|
|
MANSUR FORUTAN
Seçenekler çoğalınca şanzıman dağılır
Batı demokrasileri seçenek çeşitliliği üzerine inşa edilmiştir. Ve hayatta seçme şansı zayıf biri olarak böyle bir cümle kurma ihtiyacını nereden bulduğumu ben de pek bilmiyorum doğrusu.
Ama ağır bir giriş cümlesi oldu ve korkarım ki devam etmek istiyorum
Kaldı ki seçenek sayısının fazlalığı ile özgürlükler arasında ciddi bir bağ olduğu da şüpheli bir yaklaşım.
Yani McDonalds'da üç beş kuruş fark ödeyip büyük seçim tercihi yapabiliyor olmanız, ne kadar heyecanlı olabilir ki?
Sonra Acun Firarda ile ekranların yıldızı Yıldız Tilbe'nin bilmeden ağırlayacağı konukları olan program arasında tercih yapmak özgürlük duygunuzu ne kadar kesebilir ki?
Ekonomi biliminde en sevdiğim fonksiyon fayda fonksiyonudur.
Şöyle özetlenebilir
Köpeğiniz Çomar diyelim ki aç. Mamasını verdiniz ve zıkkımlandı. Bundan aldığı haz yüz üzerinden doksan birim olsun. Bir daha verdiniz ve yine yumuldu. Bu kez ilk seferki gibi heyecanlanmayacaktır. Aldığı haz elliye iner. Üçüncü kez verdiğinizde biraz yer ve bırakır ve haz on birime düşer. Dördüncüde "benle kafa mı buluyorsun" der ve bölgeden uzaklaşır.
Fayda fonksiyonu kabaca böyle açıklanabilir. İnsanlar için de benzer uygulamalar yapılabilir. Aldıkları ayakkabıları, arabaları, izledikleri kanalları, programları ve hatta aşkları bile fayda fonksiyonu içinde incelemek mümkün. Tükettikçe düşen haz!
Eğer seçenek çeşitliliğini de bir tüketim aracı gibi ele alırsak, fayda fonksiyonu burada da ağlarını örüp iştirakçiyi bayabilir. İşte "çürüyen batı toplumu" iddiasını destekleyen bilimsel bir bakış açısı.
Batı toplumu neden çürüyor peki? Ya mevcut seçeneklere razı olup git gide mutsuzlaşıp, mutsuzluk dağıtan insanlara dönüşüyor ya da seçeneklerin dışına çıkıp şanzımanı dağıtıyorlar.
Bu benim teorim.
Seçeneklerin artmasıyla yurdum insanı da aynı dertten muzdarip olmak üzere.
Gidecek yer yok, elli kanal var izlenecek bir şey yok, kadın yok, erkek yok...
Aman dikkat!
Kanaryam da tedbiri alsın lütfen. G.Saray'ı sürekli yenmenin hazzı yavaş yavaş azalıyor. Tamam altı atmak durumu kurtardı, ama nereye kadar?
Batılı, durumun farkında.
Çareler arıyor.
Ve seçeneklerin yeniden yapılanması için çalışıyor.
Bunun için hasta ruhlu insanlar bir araya gelmiş kitap yazmışlar. Kitap, yapmak istemeyeceğiniz, zorlanacağınız tercihler üzerine hazırlanmış. Adı Zobmondo, ne demekse?
Sahip olduğunuz seçeneklerle mutlu ve mesut olmayı öğrenin, yoksa bakın hayatta ne beter durumlar var mesajı veriyorlar.
Mesela, işten cinsel tacizde bulunduğunuz için mi, yoksa hırsızlık yaptığınız için mi kovulmak istersiniz?
Veya bir haftayı ıslak çorapla mı, ıslak donla mı geçirmek istersiniz? Ofisin en çirkini mi, en salağı mı olmak istersiniz?
Bu güzel Mutlu bir evliliğiniz olduğu halde ruh ikizinizin başka biri olduğunu öğreniyorsunuz. Tanışmak ister misiniz? En yakın arkadaşınızın eşiyle mi, on sekiz yaşındaki çocuğunuzun en yakın arkadaşıyla mı ilişkiye girersiniz?
Kararlarınızı tamamen kalbinizle mi, yoksa beyninizle mi vermek istersiniz.
Gördüğünüz üzere sorular kazık.
Zobmondo girişimi Batı tüketim medeniyetini ayakta tutmaya yeter mi bilemiyorum, ama kendi hesabıma benim de bir katkım olsun istiyorum. Nasılsa bizim de ihtiyacımız olacak.
Bu da benden
Başarılı ama herkesin nefret ettiği biri mi yoksa başarısız ama herkesin sevdiği biri mi olmak istersiniz?..
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|