|
 |
|
HINCAL ULUC
Meydanlarimi geri verin..
"Paris'i tarif et" deseler.. "Bulvar kahveleri ve meydanlar kenti" derim herhalde..
Bir metre, topu topu bir metre genisligindeki kaldirimda bile, minik bir sandalye, onunde minik bir masa, tek sira kafeler var.. Kentin en unlu bulvarinda da var, mahalle aralarindaki sokaklarda da.. Paris sokakta yasiyor, desem yeridir..
Bir de Istanbul'u dusunun..
Bu kentin gelmis gecmis hemen tum belediye baskanlari, sokaga sandalye, masa konmasini cinayet kabul ettiler. Izin vermediler. Izinsiz koyani da pisman etmek icin ellerinden her geleni yaptilar.
En ileri goruslu, en cagdas, en bati kafali gordugum baskan Bedrettin Dalan dahil.. Dalan'la tek uyusmadigimiz konu buydu..
"Yahu baskan" derdim, "Su Bogaz'in iki yanina, Bogaz boyu masa ve sandalyeler koysak.. Istanbul, bir cay parasina denize ciksa.. Binlerce kisiye isyeri is imkani acilsa.."
Anlatamazdim.. Bizde belediyecilik, kaldirimlari park edecek arabalar icin hazir tutmaktir.
Simdi Dalan'in yerinde Sisli Belediye Baskani Mustafa Sarigul var.. Yaninda once Dalan'in, sonra Ayfer Atay'in kent mimari Erhan Isozen.. Halaskargazi Caddesi'nin planlarini getirdiler bana aylar once.. "Burasi Sanzelize olacak" dediler. Istanbul'da pek cok seyi katleden Nurettin Sozen, bu harika caddeyi de perisan etmis, gecirdigi ne ise yaradigi bilinmez otobus yolu ile, caddenin ortasina Cin seddi cekmis, Sisli'yi, bu ulkenin en zengin, en kalabalik alisveris merkezini gecekondu semtine cevirmisti.
Otobus yolu denen ucube kaldirildi ve is orada kaldi.. Yolun Sanzelize olmasi yonunde atilmis adimlarin izini hala goremiyorum.
Zaten kis da bastiriyor. Bundan sonra yapsalar ne ise yarar ki..
****
Eminonu'nden ne zaman gecsem, icimden aglamak gelir.. Paris'te iki adimda bir meydana cikarken, bu defa hungurdemek geldi..
Meydanlar kentlerin yasam merkezleridir.. Kalpleri.. Her meydanda bir kalp atar.. Sadece sehircilik acisindan degil.. Buralar binalarin insanlarin uzerine devrilmedigi yerlerdir. Gokyuzunu rahat gorursunuz ya, tek sebeb o degil.. Meydanlar, insanlarin toplandigi, bir araya geldigi yerlerdir.. Paris'te dolasiyorum.. Adim basi meydan.. Adim basi meydanda insanlar.. Tek baslarina bir kosede, hatta yerde oturanlar.. Guruplar halinde olanlar.. Sanirsiniz miting var.. Hayir.. Meydanin sihri, meydanin cekiciligi onlari toplayan.. Meydanla insan butunlesmis.. Meydanin cani var.. Yasiyor..
Bir de bizim Eminonu'ne bakin.. Birakin toplanacak, yuruyecek yer kalmamis.. Meydan kalmamis.. Altini, ustunu oymuslar, bir karayollari viyaduku haline getirmisler, dunyanin en guzel meydanini..
Meydan deyince akla San Marco gelir, guvercinleri ile, Venedik'te.. Etoille gelir, Paris'te.. Inanin bizim Eminonu, ama eski Eminonu, hem dogal, hem tarihsel guzellikleri ile ikisinin toplamini katlardi. Tarihin en buyuk cinayetini isledik.. Bu meydani insana kapadik..
Yahu alti oymak, ustten gecirmek disinda cozum gelmez mi bunlarin aklina..
Iste Etoille.. Tam 13 cadde aciliyor, ikisi devasa bulvar olmak uzere.. Trafik isigi bile koymamis Fransiz.. Oyle akip gidiyor meydanin icine bu 13 yoldan giren arabalar..
Bizde bu "Gecitciligi" kim icad etti ise, vallahi lanetlemek gerek..
Dunya guzeli Aksaray meydani, bu gecit kafasi yuzunden felakete donustu..
Gizli bir el, Istanbul meydanlarini yok etmek icin plan yapmis uyguluyor..
Karakoy meydani bitmis.. Beyazit meydani bitmis.. Sisli meydani bitmis.. Besiktas meydani bitmis.. Taksim Meydani, o dunya incisi Taksim meydani, bolune bolune bir sokaklar yigini, bir otobus garajina dondurulmus..
Daha ne sayayim?..
Istanbul, dunyanin ilk ve tek meydansiz metropolu, buyuk kenti olarak duruyor.. Bir yuzkarasi olarak duruyor..
Meydanlari ile yasayan Fransiz, Italyan, Avusturya, Almanya, Ingiltere kentlerine gittikce kahroluyorum..
Yahu bu geri zekali Avrupa, meydanlarin altini oyup, ustunden gecip, otoban viyaduku haline getirmeyi bilmiyor da, bir tek bizim belediyecilerimiz ve kent mimarlarimiz mi, isin farkinda..
Yuh olsun, hepsine..
Yuh olsun, Istanbul boylesine pic edilirken susup oturan bizlere.. Adina medya denen ve birbirlerini yemek disinda, insan, kent, ulke yararina bir tek savas icin el ele veremeyen pisiriklar guruhuna..
Birisi Paris'in meydanlarina goz dikecek de, Fransiz medyasi bizim gibi uzerine olu topragi serpilmis gibi oturacak..
Guldurmeyin beni..
Biz dorduncu degil, 144'uncu guc degiliz.. Iki atimlik barutumuz var, onu da birbirimize sikmak icin kullaniyoruz.
Bu ulkenin asil sorunu da bu..
Medyasi yok!..
Gaz kaciranlarin karti..
Ben boylesine cirkin bir reklami hayatimda gormedim.. Ama aylardir oynuyor, kimsenin de giki cikmiyor.. Ustelik reklamin konusu spor.. Futbol.. Yani reklam dogrudan genclere, ogrencilere yonelik..
Reklam basliyor.. Zeki Alasya yellenmeye basliyor.. Reklam bitiyor.. Zeki Alasya'nin yellenmeleri bitmiyor.. Reklamin cingili olmus, zart, zurt sesleri..
Ne olur, ne olmaz, millet anlamaz, parazit, cizirti sanar diye, bir de Zeki her "Zart"ta kaykiliyor ki, kimsede suphe kalmasin..
Yahu, "Latife latif gerek" demis eskiler.. Kicini kontrol edemeyen birinin durmadan yellenmesinin neresi latife..
Inanin gulene rastlamadim. Tum arkadaslarim ekrana igrenerek bakiyor..
Bu her hali ile sonradan gorme oldugu belli yellenme uzmani, Bonus karti kullaniyor..
Ona bakacagim, gipta edecegim, ben de Bonus kart kullanacagim oyle mi?.
Oyle saniyorlar..
Inanin cebimde Bonus kart tesadufen olsa, derhal yirtar atardim..
Bu ulkenin futbol meraklisi genclerinin bu yellenen baskanla ozdeslesme arzusu duyacagini hangi reklam dehasi kesfetmis?.
Nerde o dunyalar sirini, Ibolu reklam, nerde bu mide bulantisi..
Bu ayibi hazirlayanlar, reklamlarinin gerekcesini bana gonderirler mi acaba?.. Kim neyi temsil ediyor ve bu reklamdan nasil bir basari bekleniyor?.
Bir sorum da RTUK uyelerine var.. Gozleri mi gormuyor, kulaklari mi duymuyor?.. Yoksa itiraz etmek icin "Kokulu" reklamlari mi bekliyorlar..
****
Gene konusu spor ve gencler olan bir reklam.. 12 dev adam uzerine.. Ve Mirsad Turkcan bagiriyor
"Ohaaa!.."
Gercekten ohaa.. Boyle bir reklam olur mu?.. Boyle bir reklam, tum genclerin ekran basinda oldugu basketbol turnuvasinda, bes dakikada bir ekrana gelir mi?.
Egitim ille de okulda olmaz.. Televizyon da bir egitim araci ve genclere verdigimiz egitime bakin..
