kapat
08.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

EMRE AKÖZ


Tuncay'a açık mektup

Sevgili Tuncay Şanlı,

Hem seni, hem de oyununu çok seven bir F.Bahçeli bir abin olarak 'sen' diye hitap edebilirim herhalde...

Antepspor maçında gördüğün gereksiz sarı kartlardan sonra, çok istemene rağmen G.Saray'a karşı oynayamadın. Sanırım bu senin moralini bozdu. Sonuçta Gençlerbirliği ve Konyaspor karşılaşmalarında eski formunda değildin.

Çok gördük Kötü oynayan bir futbolcu bir hafta dinlendikten sonra kendine gelir. Bazen de tersi olur İstim üstündeki bir oyuncu, bir süre sahalardan uzak kalınca inişe geçer. Kendini toparlaması zaman alır.

Bunlar hem de futbolculukta normal, sık sık karşılaşılan durumlardır.

Gelelim Konya maçında oyundan alındıktan sonra kulübede yaptığın hareketlere...

Senin niyetin ya da ruh halin eminim çok farklıydı. Bazen futbolcu yaptığı hatalardan dolayı kendine o kadar kızar ki mesela sağa sola tekme atar. Ne var ki sen, sanki Daum'u protesto ediyormuş gibi göründün.

Profesyonel futbol sahadaki oyundan ibaret değildir. Unutma, artık kameralar her yerde. O halde... Sinirlerine hakim olmak... Üzülürken ya da sevinirken aşırıya kaçmamak, başkalarını rencide etmemek... Tepkilerini kontrol altında tutmak bazen iyi oynamak kadar önemlidir.

Büyük olasılıkla cumartesi günkü İngiltere maçında oynayacaksın. Takımın en önemli silahlarından biri sensin. Kendini toparla. İngiltere'ye ilk golü atan futbolcu sen ol! Atamasan da attır!

Bizi sevindir...

Sessiz haykırışlar
Mühendis Vahap Balman ilginç bir kitap hazırlamış 'Geçmişten Günümüze Mezar Taşı Kitabeleri Mezar Sesleri' (Balman Yay.)

Ölüm nahoş ama önemli bir konu. Her yönüyle...

Örneğin ben gazetelerde çıkan bazı ölüm ilanlarını çok ilginç bulurum. Ölenin ardından yakınları neler neler der. Çoğu hüzünlü ve acıklıdır. Ama komikleri dahi bulunur!

Bu sözler ölenin bize ne ifade ettiğini gösterir. Vaktim olsa ben de bu 'hissiyatın' çeşitli yönlerini ortaya koyan bir kitap yazarım. Çünkü bu ilanlara sadece hisler değil, ailenin ya da ölenin bağlı olduğu grubun siyasi, kültürel fikirleri de yansıyor.

Mezar yazıları da böyledir. Bazen ölen kişinin vasiyeti, bazen de bir yakınının isteği üzerine oraya yazılmışlardır. Kimi bir klişeden ibarettir. Kimi iki kelimeyle dünyaları anlatır.

Balman'ın 275 sayfalık kitabında yer alan mezar taşı yazıları (kitabeler) 42 kategoriye ayrılmış Eş için yazılanlar, ölenin meziyetlerini anlatanlar, şikayet ve pişmanlık için yazılanlar, çok az ya da çok uzun yaşayanlar için yazılanlar, Musevi ve Hıristiyanlar'a ait yazılar...

****

İşte birkaç örnek

* Karı zırıltısından vefat eden

Halil AÄŸa ruhuna fatiha

* Evlatları uğruna ömrünü helak eden ....

* Ticarethanemizin kurucularından

Büyük tüccar .......... (1962)

* Şoför ben sana ne yaptım?

CEHEPE-TEVE
Her çağın kendine uygun hevesleri vardır. Şimdi medyanın çok büyüdüğü ve çok tartışıldığı bir dönemdeyiz ya... Hemen her kesimde TV kurma, gazete çıkarma sevdası göze çarpıyor.

Zaman'ın haberine göre son olarak Cumhuriyet Halk Partisi bir TV kurma hazırlığı içine girmiş. Genel Başkan Deniz Baykal medyada yeteri kadar yer alamadıkları için yakınıyormuş. Bunun üzerine Bülent Tanla bazı yerel kanallarla görüşmeler yapıyormuş. Eğer proje gerçekleşirse kanala 'Halk TV' adı verilecekmiş.

****

Bu tip projeler ilk bakışta insana makül görünüyor Madem sesini duyuramıyorsun, kendi iletişim aracını kendin kur. Halbuki bu bir yanılsamadan ibarettir.

Kimse bir TV kanalını, özel durumlar dışında, belli bir siyasi görüşün temsilcisi olduğu için izlemez. Televizyon özü, ruhu itibariyle bir eğlence, bir hoşça vakit geçirme aracıdır.

TV, haber de verir tabii. Ancak baskın yönü bu değildir. Dizileriyle, yarışmalarıyla, filmleriyle, tartışma programlarıyla, magaziniyle, sporuyla zahmetli bir etkinlik alanıdır. Uzmanlık ister. Seyirciyi ekrana bağlamak hiç ama hiç kolay değildir Hemen sıkılır, anında zap yapar.

Bugün, örneğin Irak konusunda, Baykal'ın ne dediğini elbette öğrenmek isteriz. Ama o kadar! Baykal konuşacak, CHP'liler ahkam kesecek diye niye TV izleyelim?

Eğer bunca kanal ve bunca gazete, Baykal'a, onun arzu ettiği kadar ilgi göstermiyorsa... Sorunun çözümü için partinin parasının çarçur edileceği hayali projelere girmesin. Sorumluyu uzaklarda aramaya gerek yok Aynaya bakması yeterli.

"ERKEKLER DÜNYASI"
Bugünlerde arkadaşımız Sinan Akyüz'ün yazdığı 'Etekli İktidar' kitabı tartışılıyor ya... Konuyla ilgilenenlere 'Tarih ve Toplum' dergisinin "Osmanlı'daki Cemiyetleri" inceleyen Ekim sayısını tavsiye ederim. Feyza Bağlan, "Erkekler Dünyası" isimli kadın dergisinden söz ediyor. Yanlış okumadınız 'Erkekler Dünyası'! Dergi 19 Aralık 1914'te çıkıyor. Kadının katılımı olmadan hiçbir milletin ilerleyemeyeceğinin altı sürekli çiziliyor. Belli ki dönemin feministleri sadece kadınları değil, erkekleri de bilinçlendirmeye çalışmış.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır