|
 |

UMUR TALU
Kirli bir tarihe ortak olmak
Åu 8.5 milyar dolar-asker takasının, hükümet-siyaset, Genelkurmay ve biz gazeteciler tarafından izlenme ve incelenme süreci ciddi bir rezalet.
ABD Kongresi'nde uzun uzun tartışılan, "şartları" daha nisanda kesinleşen ve Kongre'den o haliyle çıkan metni ancak, geçenlerde Dubai'de "8.5 milyar dolarlık imzalar" atılınca keşfettik.
Ve bunu müzakerelerden doğmuş bir "anlaşma" sandık.
Oysa, ABD Başkanı'nın, Kongre'de yasal statüye kavuşturduğu tek taraflı bir teklifti.
Herhangi bir anlaşmada olabileceği gibi "iki tarafın şartları"nı değil, "tek taraflı şartları" içeriyordu.
Türkiye'nin kabul ettiği ve Irak işgaline yazılmak için kabullendiği, işte bu "şartlar."
****
Biraz ayıp ama, maalesef altı ay sonra, ABD Kongresi'nin o konudaki tüm tutanaklarını okuyabildim.
Artık bildiğimiz hükümleri, "Kuzey Irak'a tek taraflı müdahale yasağı" gibi şartları tekrarlamayayım.
Ancak, Kongre'de, "hediye, rüşvet" sözcüklerinin uçuştuğu bir ortamda, "Tezkereyi geçiremeyen Türkiye"yi yerden yere vuranlara karşı, destekleyen parlamenterlerin, adeta "kredinin gizli şartlarından biri" gibi kabul ettikleri husus, "Türkiye'nin İsrail'in destekçisi olması."
Fiilen, şu andaki İsrail yönetiminin.
Tabii ki metinde bu yok; ancak Kongre tutanakları, "krediye onay atmosferi"nin en önemli unsurlarından birinin bu olduğunu gösteriyor.
Bu örtük şart, tamamen ABD Başkanı, Dışişleri ve Pentagon'un "mütalaaları"na emanet! İsrail'in, ateşi Suriye ve Lübnan'a, hatta İran'a yaymak istediği sırada.
"Kredi"nin en muğlak ve üstünde durulmayan şartı zaten, "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları uyarınca krediye müdahale edebileceği" hükmü.
Yani, Türkiye kendini, "ABD'nin kendi ulusal güvenlik tercihleri"ne bağımlı kılmayı da kabullenmiş oluyor... ya da paradan vazgeçmek zorunda.
****
Bunlar elbette "büyük rezalet"in bir parçası.
Türkiye'nin sivil ve askeri yetkilileri, sanki "mutlu Borsa cemaati mensupları" gibi, bu ülkeyi hangi ideolojik, dini, askeri, ekonomik hesapların... ABD'de şu anda hakim olsalar da sallanan, ne menem bir azgın gruba yamadıklarının farkında değiller herhalde.
Demokrat Parti'nin başkan adayı yarışında öne çıkan ve anketlerde Bush'u da geçme noktasına gelen Emekli General Wesley Clark kadar bile sorgulamamız gerekmez miydi?
Clark, "Bush yönetimi, savaşa yönelişindeki kriminal tarzından ötürü soruşturmaya muhatap olmalı. İstihbarat manipülasyonuyla halk savaşa razı kılındı. Yalanlar üstüne oturduk. Bir demokraside bu kabul edilemez" diyor ve...
Ay sonunda çıkacak kitabında, Pentagon'daki üst düzey askeri yetkililerden daha 2001 Kasım'ında edindiği bilgiyi açıklıyor
"İslam dünyasında çok sayıda ülkeye saldırılmasına ilişkin beş yıllık bir plan Önce Irak... sonra, Suriye, Lübnan, Libya, İran, Somali, Sudan."
****
Irak'a saldırının ideolojik-askeri projesini kotaran ekibin, benzer bir Suriye projesi de imal ettiği bilindiğinde, pek sürpriz değil.
Ulusal Güvenlik Konseyi'nin ağır topu Abrams, Pentagon'un üçüncü adamı Feith, Dışişleri bakan yardımcılarından Dobriansky, Dışişleri ve Pentagon danışmanları Rubin, Wurmser, savaşın beyinlerinden Perle, onun ortağı Gaffney, savaş ideologu Ledeen, Yahudi lobisinin koç başı JINSA'nın başkanı Steinman, ABD Barış Enstitüsü'ne atanan İsrail muhibbi ve yarı-ırkçı Pipes gibi, çoğu ne hikmetse "Yahudi kökenli aşırı sağcı" adamların, Savunma Bakanı Rumsfeld'i de ikna eden projesinin gölgesi bugüne düştü bile.
Türkiye, bu çetenin işgal ve saldırı müttefiki olmak zorunda mıydı!
Mesajlarınız için:
utalu@turk.net
Fax: 212 280 05 51 Tel: 0 537 660 71 21
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|