|
 |
|
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Dedesinin torunu
"Dedem, bundan yıllar önce İstanbul'a mal almaya gidermiş. Parasını, belindeki kuşakta taşırmış. Toptancıları dolaşır, sipariş verirmiş. Malı, vadeli alacaksınız ki güven oluşsun. Dedem, ödemelerini sırasıyla 15, 20, 30 gün sonrasına senede bağlarmış. Diğer esnaf, ödemeleri aynı tarihe denk getirirmiş. O gün geldiğinde senetleri dönermiş. Bizimkiler ise ödemeleri tıkır tıkır yaparmış.
Keşke IMF ile stand-by düzenlemesi kapsamındaki kredilerin geri ödeme takvimi de böyle uygun vadelere yayılsaydı. Neyse ki 5. gözden geçirme görüşmeleri sonunda bu rahatlamayı sağladık."
Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, çekirdekten tüccar. ODTÜ Endüstri Mühendisliği'ni benzerine ender rastlanan derece ile bitirmesini de ticaret hayatında pişmesine bağlıyor. 36 yaşındaki Babacan, ağır krizden yeni yeni çıkmaya başlayan ekonominin başına getirildiğinde, piyasalar tarafından hayli ihtiyatla karşılanmıştı. Kendisini çok toy bulan, işi bilmemekle eleştirenler şimdi farklı düşünüyor. Gerçekten Babacan'ın son dokuz ayda sergilediği performans, bu zor görevin üstesinden gelebildiğini gösteriyor.
ABD kredisi ne olacak?
Babacan'la, uzun bir sohbet yaptık. Ekonominin geleceğini, ABD kredisini, sonbahar sendromunu, yabancı sermayeyi, yerel seçimleri konuştuk. İlginç mesajlar aldık.
Babacan, "8.5 milyar dolarlık ABD kredisi sadece borç ödemesine tahsis edilecek. Kredi kullanımına 2003 yılında başlayabiliriz" dedi. Toplumun bazı kesimlerindeki kriz beklentisini şöyle yorumladı
"Yüksek faiz dışı fazla veriyoruz. Kamu finansmanı üzerindeki baskıları azaltıyoruz. Yüzen kur politikası iç ve dış şokları emiyor. Bankaların sermaye yeterlilikleri ve açık pozisyonları kontrol altında tutuluyor. Bütün bunlar, tek başına iktidarın rolüyle birleşince 2001 krizi öncesindeki şartlar ortadan kalkıyor.
Ancak kötü hatıraları silmek biraz zaman alacak. Endişelerin yersiz olduğu görüldükçe, (Acaba yine kriz çıkar mı?) kaygıları gündemden düşecek."
Seçim riski
Babacan'a, 2004 yerel seçimlerini nasıl finanse edeceklerini sorduk, şu cevabı aldık
"Ekonomik program tavizsiz uygulandığı sürece Türkiye ekonomisinin önü açık. Kamu borç stoku makul seviyeye ininceye kadar sıkı maliye politikaları devam ettirilecek. 2004 yılı için yüzde 6.5 faiz dışı fazla üreten bir bütçe ile ortaya çıktığımız zaman yerel seçimlerle ilgili bir soru işareti kalmayacak. Güzel sonuçlar elde ettikçe 10-15 sene daha buradayız."
Sisler dağılıyor
Babacan, gerek hükümete gerekse uygulanan programa güvenin göstergesi olan doğrudan yabancı yatırımların seyrini şu benzetme ile açıkladı
"Yabancılar, daha çok siyasi istikrarla, AB süreciyle ilgili. Şu anda yıllık yabancı sermaye girişi 1 milyar doların altında. Oysa en az 5 milyar dolar olmalı. Bunun için yatırımcının ufkunun açılması, 3-5 yıl sonrasının görünür olması gerekiyor. Sis, gittikçe dağılıyor. Örneğin, Bolu Dağı'ndan inerken öyle an olur ki birkaç metre ilerisini göremezsiniz. Aşağılarda sisin yoğunluğu azalır. Şimdi öyle bir durum var."
Sözün özü, hükümeti oluşturan kadrolar işi yaparak öğrenmeye devam ediyor. Seçmenin kredisi devam ediyor. Bu krediye, ABD ve AB desteği de eklendi mi yol kazası tehlikesi giderek azalıyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
