|
 |
|
MUHARREM SARIKAYA
Washington çölü gösterdi
Ankara-Washington arasında iki haftadır Türk askerinin Irak'a gitmesi halinde hangi sektörde görev alacağının tartışması yapılıyor.
Her ne kadar, Türk askeri için Tikrit-Er Ramadi-Al Felluce üçgeninin öngörüldüğünden söz ediliyor olsa da tartışma bu noktada kilitlenmiş durumda.
ABD'nin, Türk askeri için önerdiği bölge Bağdat'ın kuzeybatısı.
Dicle Nehri havzasının batı yakasında kalan bu bölgenin içinde Er Ramadi ve Al Felluce de bulunuyor.
Bir ucu Suudi Arabistan'a, diğeri Suriye'ye kadar uzanan bölgenin özelliği ise büyük bölümünün çöl olması...
Türkiye ise ABD'nin kendisi için öngördüğü bu sektörde görev kabul etmiyor.
Ankara'nın kendisine sunulan coğrafya içindeki tercihi, ABD'nin önerdiği bölgenin tam tersi.
Bağdat'ın kuzeyinden, bir ucu Samara ve Tıkrit'e, diğer ucu ise Dicle Nehri'ne kadar uzanan, "Salahaddin Bölgesi"nin bir bölümünü de kapsayan sektörde görev yapabileceğini belirtiyor.
Ankara'nın, bu bölgeyi tercihinin nedeni lojistik.
Türkiye sınırına yakın olduğu için açacağı koridordan sürekli destek alma niyetinde.
Dolayısıyla "Ana kara" ile bulunduğu sektörün göbek bağını çalışır tutmak istiyor.
Hükümetin etkin isminin de vurguladığı gibi, "Türkiye lojistik yönden sırtını sağlama almak ve emin olmak" hedefinde.
Nitekim, ABD tarafına da şu görüş iletilmiş
"Biz Atlantik'in öbür tarafından gelmiyoruz ki, hemen yanımızdaki komşumuza giderken ana kıta ile teması olmayan, oradan lojistik desteğini dolaylı yoldan, Suriye-Ürdün üzerinden sağlayacak bir noktaya gidemeyiz."
Washington ise Ankara'nın istediği sektörü verme konusunda nazlanıyor.
Bunun nedeni ise, Ankara'nın istediği sektörün Kerkük, Musul ve Kürt bölgesine yakın olması.
Washington, bu durumun bölgede yeni sorunlara yol açabileceği kaygısında.
Washington'ın çelişkileri
Ankara ise Washington'ın son dönemdeki yaklaşımlarından hoşnut değil.
Washington'dan gelen "çok sesli" mesajları da okumakta zorlanıyor.
Washington yönetimindeki bazı kişiler, söylem düzeyinde Türkiye'yi çok cesaretlendirici tavır alıyor.
Ardından ortaya konulan eylem ise bu çok cesaretli söylemleri yok ediyor.
Ankara'da buna örnek olarak Irak Geçici Yönetimi'nin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin "Türk askeri istemiyoruz" ve IKYB Başkanı Celal Talabani'nin "Hatay Suriye'nindir" açıklamaları gösteriliyor.
Irak'taki Kürt gruplar bir Türk-Arap gerilimi yaratıp aradan güç kazanma politikası izliyor.
Washington, verdiği sözlerin aksine bu politikayı geriden izliyor.
Söylemde, PKK/KADEK'i terörist olarak kabul ettiğini ve Irak'ta yaşatmayacaklarını bildiriyor.
Eylemde ise PKK/KADEK'e karşı bugüne kadar bir tek operasyon gerçekleştirmiyor, bölgede yeteri kadar askeri olmadığı için operasyon yapamadığı gerekçesine sığınıyor.
Ankara ise bu yaklaşıma, "PKK/KADEK'in bulunduğu bölgeye iki bomba atacak uçağınız da mı yok?" sözüyle karşılık veriyor.
İnsanların yaşam savaşı verdiği ortamda Türkmenler'e, sadece Bilim ve Teknoloji gibi bu aşamada etkinliği olmayan bakanlık verilmesi yeterli görünüyor.
Ankara, yaşadıkları karşısında, Washington yönetimine şaşı bakıyor.
Başkan George W. Bush'un ekibindeki Neo-Con'ların Irak'ı üç parçaya ayırma hedefinde olduğuna da iyiden iyiye inanıyor.
Bush yönetimine mesafe
Başkan Bush'un üç gün önce "Kuzey Irak kendini yönetir duruma geldi" sözlerinin de Ne-Con'lar tarafından metne konulduğu kanaatini taşıyor.
Neo-Con'ların, "üçe bölünmüş Irak'ın, hem ekonomik değerlerin işletilmesini kolaylaştıracağı, hem de İsrail üzerindeki baskıyı azaltacağına inandıkları" savı Ankara'da güç kazanıyor.
Ankara, Başkan Bush'un kendi iç kamuoyunda da güç kaybetmeye başladığı inancını taşıyor.
ABD ile yakın teması tutarken, Bush yönetimiyle seviyeli bir ilişkinin sürdürülmesi de Ankara'nın yeni politikası.
Bir yandan bölgedeki aşiretlerin tepkileri nedeniyle birlikte gitmiyormuş gibi yapıp, Irak'ta ABD ile ortak hareket etmeyi oynuyor. Diğer yandan ABD ile birlikte olup, Bush yönetimine uzak durmayı...
Sonuç olarak Ankara, Irak'a asker gönderme ile ilgili uzun ince yolda denge çubuğunu nasıl ayarlayacağının hesabını yapıyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
