kapat
23.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

Wenger'in yüzüne kapıyı çarptım

Tam Arsenal'e imza atacakken, Wenger, "Seni izleyeceğiz" deyince kapıyı çarpıp, çıktım... Barcelona'ya gittiğim gün, Daum da çiçeklerle evime gelmiş. Ama çok geç kalmıştı...

Yer Barcelona. Aynı ismi taşıyan dünyanın en önemli takımı. Kalecisi ise bir Türk. Rüştü Reçber. 3 gün boyunca Rüştü'yle beraber oldum, beraber yaşadım. Dünyanın en büyük yıldızları üzerine titriyor. İdmanı seyretmeye gelenler "Rüstü, Rüstü" diye ortalığı inletiyorlardı. Rüştü Barcelona'nın gerçekten "1 numarası" olmuştu... İspanyol basınının büyük ilgi gösterdiği çalışmaları takip eden tek Türk medya kuruluşları ise SABAH ve ATV idi.

Şimdi sözü uzatmadan sizlere Barcelona'nın kalecisi gururumuz Rüştü'nün açıklamalarını sunalım "Yaklaşık 4 ay önce Arsenal ile mukavele imzalamak üzere Londra'ya gittim. İş bitmişti. Toplantının sonunda teknik direktör Arsen Wenger sakatlığımı sordu. "İyileştim" dedim. Bu defa yardımcısını İstanbul'a gönderip beni 4-5 maç izleteceğini söyleyince tepem attı. "Siz beni galiba başka bir Rüştü ile karıştırıyorsunuz. Ben 19 yaşında değilim. Siz belli ki Dünya Kupası'nı da izlememişsiniz" deyince odada buz gibi bir hava esti. Hızla ayağa kalkıp kapıyı sert bir şekilde vurup odayı terk ettim. Bu Arsenal macerasının bittiği anlamına geliyordu.


Jübilem F.Bahçe'de
Barcelona ile 4+1 yıllık sözleşme yaptım. Son yıl opsiyonlu. Büyük ihtimalle şartlar uyarsa son yıllarımı yine Fenerbahçe'de geçirmeyi düşünüyorum. Jübilemi de çok sevdiğim sarı-lacivertli forma altında yaparım. Bunlar şimdiki düşüncelerim. Bakalım zaman bize neler gösterecek, neler yaşatacak?

Burada birçok ünlü yıldızla biraradayım. İnanılmaz alçak gönüllü insanlar. Benim haricimdeki diğer 4 kaleci bile benim üstüme titriyor. Kluivert ile Saviola sürekli bana moral ve destek veriyorlar. Kısacası bütün takım beni çabuk içine sindirdi. Kluivert alem biri. İlk karşılaştığımızda benden döner kebap istedi. Ben de söz verdim. İstanbul'dan ona kebap getirteceğim.

Nou Camp'ta soyunma odasına ilk girdiğimde büyük bir sürprizle karşılaştım. Bana Frank De Boer'in dolabı ayrılmıştı. Barcelona kulubünde bir gelenek var. Kullananların isimleri dolabın üzerine yazılıyor ve silinmiyor. Benim dolabımın üzerinde yirmiye yakın isim vardı. Benim ismim de Frank De Boer'in altına yazıldı. Yıllar geçse de ismim orada kalacak. Küçük gözükse de insanı mutlu eden bir olay.

Daum geç kaldı
Barcelona'ya imza atmaya gittiğim gün Daum çiçek yaptırıp evime gelmiş. Beni bulamayınca çok üzülmüş. Tahmin ediyorum ki kalmam konusunda ısrar edecekti. Ancak herşey için geçti. Çünkü ben artık yolumu çizmiştim.

F.Bahçe neden kaleci arıyor bilemiyorum. Engin ağabey sakatlanmasa belki ben de bu günlere gelemeyecektim. Gençlere şans verilmeli. Recep ve Volkan'ı yakından tanıyorum. F.Bahçe kalesini rahatlıkla korurlar. Eğer bir yabancı gelirse ikisine de çok yazık olur. Daum; Recep ve Volkan'a sonuna kadar güvenmeli.

Gitmeye karar verince bazı yağcıların yazdıkları canımı sıktı. Kalecilik hayatımda çok hatalı gol yemedim. Beni üzen maçlar elbette ki vardır. Panathinaikos, MTK ve İsviçre milli maçında yediğim goller bana hep acı verir. Ancak kurtardıklarımı unutanlara bir tavsiyem olacak. İstatistiklere baksınlar.

Terim'in yeri ayrı
Fatih Terim'e çok şey borçluyum. Terim 17 yaşındayken hem beni keşfetti, hem de F.Bahçe'ye önerdi. Bana hep güvendi. Sakat iken bile milli takım kalesini bana vermekten çekinmedi. Fatih hoca dışında bende çok emeği olan bir diğer kişi de Rasim Kara'dır. Onların hakkını ödeyemem. Bazen adım ezeli rakibimizle anıldı. Başımdan geçen tatsız olaydan sonra G.Saray'a gitseydim kimse bana kızamazdı. Ama F.Bahçe hayatımın bir parçası. Türkiye'nin şartları ne olursa olsun Rüştü'nün G.Saray'a gitmesine izin vermezdi. Zaten yapı olarak da buna hazır değiliz. Terim nasıl F.Bahçe'ye gelemediyse, ben de G.Saray'a gidemezdim.

Rijkaard, Rüştü ile Türkçe konuşuyor
Hollanda futbolunun unutulmaz isimlerinden olan Frank Rijkaard, şimdi kendisini teknik direktör olarak kanıtlamak için Barcelona'nın başına geldi. Bu zorlu görevde Rüştü gibi bir kaleci ile çalışacağı için çok mutlu olduğunu söyleyen Rijkaard, Rüştü ile Türkçe diyalog kurmaya çalışıyor. İşte ikilinin konuşmalarından bir örnek

Rijkaard "Benimle biraz Türkçe konuşur musun?"

Rüştü "Merhaba"

Rijkaard "Merhaba"

Rijkaard "Sana çok güveniyorum. Gel, bir de seni öpeyim"

Hollandalı teknik adam, Rüştü'ye güvenini ise şu kelimelerle ifade ediyor "Çok iyi bir kaleci transfer ettik. Hem iyi bir profesyonel, hem de karakter sahibi. Kendisine sezon boyu çok iş düşecek. Şu anda sadece dil problemi var. Takıma daha çabuk uyum sağlaması için dil sorununu halletmesi lazım. Onu da hallettikten sonra Rüştü'nün verimi artar."

Siftahı Juve ile yapacak
Barcelona formasını ilk kez pazar günü İtalyan şampiyonuna karşı giyecek olan Rüştü, Ronaldinho ile birlikte sahne alacak

Yeni sezonda Barcelona formasını giyecek Rüştü, Katalan ekibiyle ilk kez ABD'de gözler önüne çıkacak. Cuma günü ABD'ye gidecek Barcelona, burada Juventus, Milan ve Manchester United'ın da yer alacağı bir turnuvaya katılacak. İlk maçını Pazar günü İtalya Ligi şampiyonu Juventus ile oynayacak Barcelona, turnuvadaki ikinci karşılaşmasını ise 30 Temmuz'da Şampiyonlar Ligi şampiyonu Milan ile yapacak. Milli kalecimizin ABD'deki son maçı ise 3 Ağustos'ta Manchester United'a karşı olacak. Bu turnuva Kanal D tarafından yayınlanacak.

Enke F.Bahçe'ye!
İspanyol kaynaklar ise, Barcelona'nın gözden çıkardığı Alman kaleci Robert Enke'nin F.Bahçe ile anlaştığını iddia etti. Dünkü idmanda, "Bir takımla anlaştım" diyen ve "Türkiye'den mi?" sorusuna gülen Enke'nin, bugün bonservisini alıp Fener'e geleceği söyleniyor.

Onların Beckham'ı bizim Rüştü'müz var
Barcelona'da bayan taraftarlar Rüştü'yü Beckham ile karşılaştırıp, "Çok daha yakışıklı" diyorlar

Barcelona'da Rüştü'nün transferi ile Real Madrid'e kaptırılan David Beckham'ın üzüntüsü hafiflemiş gözüküyor. Zira Katalanlar, milli kalecimizi hem fizik, hem de yetenek olarak İngiliz yıldız ile kıyaslayıp, üstün buluyorlar. Barcelona taraftarı bir bayan, "Real Madrid'in Beckham'ı varsa, bizim de Rüştü'müz var. O hem çok yakışıklı, hem de çok iyi bir kaleci" diyor. Erkek bir taraftar ise, son yıllarda forma giyen kalecilerden yakınarak, "Rüştü'ye çok güveniyoruz. Biz son yıllarda kalecilerden yana çok sıkıntı çektik. Yöneticiler nihayet doğru dürüst bir kaleci transfer ettiler" diyerek, milli kalecimize duyduğu güveni dile getirdi.

'Yeni lider Rüştü'
Taraftarların bu görüşlerine Barcelona yönetiminde de rastlıyoruz. Hem de daha yoğun biçimde. Futbol takımının eski yıldızlarından olan ve şimdi genel menajerlik görevini üstlenen Txiki Begiristain, Rüştü'nün kaleciliğinin yanısıra liderlik vasıflarını öne çıkartmasını beklediklerini ifade etti.

Begiristain, "Zubizaretta'dan sonra Barcelona'ya doğru dürüst kaleci gelmedi. Nihayet onu aratmayacak nitelikte bir transfer yaptık. Rüştü hem karakteri, hem kaleciliği, hem de lider yapısıyla Barcelona'nın aradığı isim. Ondan takımın yeni lideri olmasını bekliyoruz. Artık Barcelona'nın birinci kalecisi Rüştü'dür. Yedeği ise Victor Valdes. Bonano ve Enke ile de yollarımızı ayırıyoruz" şeklinde konuştu.

Barcelona yönetiminin, Rüştü'ye sarılmasında bir etken de, 1 numaralı formaya gösterilen ilgi. Başkan Laporta'nın, "Özellikle Almanya ve Türkiye'den 1 numaralı forma için inanılmaz bir talep var" sözleri, Rüştü'nün pazarlama değerini de gözler önüne seriyor.

Galip ÖZTÜRK


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler



Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır