|
|
SAVAŞ AY
Kim akıllı kim deli?..
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Arif Verimli şahane bir şey yaptı. Senelerdir hastane dışında gün yüzü görmeyen 250 hastayı toplayıp Belgrad Ormanları'na götürdü. Akıl hastaları bu dev piknik sırasında çayıra çimene yayıldı, ata bindi, ağaçlara salıncak kurup sallandı, pınarlardan su içti, oyunlar oynayıp şarkılar söyledi. Kısacası çocuklar gibi şendi hepsi de. Tüm ruh hekimleri ertesi günden başlayarak müşahede ettiler ki ilacın, vizitenin aylarca yapamadığını bu yarım günlük orman gezisi yapmış, müthiş bir dinginlik, olgunluk gelmişti tüm hastalara. Yani sözün özü orman akıl hastalarına iyi gelmişti.
Orman Bakanı çok akıllı
Fakat önceki gün Orman Bakanımızdan gelen bir emir yayınlandı. Artık "ormanlara akıl hastaları giremeyecekti." Çünkü cezai ehliyeti olmayan ve ne yaptığını anlayamayan akıl hastaları ormanları yakabilirdi.
Sayın bakan kusura kalmasın ama, son yıllarda bundan daha saçma bir şey duymamıştım. El insaf sayın bakan. Bir bakın bakalım bugüne kadar yanan bunca ormanın hangisini bir akıl hastası yakmış?
Elin gavuru
Cin akıllılar ve çifte zekalılar binbir avanta ya da kalleşlik uğruna orman yakarken aralarına kaç akıl hastası karışmış bir sayı dökün hele.
Bu konuda bilim adamlarının, özellikle de ruh hekimlerinin ne söyleyeceğini dehşetle merak ediyor ve tek bir cümleyle özetliyorum kalbimden geçeni. Elin gavuru bu emri görse der ki "Akıl hastaları ormana girmeyecekse bu dehşet fikri yaratıp, uygulayanları da aynı uygulama çerçevesinde ormandan uzak tutun..."
Özürlü çocuk velileri
Sevgili Savaş Abi, bizim sorunlarımızı ancak siz yetkili makamlara iletebilirsiniz. Bizim sorunumuz özürlü çocukların eğitimi. Bu çocukların eğitimi için bugüne kadar zeka seviyelerine uygun herhangi bir kitap basılmamış. Bir alt sınıfın (1 ve 2. sınıflar vb.) kitapları okutuluyor. Bu okullarda rehabilitasyon merkezleri yok. Sadece 2 özel okulda var. Bunlardan SSK'lılarla, Bağ-Kur'lular ve maddi durumları iyi olanlar faydalanabiliyor. Bu konu ile ilgileneceğinize inanıyor ve güveniyoruz. A.H/İstanbul
Mazhar'ı mundar ettin be Ahmedim!..
Yazılarını zevkle kıraat, mah cemalini keyifle temaşa ettiğim Ahmet Hakan kardeşim düneyin fena bir yazı yazdı. Yıllardır huşu içinde diynediğimiz Em-ef-ö'nün Mazhar'ı gönül indimde mundar oldu bi çabukta. Bu tarz yazıların deşifresini yapabilecek zeka-akıl kudretine sahip değilim ama, yine de anlayabildiğim kadarıyla, kimileyin 'Alanson-anason' bağlamında hal ve gidişat gösterten şarkıcı, keser ve sap dönüşlerinde ani bir sıçrayışla sufi, bektaşi, münzevi istikametlere direksiyon kırıyormuş. Ne desem? Hem yazara, hem Mazhar'a ayrı ayrı 'Sen neymişsin be abi?' mi desem acaba?..
Kızılağaç meselesi ve TEMA'nın garip tepkisi
'Karadeniz'de fındık yerine kızılağaç dikilir mi?' tartışmasına TEMA Vakfı doğaldır ki müdahil oluyor. Bu olayın sakıncalı olduğu konusunda uzun bir yazı göndermiş bana TEMA Genel Müdürü. Anlattıkları makul ve tartışılabilir şeyler. Lakin üslubu can sıkıcı. Önermek ve enforme etmekten çok dikte ettirir gibi bir tarzı benimsemiş. Böyle yaklaşımlardan çok hazetmem. Ama yine de bu tartışmayı açıp, 'memlekete ve insana hangisi yararlıdır' sorusunun peşine düşeceğim yakında.
KIYMIK
DİKKAAYT!..
Askere oğul göndermekten şeref duyarız. Ama Irak'a asker göndermek bizi bozar!..
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|