kapat
08.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

ŞELALE KADAK


Beyoğlu'nda yürürken internette dolaştım...

Koç Net Genel Müdürü Bülent Yıldırım'la Beyoğlu'nda buluşmamızın bir nedeni vardı. Ben sokakların internetle nasıl tanıştığını öğrenmek istiyordum. O da internet konusunda, altyapı hizmetleri hakkında algılamayı artırmak için neler yaptıklarını anlatmak istiyordu.

Bülent Yıldırım, algılama konusuna büyük önem veriyordu. Çünkü 2 yıl önce 2.5 milyon insanın internet abonesi olduğu Türkiye'de bu rakam şimdilerde 750 bin sınırına gerilemişti ve bu seviye bilişim sektörü açısından pek de hayra alamet olarak yorumlanmıyordu.

İşte bu nedenle şirketlerin, başta sosyal sorumluluk projeleri olmak üzere, halka daha yakın projeleri hayata geçirerek algılamayı yükseltme yarışına girdiklerini söyleyebilirim. Bu konudaki en ciddi çıkışlardan biri de bence Beyoğlu'ndaki kablosuz internet erişimi projesi. Türkiye için hiç de fena değil. Londra'da Oxford Caddesi'nde, Paris'te Champselyees'de ve Amsterdam'daki bazı caddelerden sonra, Beyoğlu'nda cadde ve caddeye yakın sokaklar internetle tanıştı.

24 saat ve bedava!
Beyoğlu'nda yürürken, hadi şu köşe başında durup biraz soluklanayım, bu arada maillerimi de diz üstü bilgisayarımdan kontrol edeyim demek kuşkusuz teknolojiyle iç içe olanlarımızın bile aklına gelmeyebilirdi. Ama Koç Net bunu iş edindi ve aklımıza soktu!

Şimdi diz üstü bilgisayarı olan ve sınırsızca internette sörf yapmak isteyen gençleri Beyoğlu'na akın ederken görürseniz şaşırmayın. Çünkü Beyoğlu'nda şu anda kablosuz internet erişimi var. Üstelik 24 saat. Üstelik bedava!

İGDAŞ ve Cisco ile işbirliği yapan Koç Net, Beyoğlu'ndaki kablosuz internet erişimine iki hafta önce başlamış. Doğrusu sistemin nasıl çalıştığını, bağlantı süresinin kısa olup olmadığını ben de merak ettim. Aslında yanıma diz üstü bilgisayarımı da almayı düşünüyordum ama aynı gün şehir dışına çıktığımdan bilgisayarımı yanıma alamamıştım. Neyse ki, projeyi büyük bir heyecanla anlatan Bülent Yıldırım ve yardımcısı Mehmet Ali Akarca ile pazarlama iletişim uzmanı Aslıhan Dölek'in yanında lap top'ları vardı. Beyoğlu'nda yemek yediğimiz restoranın dışına çıktık ve internete sokaktan bağlanalım dedik. Kısa süre içinde Sabah'ın web sayfasında gezinmeye başladığımızda yoldan gelip geçenler tarafından, 'bunlar da ne yapıyor böyle' tarzı bakışlarla süzülmeye başlanmıştık bile.

Dilekçe toplayanlar var!
Peki algılama ne durumda? Bülent Yıldırım'ın belirttiğine göre, şu anda günde ortalama 120 kişi Beyoğlu'nda kablosuz internet erişimini kullanmaya başlamış. Restoranlar, cafeler, mağazalar hatta ofislerin tamamı henüz işin farkında değil tabii. Hiç ücret ödemeden ve telefon hattı kullanmadan internette dolaşmanın keyfine varınca, Koç Net'in ne yapacağını merak etmiyor değilim! Şimdiden, bedava internet erişiminin ulaşamadığı Beyoğlu'nun arka sokaklarında dilekçeler toplandığı düşünülecek olursa, bu işin maliyeti yükselebilir! Ama yine de ben bu yazıyı okuyan bütün üniversiteli gençlerin Beyoğlu'na koşmalarını tavsiye ediyorum. Hazır ellerinde böyle bir erişim varken, tepe tepe kullanmaları iyi olmaz mı?

Türkiye'de en geniş servis veren internet servis sağlayıcı şirketlerden biri olan ve 1996 yılından bu yana 30 milyon dolarlık yatırım yapan Koç Net'in bu projesi GSM operatörlerinin korkusu rüyası olabilir. Ne de olsa kablosuz internet erişiminin ses geçirme özelliği de bulunuyor. Ama tabii, 2004 yılında piyasa liberalleştikten sonra... Eee, bakarsanız şunun şurasında 3 ay gibi kısa bir süre kaldı. Şirketlerin böylesine iddialı projeler sunmalarının arkasında yatan da bu bence.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır