|
 |
|
MEHMET BARLAS
Bir gazeteci, hep eski genc yasini koruyabilir!
Ilk imzali kose yazim "Son Havadis" gazetesinde yayimlandigi zaman, 19 yasindaydim.
Sonra, 1964'te "Cumhuriyet"te, 22 yasindayken kose yazari oldum. Dis politika yorumlari yazmaya basladim.
25 yasina geldigim zaman, inceleme niteliginde dizi yazilarim, roportajlarim falan yayimlanmisti.
Yani pek cok genc gazeteci icin "Istikbal" sayilacak olgular, ben gencken, benim icin "Mazi" olmustu bile.
Boyle durumlarda izlenecek iki yol vardir.
Kestirme olani, isi bundan sonra idare edip, eski birikimlerinizle meslegi surdurmenizdir.
Ikinci yolda ise, gazetecilige yeni baslamis gibi, hergun ders calisirsiniz.
Ben ikinci yolu sectim.. Iyi ki de boyle yapmisim.
Dun oturdum.. Gazetecilige basladigim 1960'larin basinda hic var olmayan ve bugun ise gunluk hayatimiza girmis kavramlarin dokumunu cikarmaya calistim.
Internette dolasip, siber alemin uzak koselerinde gezerken, hatirladim ki, birakin 1960'lari, 1970'lerde bile "internet" yoktu.
Dunku Tercuman'da Seref Oguz, "Siberya" ve "Sibervaros" gibi kavramlari irdelemis.
Demis ki.. "Siber ekvatorun zengin grubunda mi, yoksa siber varosunda mi yer alacagimizi sormaliyiz!"
Ben, gazetecilige girdigim donemlerde hic var olmayan ve simdi hayatimizin gunluk ogeleri haline girmis bulunan kavramlari siralamaya calisirken, Seref Oguz'un "Siberya"si ile karsilastim mesela.
Bunun gibi, CD-Rom, D.V.D, GSM telefonlari, Sonografi, Tomografi, Faks, Hippy, Yuppie gibi kelimeler yoktu sozlugumuzde 1960'larin basinda..
Hergun "Paparazzi"lerden soz ediyoruz mesela. Bu kavrami da dunya, Federico Fellini'nin 1959'da yaptigi "La Dolce Vita" ile ogrendi. Basinda kullanilisi, 1968'de basladi.
Video cihazi, kaydetmek ve yeniden oynatmak uzere, ilk kez 1971'de piyasaya cikti.
Herkesin akli, "Sanayilesmek" uzerine calisirdi. "Cevreciler", "Yesiller", "Asit Yagmuru", "Ozon tabakasinin delinmesi", konusulan seyler degildi..
Dunya siyasi cografyasindaki degisiklikleri, Demir Perde'nin yikilmasini ve Dogu Bloku ulkelerinin hem NATO'ya, hem Avrupa Birligi'ne katilmalarini, Komunist Cin'in ekonomide Serbest Piyasa Modeli'ne gecisini, insanin gen haritasinin cikartilmasini, anti-aging calismalarini dusunun.
20'nci yuzyilin basinda, galiba 1900 yilinda Benz adinda bir Alman, New York'ta basin toplantisi yapmis.
Demis ki;
- Almanya'daki fabrikamizda onumuzdeki yil 1000 tane otomobil uretmeyi planliyoruz.
Ertesi gun bir New York gazetesi, su yorumu getirmis Benz'in aciklamalarina
- Bu Alman muhtemelen bir sahtekardir. Cunku bir yilda 1000 tane otomobil uretilse bile, bu otomobilleri kullanacak 1000 tane makinisti yetistirmek imkansizdir.
Onceki gun Bodrum'da tatil yaptigim yerin iskelesinde 6-7 kisi cep telefonlari ile konusmaktaydilar..
Ben 20 yil once Bodrum'dan gazeteme yazi yazdirmak icin, normal telefondan zor hat bulurdum.
Teknelerde, telsiz bulundurmak yasakti.
Ozel sirketlerin sponsorlugunda yapilan belgeseller (infomercial), ilk kez 1980'lerde girdi televizyonculuga.
Diz ustu bilgisayar (laptop), 1980'de Amerika'da satisa cikti.
"Monetarizm"i de "Mini-skirt"u yani minietegi de, 1960'larin sonunda ogrendik.
Basta da soyledigim gibi, bir Turk gazetecisinin 1960'larin basindaki bilgileri ile, yurdu ve dunyayi yorumlamasi mumkundur.
"Bu Kurt meselesi, cok ciddi bir meseledir" veya "Seriat tehlikesi ciddidir" yahut "Neden geri kaldik" cizgisinde yazilari, 100 yil daha yazabilirsiniz.
Silikon devrimini, telefonla bilgisayarin evliligini, gen devrimini, globallesmenin sonuclarini falan, gormezden gelirsiniz.
Boylece hep 1960'lardaki yasinizi korur, genc kalirsiniz.
Ben, dunyayla birlikte yaslanmayi secmisim.
SAKA
Bir hatirlatma!
Fehmi Koru, Yeni Safak'taki yazisinda, soyle demis
- Turkiye'nin onunu kesmeyle sonuclanacak tutucu cizgi, ileri yastaki gazeteci ve yazarlarca, israrla surduruluyor.
Genc arkadasimiz Koru'ya hatirlatalim
- Akilsizlik, yasta degil bastadir!
HALKLA ILISKILER
Komutanlarin mesleki nitelikleri nedir?
Yuksek Askeri Sura dolayisiyla, yine Turk Silahli Kuvvetleri'ndeki terfi ve tayinler, guncel haber konulari arasinda.
Ancak bu haberler, genellikle, "Hangi subay, ileride komuta kademesinde yukselecek" sorusuna cevap arar nitelikte.
Belki de, TSK'nin bir "Halkla Iliskiler" eksikligi var.
Kamuoyuna yansiyan tabloya gore, yukselip terfi almak, sanki sadece "kidem" meselesi.
Terfi eden general veya orgeneral olan subaylarin nitelikleri, mesleki basarilari, askerlik bilimine ozgu ozel birikimleri, kamuoyuna hic yansimiyor.
Ordunun sayisini azaltip, vurucu gucunu artirmak konusunda, acaba hangi subaylarin calismalari var.
Strateji ve taktik uzerine, hangi subaylar dusunce uretiyor?
Kuzey Irak'taki yok olan "Kirmizi Cizgiler"in yerine, tum Irak uzerine askeri bakis acisini olusturmaya calisan kadrolar kimler?
"Siber Savas"in uzmanlarinin isimleri ne?
Sadece "O komutan sahindir"e veya "Su komutan AB'den hoslanmiyor"a dayali bir bilgi, acaba kamuoyuna yetiyor mu?
TSK'da basari ve terfi, sadece yaslanmak olayi midir?
Mesajlariniz icin:
mbarlas@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
