kapat
11.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

ABDURRAHMAN YILDIRIM


Başbakan borsada canlılık, yatırımcı derdine çare peşinde

Bana anlatılanlara göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, borsayı ziyaret ettiğinde İMKB Başkanı'na sormuş Ekonomide iyi gelişmeler oluyor. Ancak borsa yerinde sayıyor. Buradaki olumlu gelişmeleri yansıtmıyor. Acaba bir eksiklik mi var? Üzerimize düşen bir şey varsa yapalım.

Yine anlatılanlara göre, İMKB Başkanı Osman Birsen'in yanıtı; "Hayır. Bir eksiğimiz yok. Burası bir piyasadır, iner de çıkar da" biçiminde olmuş.

Sorudan ve yanıttan bazı sonuçları çıkarmak mümkün.

İlk sonuç, borsanın bulunduğu düzeyden başbakanın memnun olmadığıdır.

İkinci sonuç, eğer istenirse, piyasanın sorunlarına eğilme ve çözme konusunda başbakan hazırdır.

Başbakanın borsa endeksini daha yukarılarda görmek istemesi bizi başka bir sonuçla daha karşı karşıya bırakıyor. Borsa artık ekonominin baramotresi veya göstergesi olmaktan çıktı. Yandaki grafikten görebileceğimiz büyüme=borsa canlanmasını otomatikman gerçekleşemeyecek diye tahmin ediyoruz. Borsa bir süre daha gösterge olma özelliğini geri alamayacak.

Neden mi?

Borsanın yapısal sorunları var. Bu yapısal sorunlarını aşmadan eskiden olduğu gibi ekonominin barometresi olamayacak. Bunu böyle ortaya koyunca, borsa konusunda hükümetin üzerine düşen bazı görevler olduğu sonucu çıkar. Eğer bu sorunlar çözülürse başbakanın arzuladığı borsa canlılığı da gerçekleşebilir. Nedir bu yapısal sorunlar?

* Birincisi batan halka açık bankalardaki küçük hissedarların mağduriyetidir. Bu hissedarlar yatırım yaptıkları bankalar hakkında doğru bilgiyi zamanında edinememişlerdir. Hisse senedine yatırımın en temel gerekçesi olan şirket hakkındaki doğru bilgiyi edinmelerine Bankalar Kanunu izin vermemiştir. Yanlış bilgi üzerinden yaptıkları yatırımları nedeniyle bu bankaların küçük hissedarları mağdur olmuştur. Bankalar konusundaki risk, piyasanın başında demoklesin kılıcı gibi durmaktadır. Mali hisselerin genel piyasa endeksi olan İMKB 100'ün içindeki ağırlığı yüzde 40 gibi oldukça yüksek seviyededir. Yeni Bankalar Kanunu tasarısına da yeni mağduriyetleri önleyecek bir madde konulmamış. Bankalar konusundaki bu risk piyasa endeksinin düşük kalmasında, yerli ve yabancı yatırımcının ilgi eksikliğinin temel nedenlerinden biri.

* İkinci yapısal sorun da, Aktaş, Çukurova ve Kepez Elektrik gibi imtiyaz hakkı olan şirketlerin imtiyazının hükümet tarafından iptal edilmesi sonucu sayıları 13 bini aşan bir yatırımcı kitlesinin daha mağdur olmasıdır. Burada da kamunun verdiği bir imtiyazın iptali aşamasına gelinip gelinmediği konusunda sermaye piyasasının zamanında bilgilendirilmemesi yatmaktadır.

* 1994'te batan 16 aracı kurumda müşterilerin emanetteki hisse senetleri aracı kurum sahipleri tarafından kötü niyetli olarak kullanılmış, iç edilmiştir. Bu konuda çıkartılan kanun, ayrılmış fonlar olmakla birlikte sayıları 50 bini geçen mağdura hakları henüz teslim edilememiştir. 7-8 yıl aradan sonra haklarını alabilmeleri için, ilgili mahkemelerin aracı kurumlar hakkında iflas kararı vermesi, bu kararın resmi yollardan ilgili fona ulaştırılması, kısaca işin bir sahibinin olması gerekiyor. Buradaki mağdur kitlesi de sermaye piyasasına güveni sarsıyor.

Bu kadar mağdur kitlesi ürettikten sonra Hazine'nin reel bazda dünyanın en yüksek faizini verdiği bir dönemde borsa canlanmasının nasıl olabileceğine devam edeceğim.

* Sonuç- "Yaptığımız elek kalburdan seyrek" Türk Atasözü

Mesajlarınız için: ayildirim@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır