|
|
GÜRÇAN BİLGİÇ
1+1 kaç eder?
İlk yarı bittiğinde tribündekileri umutsuzluk dalgası kaplamıştı. Aykut Kocaman'ın ceza alanı üstüne gömdüğü İstanbulspor defansı Fenerbahçe'nin bütün yan top bindirmelerini toplamaya başlayıp, tuzağını hazırlamıştı.
Tehlikeli bölgede faul yapmadan, birbirlerine yakın oynayarak rakiplerine top yapacak alan bırakmadılar. Tek alternatif yüksek toplarla şans denemekti. Hooijdonk yaşıtı Uche ile eşleşmiş, pısırık kalmıştı. Saffet ve Petkov da her ortaya kafa uzatıyordu.
Sonuçta 6 net pozisyon yakaladılar. Tek topta bile kaleyi tutturamadılar. Şut denediler yine olmadı. Baskıyı kurdular ama kontrollü bir şekilde ceza alanına giremediler. Selçuk ve Aurelio orta sahayı dikine geçmeyi denemeye bile kalkmadı. Tuncay kulvarını sık terketti, tek akın ayağı sağ kulvar da Kemal'e kaldı.
İstanbulspor Selçuk'un büyük hatasını Balili ile değerlendirdiğinde Enke'nin çıkışında bir yanlışlık vardı. Sarı-siyahlıların kaleyi tutan ikinci şutu olan Yordanov'un kafa vuruşu da gol oluverdi. Her şey bir anda oldu, bittiye geldi. Daum'un da, yönetimin de korktuğu başına...
Büyük formayı giyme tecrübesinden yoksun, genç bir ekibin, 50 bin seyircisi önünde kaldıramayacağı bir baskı oluştu. 32. dakikada maç Fenerbahçe için bitmiş gibiydi.
Kocaelispor maçında yaşadıkları ne Daum'a, ne de yöneticilere ışık vermedi. 6 hazırlık maçında rakip kaleye etkili gelmeyen bir ekipleri vardı ama hâlâ stoper almanın peşinde idiler. Sahalarında, savunma oynayacağını bildikleri bir rakibe karşı maç yapacaklarını bilmelerine rağmen, adam eksiltebilecek tek oyuncu Yusuf kulübedeydi.
İkinci yarıda seyirci desteği ile yeni bir motivasyon oluşturulmaya çalışıldı. Takıma bir hareket gelecek gibi oldu ama bu kez Enke kendini gösterdi. Ayağındaki topu Balili'ye verdi, top direkten döndü. Bir dakika sonra Erhan Albayrak ikinci sarıyı gördü. Üç dakika geçmemişti ki Saidou'nun şutunu Aurelio çizgiden çıkardı. Beş dakika sonra yine Mehmet Yozgatlı ortaladı, yine Yornadov tamamladı. Brezilya'da Alex'in pazarlığı yapılırken, İstanbul'da Alex Yordanov sahnedeydi.
Bu maç Daum'u kendine getirmesi, transfer hesaplarını bir kez daha gözden geçirmesi açısından acı bir sınav oldu. Alman hoca "Benim için 1+1 hep iki eder" diyordu. Şimdi hesabını, kitabını bir kez daha yapsın.
Bu sonuç elbette Fenerbahçeliler'i üzecektir. Ama unutmasınlar gelecek için kurulan genç bir takımları var. Bu ekibin kırılma noktası böylesine ağır bir yenilgiden sonra toparlanamamaktır. Sabır olmazsa, kalan 33 hafta da yine "hüsran" şarkıları söylerler.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|