|
|
VEDAT BAYRAM
Erdem'in adı nereye konulsun?
Son haftalarda, futbol sezonu yaklaştıkça gündemde büyüyen konuların başında "Atatürk Olimpiyat Stadı" gelmektedir. Yollar yetişti, yetişmedi, Nasıl yetişir? Ne tedbir alınmalı? Derken... "Sinan Erdem'in, vefat haberini alıyoruz" ve bu tartışmayı erteliyoruz.
25 yıldır tartışılan ve gerekliliği savunulan, Atatürk Olimpiyat Stadı, 1992'de bulunan arazi üzerine çıkartılan, özel yasalar desteği ile yapılıp, bitirildi.
Bu stadın yapım aşamasında, bazı spor bakanları, valiler, belediye başkanları, beden terbiyesi yöneticileri ve TMOK yöneticilerinin katkıları olmakla birlikte, tüm bu zevatı örgütleyen rahmetli Erdem olmuştur. TMOK Başkanı olarak, sürdürdüğü bu görevi esnasında, hedefine ulaşmak için; nazik ve entellektüel görüşlü bu koca çınarın, herkesle dövüştüğünü görürüz!
Spor Bakanlarımızın başkanlık yaptığı, 12 kişilik H.D.K. toplantılarında ilerlemiş yaşına rağmen onu 'yavrularını korumaya çalışan aslana' benzetebilirsiniz. Bu tatlı ihtiyar, stadın gerçekleşmesi için, eş, dost dinlemez ve bazen kendisinden beklenmeyecek şekilde kırıcı olurdu.
Erdem stadın yapımında emeği geçen ve altına imza koyan biz dahil bir çok devlet görevlisine rağmen, Atatürk Olimpiyat Stadı projesinin, yürütücüsü konumunda olmuştur.
Kendisi de istemezdi
Rahmetli Erdem, yapılan bir H.D.K. toplantısında, bu stadın adının ancak memleketimizin kurtuluş mücadelesi kahramanı 'Atatürk'ün adıyla, yüceleceği düşüncesi ile isim önererek, üyelerin de kabulü ile stadın adı koyulmuştur. Şimdi; stadın isim değişikliği önerisi, inanıyorum ki 'kendisinin de kemiklerini sızlatır' ve kendince kabul görmezdi!
Tüm bunlara rağmen, çalışan insanlara karşı vefa duygularımızın ifadesi için, kendisine yakışacak bir öneride de ben bulunuyorum. Zamanın valisi ve H.D.K. Asbaşkanı, Sn. Erol Çakır, olimpiyat evi yanındaki çok amaçlı spor salonun adının, 'Fikret Ünlü' olması için yazılı öneride bulunmuştu. Ancak, Ünlü görevi esnasında bunun şık olmayacağı ifadesi ile kendisine yakışan bir duruş sergiledi. Umarım Ünlü de bu önerimizden mutlu olacaktır.
Benim teklifim iki seçeneklidir;
A- AÇAS'a adı verilebilir. Ancak, Ataköy çok amaçlı spor salonu 1 yılı geçecek ve "Rahmetli Erdem ve ailesi" rencide edilecekse;
B- Olimpiyat Evi'ne Erdem adını vermek doğru olur.
Bu isimleme, ileride olimpizim ruhunun gelişiminde itici güç olur ve devletimizin 'vefalı' bakışını da, hissettirerek gayretli çalışmayı teşvik eder. Şimdi yetkiyi elinde bulunduranlara, eski mesai arkadaşlarını Sinan Erdem için, vefaya davet ediyor, talimatları vermelerini bekliyoruz!
Hayırlı olsun.
Rüştü ve diğer yıldızlarımız
Sebep olmak, vesile olmak, teşvik etmek, genelde, insanlarımızın uzak durduğu bir davranış biçimidir. Bu anlayış, Türk toplumunda "İyi olur Allah'tan, kötü olur kuldan" özdeyişi ile hakimiyet kazanmıştır. Sevgili Rüştü için de köşemizden yönetime seslenerek, "En kısa sürede bu işi halledin" demiştik. Demiştik, demesine de! İyi mi ettik, kötü mü ettik, henüz anlamış değilim.
Değerler, kaybedildikten sonra maalesef kıymetlerinin farkına varılabiliyor. Oysa, Rüştü'nün kulübü ile ilişkilerinde her ne kadar kendisi kamu oyuna yansıtmadı ise de, ciddi bir sıkıntı söz konusu idi.
Bu noktada, hem milli kalecimiz Rüştü'nün üzülmesini, hem de F.Bahçe'nin zarar görmesini engellemek veya bozulan ilişkiyi düzeltmek adına bu uyarıyı yapmıştık. Amacımız, değerli kulübümüz Fenerbahçe yönetimi ile Rüştü arasındaki rahatsızlığı tedavi etmekti.
Rüştü gitti, F.Bahçe bir değer yitirdi. Yeni transfer "Enke"nin yerini doldurması 'temennimizdir.'
Size minnattarız
Tesellimiz ise; Barcelona- Juventus maçında, İspanyol basınından büyük övgüler alan kardeşimiz Rüştünün, ülkemizi şerefle temsil ederek, tanıtımımıza çok önemli katkılar sağladığındandır.
Tıpkı, Avrupa'daki diğer Türk yıldızları; Okan, Emre, Yıldıray, Tugay, Alpay gibi... Türk Milleti, yaptıklarınız için sizlere minnettardır.
Değdi mi Turgay Demirel?
Türk sporunun bir süredir iyi gittiğini söylüyoruz. "Futbolumuz, basketbolumuz, atletizm ve güreşimiz aşama içinde" diyoruz. Tüm bunları sayarken, 24.07.2003 tarihli yazımızda Türk basketbolundan tüm halkımızın hoşnut olduğunu vurguluyoruz. Ufak tefek hataların, inatların, başarıya gölge düşürmemesini öğütlüyoruz. Ertesi günü, Sn.Demirel Genel Müdür Vekiline açıklama yaptırıyor. Zaten Demirel'e yapmamasını öğütlediğimiz bu davranışlarıdır.
* Sen başarılı bir adamsın bu hastalığından vazgeç..!
* Söyleyeceklerini kendin söyle, dik dur!
Daha önce DSP Milletvekili Sn. Metin Şahin'le yaptırdığın kollama harekatının, şimdilerde de başkalarına yaptırmaya gayret ediyorsun. Fakat adres yanlış.
Hiç olmadı, Başbakan Yardımcımız Sn. Mehmet Ali Şahin Bey'i bu hususlarda devreye sok.
Çünkü, Gençlik Spor 'Genel Müdür Vekili' kendi müfettişlerinin tuttuğu raporlardan ve Cumhuriyet Savcılıklarına yaptıkları suç duyurularından haberdar değil. Halbuki, belgeler elinin altında, hadi o bilmiyor yanlış beyanda bulunuyor..! Sen de mi, devam eden davalardan haberdar değilsin? Her ne ise, zaman polemik zamanı değildir. Sen bu alışkanlığından vazgeç kardeşim! Genel Müdür Vekilinin, yanlış açıklamalarına, senin ihtiyacın olmamalı. Çünkü; sen şampiyon takımın federasyon başkanısın.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|