|
 |
|
Siyasetin 11 Ağustos fotoğrafı
Ekrem Pakdemirli... "Özal okulundan" yetişen siyaset mühendislerinden... Birkaç haftadır Ege'de "Siyasetin nabzını" tutuyor... Hoca'ya sorduk
- Nabız nasıl atıyor?
Prof. Pakdemirli "halk, her yeni gelen iktidara altı ay avans tanır" diye söze başladı.
Ve "ancak" diye devam etti
- Seçimin üzerinden dokuz ay geçti... Halkın, AK Parti iktidarına tanıdığı avans sürüyor.
"Doğru" dedik.
Dolaştığımız yerlerden "biz de aynı gözlemle döndük."
- Hocam... Halkın "avans süresini uzatması" neden?
Pakdemirli "iki temel neden" saydı
1. Giden hükümete, yani üçlü koalisyona, hala af çıkmamış.
2. Yeni hükümetin de hala alternatifi yok... Konuştuğum çok kişi "peki bunlar gitsin ama... Yerine gelecek kim var" diye soruyor.
****
Aradan geçen dokuz aya rağmen "DSP-MHP-ANAP koalisyonuna" neden af çıkmıyor?
Galiba "üç sebepten."
Birincisi "peş peşe iki kriz... Fakirleşen Türkiye."
İkincisi, kamuoyunda "Rahşan affı" diye nitelenen, "halkla inatlaşılarak" çıkarılan af.
Ve üçüncüsü de...
"Yolsuzlukla mücadele edeceğiz" diye kurulan koalisyonun "yolsuzluğa bulaşmış bir görüntü vermesi."
****
"Giden koalisyona af çıkmamasından" daha önemli olan konu, toplumda "peki bunlar gitsin ama... Yerine gelecek kim var ki?.. İktidarın alternatifi yok ki" düşüncesinin yaygınlaşması.
Demokraside, her iktidarın alternatifi vardır.
Alternatifsizlik "demokrasinin, rafa kaldırılmasıdır."
Bugün "rafa kalkmış bir demokrasi" yok.
Ama "eğri oturup, doğru konuşacak olursak..."
"Göz dolduran... Topluma güven veren" bir alternatif de yok.
Bu durum "genelde" siyasetin sorunu olduğu kadar...
"Özelde" AK Parti'nin de sorunu.
Zira alternatif "iktidarı itekleyen güçtür."
****
Prof. Pakdemirli
- Bankalarına el konana kadar halkta "bir de Cem Uzan'ı deneyelim" havası vardı... O hava kırıldı... Yüzde sekiz alan parti (MHP) kendi içinde boğuşuyor... ANAP ile DYP bir işbirliğine girebilecek mi, belirsiz... CHP, sıçrama yapamıyor...
- Hocam, belediyelere de baktınız mı?
- İstanbul'u, AKP alır... Mevcut başkanla seçime girecekler... İzmir'de görünen, Piriştina ile CHP'nin alacağı... AKP eğer DYP, MHP, ANAP'la veya bunlardan biriyle, ikisiyle güçbirliği yaparsa belki alabilir... Ankara'yı da AKP'nin alacağı anlaşılıyor.
****
Bu yazıyı yazarken "özellikle Prof. Pakdemirli ile konuşmamızın" nedeni var.
Zira AK Parti kurulurken "balmumlu davetiye ile çağrılanların başında" Pakdemirli geliyordu.
Ama Hoca "ben ANAP'ta yöneticiyim... MKYK üyesiyim" diyerek reddetti.
Ve bugün Hoca'nın "iktidara" bakışı
- Türkiye böyle yönetilmez... Acemilik üstüne acemilik yapıyorlar... Tayyip Bey, Irak savaşı öncesinde, 1991 krizinde tecrübesi olanları çağırıp, konuşmalıydı... Bunların düzgün danışmanları yok.
- Sizi davet etseydi... Yardımcı olur muydunuz?
- Ayda on defa çağırsalardı on defa giderdim... 1991'in tecrübelileri içinde Akbulut var, Keçeciler, Safa Giray gibi isimler var... Çağırsalar, kim hayır diyebilirdi?
****
Görülen o ki...
Yerel seçim sürecinde yaşanması muhtemel "birliktelikler" güçlü bir alternatifin temelini oluşturabilecek.
Ya da...
"Reform süreci" siyasetin alternatif arayışına da yanıt verecek.
Özellikle de "eğer başarılırsa" üniversite reformu.
Ve en sağlıklı alternatif de "üniversiteden doğacak alternatif" olsa gerek.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
