "Imam Hatipler'in kayirilmasi" biciminde sunabiliyorlar.

Belirli kesimler tarafindan, hakli da goruluyorlar.

Onceki aksam, Star kanalinda, Kadir Celik'in hazirlayip sundugu "Objektif" tartisma programina davetliydim.

Programin ilk bolumunde, basta Prof. Kemal Alemdaroglu olmak uzere, YOK'cu rektorler, savlarini uzun uzun anlattilar.

Programin ikinci bolumunde, Alemdaroglu'nun yardimcisi Prof. Nur Serter, CHP Milletvekili Mustafa Gazalci, "Universite Ogretim Uyeleri Dernegi" Baskani Prof. Kadir Erdin ve ben olacaktik.

Prof. Erdin, Star binasinda olmasina ragmen, programda yoktu.

Meger Prof. Alemdaroglu, Prof. Erdin'in konusmasina itiraz etmis. Rektor yardimcisi Prof. Serter'in de, Prof. Erdin'le birlikte ayni programda yer almasini yasaklamis.

Boylece Nur Hanim, Kadir Erdin programa cikinca, terk etti masayi.

Yani gerginlik sade YOK ile Hukumet arasinda degil. Sorunun kaynaginda sadece Imam Hatipliler de yok.

YOK icin, ogretim uyeleri de yok!

Mesajlariniz icin: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya tiklayin

<< Geri don Yaziciya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sari Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGI BASIM YAYINCILIK SANAYI VE TICARET A.S. - Tum haklari saklidir