|
 |
|
Nasıl bir Irak istiyoruz?
Türkiye'de ABD karşıtlığı, hatta düşmanlığının tırmanışta olduğu sır değil. Süleymaniye baskınının bu duyguları kamçıladığı da malum.
Ancak yine ABD'nin Irak'ta barış ve istikrarı sağlamakta, ülkeyi demokrasi temelinde yeniden yapılandırmada başarısız olması, sağduyulu hiçbir Türk vatandaşını sevindirmemeli. Aksine Vietnam benzeri bir bataklığa saplanması, sonunda da her şeyi yüzüstü bırakıp gitmek zorunda kalması olasılığı, hepimizi fena halde ürkütmeli.
Böyle bir olasılık var mı? Evet. Saldırıların dozu artarsa, örneğin 1983'te Beyrut'ta 250'ye yakın deniz piyadesinin öldüğü bombalı saldırı benzeri bir facia yaşanırsa, Bush'un kamuoyu baskılarına direnmesi imkansız duruma gelebilir.
Peki, ABD apar-topar çekilirse ardında nasıl bir Irak bırakır? Başta El Kaide olmak üzere terör örgütlerinin cirit attığı, anarşiye yuvarlanmış, fiilen parçalanmış bir ülke. "Fiilen parçalanma"nın kapsamına elbette Kuzey Irak'ta bağımsız Kürt devleti de giriyor.
Biz böyle bir Irak mı istiyoruz?
Ortadoğu için şans
Gelelim diğer kötü olasılıklara. Uzmanlar bunlardan özellikle ikisi üstünde duruyorlar Demokratik bir Irak hükümeti kurulmadan işgalin sürmesi ve işgalin uzaması durumunda yeni bir diktatörlük tehlikesinin ortaya çıkması.
İlki Irak halkının tepkisini daha da keskinleştirecek, hatta ABD'nin şahsında Batı düşmanlığına dönüştürecek. Bunun sonucu, Irak'tan başlayıp tüm Ortadoğu'yu demokratikleştirme umutları kuşaklar boyunca hayal olacak.
Bir diktatörlük ise Saddam dönemi koşullarına dönüş anlamına gelecek.
Biz çözümsüz işgalin sürdüğü ya da yeniden diktatörlüğün pençesine düşmüş Irak mı istiyoruz?
Aklı başında hiç kimsenin bu sorulara "Evet" diyeceğini sanmıyoruz. Çünkü Türkiye'nin çıkarları düzenin sağlandığı, istikrara kavuşmuş, toprak bütünlüğü korunmuş, demokratik Irak'tan geçiyor.
Ancak çıkarlarımıza uygun bir Irak'ın yaratılması için her türlü tepkiyi göze alarak açıkça söyleyelim Türkiye de elini taşın altına koymak zorunda.
Sakızı çürütmeyelim
Bir nokta daha Yine uluslararası meşruiyet tartışmalarına gömülmeyelim. Bir başka nokta Gül "Karar vermek aylar alır" diyor. Hayır, o kadar zaman yok. İstikrar gücü en geç Eylül sonunda göreve başlayacak.
İki seçenek var Ya bugün karara bağlanmalı ya da Ağustos'un ilk yarısında Meclis olağanüstü toplanmalı.
Çünkü Org. Özkök "Birlik 45 günde hazır olur" dediğine göre, önümüzde sadece iki hafta var...
Mesajlarınız için:
esafak@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
