|
|
55 yılın sahne tozu bu kitapta toplandı
Nedret Güvenç, 'Dinle Beni' kitabında, sahne arkasına tüküren Cahide Sonku'dan, oyuncu Şirin Devrim'in lazımlık koydurmasına kadar ilginç anekdotlara da yer veriyor
İlk kez 18 yaşında sahneye çıkan tiyatro sanatçısı Nedret Güvenç 55 yıldır sahnede. 150'ye yakın oyunda başrol oynayan sanatçı, oyunculuğunun yanı sıra anılarını anlattığı kitaplar ile de gündemde. İki yıl önce kendi yaşam öyküsünü anlattığı 'Bir Zamanlar İzmir'de ' adlı kitabın ardından Güvenç, genç tiyatro sanatçıları için 'Dinle Beni' adlı bir 'cep kitabı' yazdı. Anılarının yanı sıra tiyatroya yeni başlayacak amatörler için hazırladığı kitapta Güvenç genç meslektaşlarına mesleki öğütler veriyor.
ÇOK YÜREKLİ DEĞİLDİM
Yeni başlayacak gençler için kitap yazma nedenini 'kişisel birikimlerimi aktarmak istedim' sözleri ile açıklayan Güvenç, "Onlara bir yerde deneyimlerimi samimi öğütler olarak vermek istedim. Tiyatroyu seçen bu gençlere 55 yılını bu dünyada geçirmiş sanatçı olarak bu kitap aracılığı ile yardımcı olmayı amaçladım. Elbette bu kitap tiyatroyu, rolleri ve bu dünyayı bilen profesyoneller için değil, gençler için" diye konuşuyor. 16 yaşında tiyatro sanatçısı olmaya karar verdiğini, 18 yaşında da profesyonel oyunculuk yaşamının başladığını vurgulayan sanatçı, 'hayatta kaldıkça ve ayakta durabildikçe' sahnede olmak istediğini anlatıyor.
Kitabında gençlere 'rolün küçüğü, büyüğü olmaz, başarılısı olur' diyen Güvenç, bu öğütü ise kendisinin tutumadığını itiraf ediyor. Başrol oyunculuğundan sonra yan rollerde oynamayı kabul etmediğini anlatan sanatçı, "Galiba bunu kendime yediremedim, seyirci beni küçük rolde kabul etmez diye korktum. Bu aslında bir yürekliliktir ve şahsen ben bu yürekliliği gösteremedim. Oysa dünyada bir çok başrol oynamış sanatçı küçük rollere de çıkıyor. Benim de yapmam gerekirdi" şeklinde konuşuyor.
TÜRK SEYİRCİSİ GİBİ YOK
Tiyatronun kimseyi zengin etmediğini ama aç da bırakmadığını anlatan Güvenç, "Bu meslek ibadet gibidir, sadece bir alkış için bu işi yaparsın" diyor. Türk seyircisini 'kadirşinas' olarak nitelendiren ve "dünyanın bir başka yerinde bu kadar güzel bir seyirci bulunabileceğine inanmıyorum" diyen sanatçısının tiyatro seyircisinden tek şikayeti ise oyun izlerken fındık, fıstık yemeleri ve çıkardıkları gürültülerle oyuncuların dikkatlerini bozmaları.
Güvenç, tiyatro sanatçılarının dikkatini gürültü çıkaran seyirciler kadar nereden çıktıkları belli olmayan kedilerin de dağıttıklarını anlatıyor "Her tiyatronun belalısı bir kedi vardır. Bir kez Gelibolu'da bir dram sahneliyoruz ve oyunun bir yerinde mangalda balık pişirme sahnesi var. O zaman arkadaşlardan biri gerçek balık almış ve onları mangalda pişiriyor. Bir anda onlarca kedi mangalın başına toplanıp, yalanmaya ve miyavlamaya başladı.
SAHNE BİR MABETTİR
Ben ise o sahnede son derece acıklı bir ağıt okuyorum, seyirci kedilerin haline kahkalarla gülüyor. En sonunda mangal ve balıkları sahneden kaçırdık, kedilerde böylece sahneyi terketti ve oyuna devam edebildik. Kediler yüzünden başımıza gelmeyen kalmaz."
Kitabında sahnenin bir mabet olduğunu dile getiren Güvenç, tiyatroya bir din evine gider gibi temiz olunması gerektiğini ve sahnenin temiz tutulması gerektiğini vurguluyor. Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu Büyük Sahne'de sahneye giriş kapısında bir çöp tenekesi bulunduğunu anlatan sanatçı, "Yıllarca o çöp tenekesini herkese söylememe rağmen kaldırtamadım. Tam sahneye çıkarken çöp tenekesi olur mu? Camiye girerken papuçlarımızı çıkarıyoruz da, insan ruhu adına tüm güzelliklerin sergilendiği o mihrabın, sahnenin üzerinde neden aynı titizliği savunmayalım" diye yakınıyor.
"Sahne arkasına lazımlık getirirdi"
1960'lı yılların ünlü başrol oyuncusu Şirin Devrim, zorda kalmasın diye sahne arkasına lazımlık koyardıGüvenç, Cahide Sonku ile yönetmen ve oyuncu Şirin Devrim'in sahnedeki davranışları ile ilgili ise kitabında şu anılarına yer veriyor
"Yıl 1954. Dram Tiyatrosu'nda Yavru Kartal'ı oynuyoruz. Perde açıldı, açılacak. Cahide Sonku'ya gıcık geldi, hemen koştu sahnenin arka tarafına mecburen tükürdü, gırtlağını temizledi. O sahneyi birlikte oynuyorduk, yanıma geldi, 'Allah beni affetsin, istemeden sahneye tükürdüm' dedi. İşte bu sahneye duyulan sonsuz saygının göstergesidir.
Sene 1960. Yine Dram Tiyatrosu'nda oynuyoruz. Başrolde Şirin Devrim. Şirin Hanım herhalde oyunun perde arasında kulise çıkamıyordu ki, sahneye lazımlık getirtmiş, mecbur kaldığı zaman o lazımlığı sahnenin gerisinde bir yerde kullanırmış. Buna sahne terbiyesi diyemiyorum. Osmanlı terbiyesi desem asla olmaz. Sosyete terbiyesi mi desem, yoksa Amerikan pratiği mi? Sen ne dersen o olsun. "
ŞİRİN BENİM UĞURUMDUR
Güvenç, sahneye lazımlık getirttiği için 'sahne terbiyesini' eleştirdiği Şirin Devrim'in özel hayatında kendisi için bir uğur olduğuna inandığını da vurguluyor. Eşi Okan Bilgütay ile Şirin Devrim'in yönettiği ve başrolünü oynadığı oyunda tanıştıklarını ve birbirlerine aşık olduklarını anlatan Güvenç, "Kızım Müjde'ye de yine Şirin'in bir başka oyununda hamile olduğumu öğrendim. Hep Şirin'le oynadığımız oyunların özel yaşamımda bana büyük şanslar getirdiğine inanırım" diyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|