|
|
İLKER SARIER
İTO, ne işe yarar?
Bir arkadaşım sordu"İTO ne işe yarar?""Üyelerinin çıkarları için çalışır" dedim.
Hayatında hiç ticaret yapmamış biri olarak İTO'yu doğru tarif ettiğimi düşünüyordum.
Arkadaşım hınzırca güldü.
"Ama bizim İTO, turizme soyundu" dedi...
"Türkiye'yi tanıtıyor. Turizme yatırım yapıyor. Formula-1'i ülkeye getirmek için para harcıyor. Otel yatırımları yapıyor."
"Nasıl yani?" dedim. Anlattı.
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, Eminönü'ndeki bir otopark arazisinin (kayıtlarda SİT alanı görülüyormuş) satın alındığını; TOBB ile fifty-fifty ortak olarak buraya 50 trilyon liraya bir otel dikeceklerini; büyük hissedarı oldukları Dünya Ticaret Merkezi üzerinden de Yeşilköy'de büyük bir otel inşaatının ihale edildiğini açıklamış.
Ben kös dinliyorum, arkadaş cehaletime kızıyor
"Benim paramla yapıyorlar bunları" diyerek silkeliyor beni, sanki aidatlarını ben toplamışım gibi.
Eeee?.. Eee'si şu
"Binlerce ticaret erbabından ortalama yılda 250 milyon lira aidatı topuyorlar. Paraları bizim rızamız olmaksızın kullanıyorlar."
Arkadaşım biraz asabi ama yine de soruyorum
"Otel yapmak kötü mü, gider yatarsınız bazı bazı?"
"Otel yapmak İTO'nun işi mi?"
"Peki, Formula-1'i getirmek kötü mü?"
"Formula-1'i getirmek İTO'nun işi mi?"
Arkadaşın sinir katsayası artıyor
"Güya Türkiye'nin reklamı olsun diye, Madonna'yı nikahını burada yapmak için masraflarını üstlenerek ülkeye davet etmek İTO'nun işi mi?"
Nasılsa kaçırmışım bu cümbüşlü teklifi. "Kim teklif etti" diye soruyorum.
Başkan Mehmet Yıldırım, diyor...
"Madonna gibi bir yıldızı gerdeğe sokmak az iş mi?" diyeceğim ama çekiniyorum, kendisiyle dalga geçtiğimi düşünecek...
Halisane hislerle bastırıyor
"Kasasında bu kadar para varsa, İTO kriz sebebiyle sıkıntıya düşmüş üyelerine düşük fazli krediler açarak yardımcı olamaz mı?"
Bu saflığa gülüp, "Kardeşim buralarda böyledir, odalara padişahlık, üyelere kulluk düşer" desem kola şişesini kafama geçirecek, durduk yerde papaz olacağız.
Tuttum çenemi ve şöyle demedim
"Odaları"ndan memnun olmayanlar, salona geçebilirler.
Bankazede zedeleniyor
Türk ekonomik yaşamının en ünlü aktörleri haline gelen batık banka mudilerinden biri, bana aşağıdaki mektubu göndirmiş, lütfen okuyalım
"Sayın İlker Sarıer, birçok yazarın "oh olsun paralarını oraya yatırmasalardı" dediği birçok İmar Bankası mudisinden biriyim. 29 temmuz 2003 tarihli yazınızı okuduktan sonra kalem sahiplerinin de bulunduğunu öğrenerek hiçbir yere duyuramadığım sesimi size duyurmak istedim. Bize zaten oh oldu. 15 yıllık meslek hayatımda biriktirdiğim ve kara günler için bir kenarda tuttuğum, korkudan küçük bir ev dahi alamayıp kiralarda oturduğum birikimim için şu anda BDDK yetkililerinin ağzına bakmaktayım. Buradan sevinenlere müjdeyi vereyim.
Ancak sorun, "oh olmakla" bitmiyor. Gazetelerden başbakanımızın "paraları yatırırken bana mı sordunuz?" dediğini okudum, dehşete düştüm. Acaba hükümetimiz, "İmar Bankası önünde bekleyenlere, bu banka sahipleri de şerefsiz, buraya para yatıranlar da şerefsiz" diyen şalvarlı vatandaş zihniyetinde mi?
Artık bir bankaya para yatırırken, bundan sonra birilerine yada sayın Başbakan'a sormak mı gerekecek. Hangi banka şerefli hangisi şerefsiz, diye...
Yasalara güvenen insanları perişan etmek, hiçbir hükümete yar olmaz!."
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|