"Ohaa!..."
****
Bir manasiz, ya da pek manali(!) reklami da Yapi Kredi Bankasi yapiyor.. Gece yarisi.. Genc, guzel, yari ciplak bir disi, yaninda yatan kocasini uyandiriyor..
"Uykum tutmadi. Uyan su havaleyi yap.."
Demek o isin adi, yeni argoda "Havale yapmak" oldu..
Hey Baba Oktay!..
Purlen Kurtboke'yi evlendirdik.. Purlen, Baba Oktay'in bize biraktigi kizi.. Ankara Yeni Gun'de, bizim unlu ekipte yetisip, Istanbul'a nakleden ve Cumhuriyet Genel Yayin Mudurlugu'ne yukselen Oktay, bizim deyisimizle Baba Oktay'i genc yasta kaybetmistik..
Kucagimiza dogup buyuyen birini gelin etmek, guzel bir duygu.. Damat Selim Cengiz'i ilk kez nikahta gordum. Yakisikli, cana yakin bir delikanli.. Ilk izlenim tam puan..
Bir de.. Kadim dost.. Ankara'nin Unutulmaz Kara Bomba Emel'i, Emel Aktug oradaydi.. Kac yil var gormedigim.. Onunla kucaklasmak, gazeteciligin ilk gunlerindeki yarim asirlik anilara donmek, ne hostu..
Tanrinin gunleri torbaya girmis gibi, eski (ve de sayilari azalmis vefali) Cumhuriyetciler ikiye bolunduk o gece.. Selmi Agabey, Andak da, yasamini ozetleyen bir CD yapmis.. Onu sunuyor. Purlen Sultan Ahmet'te.. Selmi Emirgan'da..
Yarim yarim, ikisinde de bulundum, care yok.. Selmi Agabeyi de yarin yazariz insallah..
Buyuk lokma..
Galip Elci dostlarimiz arasina bir katilip pir katilanlardan.. Saksilarimizin dibindeki topraklari kedi yavrulari tarumar etmese, bu topragin uzerine cakil taslari koymak aklimiza gelmeyecekti. O zaman da, Kemerburgaz'da, Uzun Kemer'in dibinde Naturel Stone Market'e gitmem, orada Galip ile tanismam mumkun olmayacakti..
Simdi bos oldum mu, atiyorum kendimi Kemer'e.. Bir cay saati Galip'le.. Nasil hossohbet, nasil gozu tok, gonlu acik, nasil dost bir adam..
Antakyali.. Benim ortaokul cagim da orada gecti.. Birazcik hemsehri gibiyiz..
Bir alem adam Galip..
Antakya'da lisede okurken, memleketin en guzel kizini bir orman muhendisine vermisler.. Kiyameti koparmis, "Orman muhendisine kiz mi verilir" diye..
Lise bitince nasil Istanbul'a gelmis, nasil Orman Fakultesi'ne girmis, kendisi bile bilmiyor.. Simdi Orman Muhendisi..
Yakin arkadaslarindan biri Istanbullu bir kizla evlenmeye kalkmis. Galip gene kiyameti koparmis.. "Istanbul'dan kiz alinir mi?.. Onlar hoppa, gozu disarida olur, falan filan.."
Galip'in esinin nereli oldugunu tahmin ettiniz tabii..
Bizim orman muhendisi simdi gecin buyugu, kucuk laf dahi etmiyor..
Yolunuz Kemerburgaz'a duserse, Galip'e misafir olun. Gecin cevre duzenlemesi ve dekoratif taslari.. Tanri misafiri gibi ugrayin..
Bir "Dost" bulacaksiniz orada..
BIZIM DUVAR
Kadinlar artik yilda dort kez adet gorecekmis. Olimpiyatlara rastlamasa bari..
(Unal Turgut)
SEVDIGIM LAFLAR
Incil'den uc ornek
Neye inanirsaniz onu gerceklestirirsiniz." (Matthew 929)
"Insan yurekten inandiklarini gerceklestirebilir." (Proverbs 237)
"Inanirsan her sey mumkundur.
(Mark 923)
TEBESSUM
Can neden bogazdan gelir?
Cunku, Can Emirgan'da oturur...
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
