kapat
19.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

İsmail Cem'in yolu

İsmail Cem "siyasi kimliğimi bir an için unut... Seninle iki gazeteci olarak konuşalım" diye söze girdi... Sonra da Anadolu izlenimlerini anlattı

- Tarım çok kötü... Kırsal kesim gerçekten zor durumda... Biliyorum, sorunlar bir anda çözülmez... Ama birlikte şapkayı önümüze koyup, düşünmek zorundayız... Çözümü, toplumun bütün kesimleriyle birlikte aramalıyız... Ortak akıl bunu gerektirmiyor mu?

"Elbette gerektiriyor" dedik.

Ve ekledik

- Ah o ortak aklı bir bulabilsek.

****

Yeni Türkiye Partisi ilk kongresini bu pazar yapıyor. Cem bizi kongreye davet etmeye geldi.

Böyle sohbetlerde, adettendir, parti başkanı yüksekten uçar.

"Yarın seçim olsa" diye başlar.

Ve "argo deyimle" sallar da, sallar.

"İktidar yandı, bitti, kül oldu" der.

"En büyük biziz, bizden başka büyük yok" diye devam eder.

İsmail Cem ise öyle değildi.

Ayakları yere basıyordu.

Halkın, AKP'ye tanıdığı avansın sürdüğünü görüyordu. "Kendi partisine" gelince...

Şunları söylüyordu

- Solda yenileşmeye ihtiyaç var... Sadece solun değil, Türkiye'nin de buna ihtiyacı var... Biz bunun için çalışıyoruz.

Yine "ayakları yere basan" bir söylem.

****

Ne zaman "muhalefetten biri" ziyaretimize gelse...

"Yanlış anlamayın ama" der ve...

"Medya bize ilgi göstermiyor" diye yakınır. Artık buna alıştık.

İsmail Cem'in de yakınacağını sandık.

Fakat o farklı bir tavır sergiledi.

"Irak krizi sürecinde TV'lere en çok davet edilen, yazılı medyada görüşüne en çok başvurulan muhalefet mensubu bendim" dedi.

Ve teşekkür etti.

Demek siyasetçinin "söyleyecek sözü... Verecek mesajı... Kamuoyunun ilgi duyacağı bir fikri" varsa...

Medya ona "kulak tıkamıyor."

****

- Sayın Cem... Yerel seçimler öncesi solda birlik oluşturmak için çalışıyordunuz... O proje ne durumda?

- Beklediğimiz ilgiyi bulabilmiş değiliz ama... Son dakikaya kadar bastıracağız... Eğer bu birlikteliği oluşturamazsak, dengesiz bir iktidar gücü ortaya çıkar.

- Nasıl?

- Yine yüzde 25, yüzde 30 oyla belediye başkanları seçilir... Ve 60-65 il merkezini AKP alır... Gerçek gücünün ötesinde bir siyasal güce ulaşır... Türkiye'nin dengelerini yansıtmayan bir tablo doğar... Türkiye de bundan zarar görür.

- Sayın Cem... Bunu herkes göremiyor mu?.. Birlikteliğin önündeki engel nedir?

- Engel şu soruda yatıyor Siyaset bir araç mı, amaç mı?. Amaç Türkiye mi, parti mi?.. Eğer amaç Türkiye'dir, siyaset ise bir vasıtadır diyebiliyorsan, sorun yok... Birliktelik mümkün.

****

Sonra söz tekrar Anadolu'dan açıldı.

İsmail Cem bize "Anadolu gözlemlerimizi" sordu. Anlattık.

Sonra da o anlattı.

"Denizli" dedi. "Bursa" dedi.

"Adana... Gaziantep" dedi.

Sanayicinin sorunlarından bahsetti

- Enerji maliyeti yüksek... Kredi faizi de... Bu durum, Türk sanayicisinin rekabet şansını azaltıyor... Bunları tartışmamız lazım.

Sonra yine "tarıma" girdi

- Tarım nüfusunun azaltılması şart... Fakat bu nasıl olacak?.. Kırsal kesimi çökerterek mi?

Ve başladı il il "tarımın sorunlarını" saymaya.

****

Siyaset sadece "Meclis'te yapılmaz."

Ve yine siyaset sadece "Ankara'da yapılmaz." Siyaset "halkla yapılır... Engeller halkla aşılır... İktidar, halk gücüyle zorlanır."

Cem Uzan, başına "İmarbank kazası... ÇEAŞ kazası" gelmeden önce "bu siyaseti uygulayarak ciddi mesafe alıyordu."

Bu defa gördük ki...

"Bir başka Cem... İsmail Cem" de aynı yolda ilerliyor.

Bu yol "doğru yol."

Siyasi getirisi ne olursa olsun, partinin oyu yüzde kaçta kalırsa kalsın "yine de doğru yol."

Ve Ankara'da siyasi dedikodulara boğulmaktan daha sağlıklı bir yol.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır