kapat
12.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

MANSUR FORUTAN


Dünyanın en küçük ve en büyük adamı

Evimin arkasında ufak bir oda var. Bu oda ıvır zıvırla dolu. Ancak eski video kasetlerin çokluğu endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.

Etiketsiz, ne olduğu belirsiz üç koli dolusu video kaset.

Önümde iki yol var

Ya hepsini birden imha etmek, ya da teker teker kontrolden geçirip, işe yarayanları ayırıp Hakan Uzan'a göndermek.

Benim bildiğim Mansur ilk yolu seçer!.

Seçilen ilk yolun uygulamaya konması için işten eve döndüğüm saatleri tercih ettim.

Teşvikiye Cafe'de hızlı bir espresso ile başlayan sıradan bir iş günü. Galatasaray'ın genç yeteneği Abdullah Ercan çay içiyor. Sonra önümden Hüsamettin Cindoruk geçiyor.

Popüler içerikli bir gün olacağa benziyor...

İkili sıkıştırma
Sonra gazeteye ışınlanıyorum. Asansörde Mehmet Okur ve İbrahim Kutluay ile karşılaşıyorum.

İbrahim Kutluay çok uzun değil. Onu yerim de Mehmet Okur çok büyük biri. Ona gücüm yetmez gibi geldi bana...

Dar kabinde maruz kaldığım ikili sıkıştırmadan uzun uzun söz etmek istemiyorum. Sadece Mehmet Okur'un kaçıncı katta olduğumuzu gösteren dijital göstergeyi bloklaması yüzünden yanlış katta inmek zorunda kaldığımı anlatmakla yetineceğim.

Bütün bunlar bir işaret olabilir mi diye düşündüm. Yarım saat içinde kaybeden statüsünde değerli insanlarla burun buruna gelmem acaba ne anlama gelmekteydi?

Gün boyu düşündüm durdum ve çıkarabileceğim en manasız anlamı çıkardım.

Video kasetleri teker teker incele ve tasnif et!

Toplam elli sekiz adet kaset var. Her biri için on dakika ayırsam beş yüz seksen dakika eder. Böl atmışa, eder sana dokuz küsur saat.

İlk kaset, bir arkadaşımın düğün kaseti. Bende ne işi var? İkinci kaset yetmişlerden kalma Alman pornosu, üçüncü kaset, Steven Segal filmi, beşinci kaset, ben sıkıldım...

Ama elim değmişken bir bakayım oldum.

Tarihi bir maç Tanrının elinin oyuna karıştığı mücadele. İngiltere-Arjantin kapışması. Tarih 1986. Yer Meksika...

Tanrının Eli
Kasetin ahı gitmiş vahı kalmış ama baştan sona izledim ve Maradona'yı ne kadar özlediğimi düşündüm. Maçı anlatmaya gerek yok her halde. Sporseverin referans maçlarından biridir bu çünkü. Ve artık böyle oyuncuların, böyle karakterlerin yeşil sahalara kolay kolay gelmeyeceğini düşünüp bet oldum. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bahtiyar'ı da özlediğimi fark ettim. Cafer bıraktı bırakacak ve o da önemli bir karakter.

Yetenekli, süper ama renksiz futbolcuların egemenliğindeki günümüz futbolu beni kesmiyor.

Futbol bir şovsa, şovların karakterlere ihtiyacı var. Ve ne yazık ki bu şovun sadece tantanası çok.

Maradona'nın ruhumu kızıştırması sonucu henüz yeni çıkmış kitabını aldım. Jimmy Burns kaleme almış Tanrının Eli adlı kitabı. Futbol dünyasının en büyük karakterini yakından tanımak istiyorsanız mutlaka alın. İlk aşkını, Falkland hesaplaşmasını, uyuşturucu bağımlılığını yakından görün ve iddia edildiği gibi kaybeden biri mi diye karar verin.

Kitabın bana sordurduğu soru şu oldu Pele gibi kazanan mı olmak, Maradona gibi kaybeden mi?

Cevabım, Maradona'nın olduğu bir yerde Pele'nin alabileceği en iyi derece ikinciliktir...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır