kapat
26.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

İki şapkalı bakanlar

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin "Orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışını" öngören Anayasa değişikliğiyle ilgili açıklamalarını dinlediğinizde "Doğruları söylüyor" diyebilirsiniz.

Örneğin Pepe'nin, "Bu düzenlemeyle satılabilecek 5-6 milyar metrekare toprak zaten talan altında. Üzerinde 250-300 bin konut var, fabrikalar var, okul var, resmi bina var. Buralar 40-50 yıl önce orman olmaktan çıkmış, beton yığınına dönüşmüş" tespitine katılmamak mümkün değil.

Ancak bu açıklamalar, fotoğrafın sadece bir bölümünü yansıtıyor. İktidarın orman ve çevreyle ilgili icraatları topluca değerlendirildiğinde, insan ister istemez derin bir kuşkuya kapılıyor. Şu 6 ayda bakın neler yapıldı...

* Önce Kültür ile Turizm ve Orman ile Çevre bakanlıkları birleştirildi. Amaç bakanlık sayısını azaltmaktı ama başka hesaplar da vardı. Doğal ve tarihi sitlerin korunmasından sorumlu Kültür Bakanlığı, sit alanlarında turistik yapılaşmaya sıcak bakan Turizm Bakanlığı'nda eritildi. (Nitekim Turizm Teşvik Yasası'nda değişiklik tasarısıyla ormanların imarı ve turizme ayrılacak arazilerin belirlenmesi yetkisi Orman Bakanlığı'ndan alınıp Turizm Bakanlığı'na veriliyor.) Aynı şekilde doğal yaşamın bekçisi Çevre Bakanlığı da kaynak yaratmayı doğal yaşamın korunmasının önünde tutan Orman Bakanlığı bünyesinde eritildi. Özetle peynir tulumları kedilere emanet edildi.

Masum yasadaki şifreler
* Doğanın tahrip edilmesine yasal zeminler hazırlayacak yasa değişiklikleri şüphe uyandırmayacak ambalajlara sarıldı. İşte bir örnek "Çeşitli kanunlarda ve Maliye Bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmündeki kararnamede değişiklik yapılması hakkındaki 4916 sayılı kanun tasarısı." Cumhurbaşkanı Sezer'in geçen hafta onayladığı bu uzun isimli yasadan ne anlıyorsunuz? Herhalde Maliye Bakanlığı'ndaki yeniden yapılanma niyetlerini, değil mi? Ama bakın pakette neler var Hazine'ye ait taşınmazların satışının hızlandırılıp kolaylaştırılması, köy ve beldelerdeki tarım arazilerinin satışının kolaylaştırılması, birinci derecede doğal sit alanlarındaki taşınmazda yapılaşmaya izin verilmesi, dördüncü sınıftan yukarı tarım alanlarının sanayileşmeye açılması...

* Bir sonraki adım Orman Yasası'nda değişiklik tasarısı oldu. Bu değişiklikle kestane ve kızıl ağaçların koruma kapsamından çıkarılması öngörülüyor. Böylece Doğu Karadeniz'deki o canım ormanların kesilmesine yeşil ışık yakılmış olacak.

* Bunu Maden Yasası'nda değişiklikle doğayı koruma mevzuatının delinmesi girişimi izledi. Bu değişiklik ormanda maden aranması, taş ocağı açılması, ocak açılırken çevrenin dinamitle yok edilmesine de imkan verecek.

* Orman niteliğini yitirmiş ve 2/B denilen arazilerin satışına ilişkin Anayasa değişikliği işte bu adımların ardından geliyor. Bit yeniği aramaz mısınız? Biraz deşelendiğinde bulunuyor zaten.

Peki makiler ne olacak?
"Orman niteliğini yitirmiş arazi" kapsamına Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü ülkelerin karakteristik bitki örtüsü olan makilik alanlar ve fundalıklar da sokuluyor. Çevreciler aylardır çırpınıyor; "Maki ve fundalık alanların yok edilmesiyle, birçok bitki ve hayvan türü de ortadan kalkacak." Ama bu çığlıkları duyan yok.

Bir nokta daha Pepe bugüne kadar tüm önemli açıklamalarını, basın toplantılarını hep Orman Bakanı sıfatıyla yaptı.

Kusura bakmasın; öbür şapkasıyla, yani Çevre Bakanı olarak çevrecileri rahatlatacak projelerini anlatıncaya kadar, kendisine inanmama hakkımızı saklı tutuyoruz...

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Sarı Sayfalar


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır