|
 |


Baykal'ın CHP'si
Taban genişletmek adına yaptığı açılımlar, sonunda CHP'yi bir "hilkat garibesi"ne dönüştürdü.
Şimdi yakasında "sol" etiket taşıyor ama Meclis'te milliyetçi sağın boşluğunu doldurmaya kalkışıyor.
Devletin demokratikleştirilmesini istiyor ama derin devletin şahinleriyle kanat çırpıyor.
Baykal'ın Eve Dönüş Yasası ile bugün-yarın gündeme gelecek Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine açılması tartışmalarındaki çizgisi, bu "değişim"in en somut kanıtları.
Baykal, CHP Grubu'nda yaptığı konuşmada Eve Dönüş Yasası'na açıkça karşı çıktı, bu düzenlemenin devletin ilgili tüm birimlerinin talebi ve "olur"u ile hazırlandığını gözardı edip, milletvekillerini "Tarihi görevlerini yapmaya", yani ret oyu vermeye çağırdı.
Bu tutumu CHP'nin Doğulu milletvekillerini köşeye sıkıştırdı Ya parti disiplinine uyup "ret" oyu verecekler, ya da bölge halkının ve vicdanlarının sesini dinleyeceklerdi.
Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu ikinci yolu seçtiler, sonra da partiden istifa ettiler. Çünkü, oylamadan sonra Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek, Kaya'ya, "Senin CHP'liliğinden şüphe ediyorum" demişti. Hatta daha da ileri gidip, "Bu yaklaşımın,, partiyle bir ayrışma noktasıdır" diyerek "ihraç" gözdağı da vermişti.
Baykal dün diyor ki, "Bu yasa için grup kararı almadık, milletvekilleri vicdanlarına göre karar verdiler."
Nasıroğlu ve Kaya örneği, vicdanlarının sesi Baykal'ınkiyle akortlu olmayanın CHP'de barınamayacağını gösterdi.
YAŞ kararları ve yargı
Gelelim Yüksek Askeri Şura'dan (YAŞ) çıkacak olası ihraç kararlarının bir kez daha alevlendireceği tartışmalara.
Hukuk devletini, şeffaflığı, hak arama ilkesini savunan herkes, YAŞ kararlarına en azından Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde itiraz hakkı tanınması gerektiğinde birleşiyor.
Örneğin Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı döneminde, 1998 Nisan'ında şöyle demişti "Anayasa'nın 2'nci maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Devletin hukuka uygunluğunu yargı denetimi sağlar. Bu nedenle, hukuk devleti, devletin tüm eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetlenmesini zorunlu kılar."
Sezer'in bu görüşünü halefi Mustafa Bumin de sahiplendi, her platformda YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması çağrısı yaptı. Son olarak geçen 26 Nisan'da, Anayasa Mahkemesi'nin 41'inci kuruluş yıldönümünde şöyle konuştu "YAŞ kararlarının yargı denetimi dışında bırakılmasını öngören kuralların Anayasa'dan çıkartılması gerekir. Çünkü bu durum hak arama özgürlüğünü engelliyor."
Yargıtay'dan Danıştay'a kadar tüm yüksek yargı organlarından da yıllardır benzer talepler yapılıyor. AK parti iktidarı da elbette aynı görüşte, ancak "gerilim yaratmama" adına şimdilik Meclis'te bulunan Bilgi Edinme Hakkı Yasa Tasarısı'nda YAŞ kararlarına da ulaşma yolunu açmakla yetinmek niyetinde.
Peki Baykal bu konuda ne düşünüyor? Alın size 31 Aralık 2002 tarihinde söyledikleri "Silahlı Kuvvetler'in kendisine göre bir iç düzenlemesi var. Bu iç düzen uluslararası pratiğe, hukuka ve demokrasi anlayışına ters düşmüyor. YAŞ kararlarını yargı denetimine tabi tutmak için Anayasa'yı değiştirmeye kalkmanın hangi siyasi basireti yansıttığının takdirini millete bırakıyorum..."
Milli Güvenlik Konseyi'nin kurdurduğu Necdet Calp'in Halkçı Parti'si bile CHP'den çok daha soldaydı...
Mesajlarınız için:
esafak@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|