|
 |
|
EMRE AKOZ
Semsiye atani ihbar edin
Fenerliler'e sesleniyorum
Kendimi bildim bileli, daha dogrusu futbolu sevdigim gunden beri F.Bahce taraftariyim. Bir gun bile takimimi degistirmeyi dusunmedim. Ancak yonetiminden, futbolcusuna, teknik direktorunden seyircisine bizim camiayla ilgili beni uzen, hatta uzmekten ote utandiran bircok olay meydana geldi.
Bunlardan biri de Gaziantepspor macindaki kaleci Omer'e semsiye atma olayiydi.
Pazar aksami Sukru Saracoglu stadindaydim. Olanlari gordum.
****
Omer vakitten calmis... Seyirciyi kiskirtmis... Cirkin davranislarda bulunmus... (Hos bunlar da tartismali ama diyelim ki tam da denildigi gibi yapti.)
Hicbir gerekce sahaya semsiye atmayi bana mazur???? gosteremez. Ve elbette caki, cep telefonu, cakmak, su sisesi ve benzerlerini atmayi da... Hatta ben konfeti atilmasina da karsiyim. Cunku futbolculara zarar vermese de o guzelim yesil cimlerin 'hali' goruntusunu bozuyor.
Semsiye ise bambaska bir sey!
Bana sorarsaniz yaralamaya, hatta oldurmeye tam tesebbus. Ustelik olayin daha da vahim yani su Pierre semsiyeyi Omer'in elinden alip topcu cocuklara veriyor. Dogru ya da yanlis takimini daha buyuk bir cezadan kurtarmaya calisiyor. Topcu velet semsiyeyi tribune atiyor. Ve bir dakika sonra ayni semsiye, hemen hemen ayni yerden tekrar Omer'e kafasina atiliyor.
O an Omer geriye baksa... Semsiye gozune gelse... Bir gozu kor olsa... Ne olacak? Kaybedilecek olan puanlar Omer'in hayatindan ve sagligindan daha mi onemli?
"Efendim Omer sunu yapti, bunu yapti" diyecekler cikacaktir. Soruyorum Eger Omer diyelim ki kardesi olsaydi o serefsiz, semsiyeyi yine atar miydi? Atmazdi; degil mi? Iste bu kadar basit Kendine ya da bir yakinina yapilmasini istemedigini baskasina yapmayacaksin.
****
Trabzonspor macindaki olaylar nedeniyle F.Bahce'nin sahasinin kapatilmasina karsi cikmistim. Sacma bir karardi. Zaten iptal edildi.
Simdi de diyorum ki Gereken ceza hemen verilsin!
Ayrica... Cevresinde oturanlar semsiye atani taniyordur. Onlara sesleniyorum Azicik insanliginiz, vicdaniniz ve F.Bahce sevginiz varsa o kendini bilmezi polise, kulube ve medyaya ihbar edin.
Asil gorgusuzluk
Bizde bazi tartismalar kendini tekrarlar durur. Mesela yuvarlak hesap her 10 yilda bir tartistigimiz konular vardir.
Peki ya hemen her yil tartistiklarimiz? Iste buna bir ornek Klasik muzik konserine giderken ne giymeli? Blucinle gidilir mi, gidilmez mi?
Bizim Gunaydin'da yazan modaci Dilek Hanif o eski iddiayi yine gundeme getirdi
Piyanist Guher ve Suher Pekinel kardeslerin konserinde blucinli kadinlar gormus... Ne kadar da ayipmis, gorgusuzlukmus!
Hayir efendim!
Muzik dinlemeye mi gidecegiz; ona buna giysilerimizi, takilarimizi, ayakkabilarimizi gostermeye mi?
Klasik muzik konserine blucinle gitmek gorgusuzluk filan degildir. Hatta tam tersi gecerli Asil gorgusuzluk, buna gorgusuzluk demekte!
'Gorgusuzluk' yani tam da bu isin nasil yapildigini daha once gormeme, bilmeme...
Klasik Bati muziginin dinleyicisi, diger turlerle kiyaslandiginda fazla degildir. Dinleyici sayisini artirmak icin bu alanda calisanlar ilginc yontemlere basvuruyorlar. Ornegin seksi kiyafetlerle konsere cikan Vanessa Mae, Linda Brava gibi sanatcilar bizim gazetelerde de defalarca haber olmadi mi?
Tabii ozel geceler vardir. O konserlerin davetiyelerinde nasil bir kiyafetle gelinecegi belirtilir. Buna uymak gerekir. Ama onun disinda temiz ve duzgun giyin de, ne giyersen giy!
(Not Klasik muzikte sanatcilarin konser sirasindaki tavirlari da coktan degisti. Bana inanmiyorsaniz Istanbul Muzik Festivali basladiginda, mesela Aya Irini'de bir iki konsere gidin. Adamlar gule oynaya caliyor; bir fikra anlatmadiklari kaliyor!)
Hizbullah'i unuttuk...
Nese Duzel, ozetle, "Eger Turkiye'de irtica tehlikesi varsa, irticanin teror orgutu olan Hizbullah'in 28 Subat surecinde konusulmamis olmasi tuhaf degil mi" diye soruyor. (Radikal, 15 Eylul). Eski Icisleri Bakani Meral Aksener bu soruyu tek cumleyle cevapliyor "O konu yavas yavas tartisilacak."
Hatirlarsiniz Hizbullah 2000 yilinin ilk aylarinda cokertilmisti. O korkunc cinayetler ortaya dokuldugunde asil soru ortaya cikmisti Madem 1997'deki 28 Subat ortulu darbesi irticaya karsiydi... Yuzlerce kisiyi vahsice katleden bir orgutun ustune niye gidilmemisti? Hem de devletin istihbarat birimleri bunlarin varligini uzun suredir bilmesine ragmen...
Ben 28 Subat'in 'irtica karsiti' bir hareket olduguna hicbir zaman inanmadim. Bunun da en onemli delillerinden biri Hizbullah'a goz yumulmasidir. Millet Fadime Sahin'in ask hikayeleriyle oyalanirken cinayetler devam ediyordu.
Ve aradan bunca yil gecmesine karsin Meral Aksener suskun. Demek ki orada bir ari kovani var.
OKURUN HAKKI, YAZARIN HAKKI
Su tip mesajlar aliyorum "Hincal Uluc ile tartisma... Tavla hakkinda yazma... Bilmem kimi elestirme..." Sevgili okurlar, sizin her 'yapmayin, etmeyin' dediginiz yazi icin ben bircok "Elinize saglik" mesaji aliyorum. Yani birinin begenmedigini, bir baskasi begeniyor. Yani bana 'yapma, etme' demeyin. Ne yazacagimi ya da ne yazmayacagimi baskalarina mi soracagim? Zaten istesem de pratik olarak mumkun degil. Ama yazilarimda 'hata' ve 'eksik' varsa uyarin, duzeltin, aciklayin. Boyle yapan bircok okurumuz var Onlara minnettarim!
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
