|
|
30 milyon $'ı kime verecek?
1- Saddam'ın, yerle bir olan evden kurtulan kuzenine mi? Bazıları "O ihbar etti" diyor
2- Uday'ın tecavüzleri yüzünden kızlarını dışarı bırakamayan Irak halkına mı?
3- Kısa süre önce başkent Paris'te Fransız istihbaratıyla görüşen Kürt liderlerine mi?
Savaş bittikten sonra Irak lideri ve oğullarının nerede olduğu konuşuldu. Ancak tek bir ipucu dahi yoktu. Basına sızan haberlerde sadece Saddam'ın adı geçiyor, yakın birkaç adamıyla birlikte sürekli olarak yer değiştirdiği ve Bağdat yakınlarında gizlendiği söyleniyordu. Ancak dün ani bir operasyonla devrik liderin kendisi değil oğulları öldürüldü. Peki silahlı çok sayıda adamları olan, kendilerini destekleyenlerin bulunduğu kentler arası dolaşan oğul Hüseyinler nasıl oldu da kıskıvrak yakalandı? Yakalanmalarında, iki kardeşin kellesine Amerikan yönetiminin koyduğu 15'er milyon dolarlık ödül etkili olmuş muydu? Bu sorunun henüz tek bir yanıtı yok.
FRANSA ZİYARETİ DİKKAT ÇEKİCİ
İlk iddialara göre iki kardeşin yakalanmalarının arkasındaki isim, babaları Saddam'ın kuzeni olan yerel kabile liderlerinden Nevaf el-Zidan. Kuzen El-Zidan'ın bir yakını, evini Uday ve Kusay'la birlikte korumalarına kiraladığını, ancak ABD askerleriyle başının derde girmemesi için ihbar ettiğini söyledi. Henüz ABD kaynaklarınca doğrulanmasa da bu seçenek en güçlü ihtimal olarak görülüyor. Uluslararası basına yansıyan diğer ihtimallerden biri de iki kardeşin Musul'daki evde olduğunu öğrenen sıradan bir Iraklı'nın ihbar etmiş olabileceği...
Musul'da Kürtler'in dışında Araplar'ın da yoğun olarak yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, özellikle Uday'dan Irak halkı ve Arap etnik kesiminin "nefret ettiğini" söylüyor. Halkı açlık içinde kıvranırken iki kardeşin lüks yaşamı, Uday'ın tecavüzleri de halkı iki kardeşten kurtulmak için ABD askerlerine ihbar etmeye yöneltmiş olabilir. Son seçenek de ülke içinde oldukça yaygın ve iyi çalışan bir istihbarat ağı bulunan Kürt liderler. Kısa süre önce Fransa'ya ziyaret düzenleyen ve çok sayıda yetkiliyle bir araya gelen Celal Talabani'nin iki kardeşin yerini Fransız istihbaratına aktardığı, onların da bilgiyi Amerikalı askeri yetkililere iletmiş olabileceği de konuşuluyor.
BİRİ GÜÇ VE İKTİDAR, DİĞERİ PARA VE KADINLARA DÜŞKÜNDÜ
Kusay: Babasının yerini o alacaktı
Kusay Hüseyin. Saddam'ın küçük oğlu. 37 yaşında. Ağabeyine kıyasla daha geri planda bir yaşam sürüyor, babasının yerini alacak vârisi olarak gösteriliyordu. Saddam Hüseyin, aralarında başkent Bağdat ve doğum yeri Tikrit'in de olduğu dört önemli kentin güvenliğini onun sorumluluğuna vermişti. Irak'ın en güçlü ve iyi eğitimli askeri birliği Özel Güvenlik Örgütü'nün başına getirildi. Ülkenin güneyindeki Şii ayaklanmasını bastırmaya verdiği destekle madalyalar kazandı. Ağabeyi Kusay'a göre daha kısa boylu, bıyıklı, ortalarda pek görünmeyen biriydi.
Hukuk eğitimi aldı. Irak'ın en üst düzey yönetim birimi Devrim Komuta Konseyi'ne girdi. Savaş başladığı sırada ülkenin istihbarat ağından da o sorumluydu. Irak'ın en kanlı ve acımasız askeri birlikleri olan 80 bin kişilik Cumhuriyet Muhafızları ve 15 bin kişilik Özel Cumhuriyet Muhafızları'nı o yönetiyordu. Bu birliklerin görevleri, Saddam ve yakın aile üyelerinin güvenliğini sağlamaktı. 2001 yılı Ekim ayında bir suikast girişimi atlattı. Bir sonraki saldırı 25 Haziran 2002'de geldi. Bağdat'ta Kusay'ın da bulunduğu 9 araçlık konvoya RPG füzeleriyle ateş açıldı. En öndeki araçta bulunan oğul Saddam saldırıdan kurtuldu.
LAKABI: YILAN
Uday kadar olmasa da Kusay da acımasızlığıyla tanınıyordu. Halk arasında "Yılan" lakabıyla anılıyordu. Babasının ağzından çıkan her kelimeyi not ederdi. Saddam da en çok ona güvenirdi. İyi giyinmesiyle de bilinen Kusay, 1991'deki Körfez Savaşı sırasında Irak ordusunda çok önemli bir görev üstlenmedi.
Irak'ın korku salan hapishanelerinden de o sorumluydu. Buralarda aşırı sıkışıklıktan dolayı "temizlik" yapılması gerektiğinde mahkumların kafalarına tek kurşun sıkarak öldürüyordu. İngiltere'de bulunan insan hakları örgütleri, Kusay'ın işkencelerinde yüze asit atma yöntemini de kullandığını rapor etti. Örgüte konuşan bir Iraklı, tanık olduğu işkence olayında Kusay'ın bir mahkumun ayaklarını kestirttiğini anlattı. Babasının lideri olduğu Baas Partisi'ne 2000 yılında katıldıktan sonra kısa sürede yükseldi ve aynı yıl partinin askeri kanadının başına getirildi.
Uday: Adını işkence ve tecavüzlerle duyurdu
Saddam'ın sadistlikleri ve işkenceleriyle tanınan oğluydu. 39 yaşındaydı. Kendisine karşı gelenleri falakaya yatırarak ya da kanalizasyona atarak cezalandırıyordu. Birçok kadına tecavüz ettiği biliniyordu. Bir keresinde parkta dolaşan bir kadının yanına yanaşıp, "Bu basit adam için fazlasın" dedi. Kadın o adamın kocası olduğunu, yeni evlendiklerini söylese de Uday'a dinletemedi. Oğul Saddam, korumalarına kadını kaçırtarak bir otel odasına kapattı ve tecavüz etti. Irak futbol federasyonu ve olimpiyat komitesinin başkanıydı. Sporcularına galip gelemedikleri takdirde ağır işkence uyguladığı sık sık uluslararası basında yer aldı. Kırmızı kart gören bir futbolcusunu bir hafta sopayla dövdürdü.
HALK "KURT" DİYORDU
Sahibi olduğu spor gazetesinin bir muhabirini, istediğini yapmadığı için 10 korumasına tecavüz ettirdi. Pahalı otomobiller, kadınlar ve lüks yaşantıya düşkünlüğüyle biliniyordu. Irak'ta bir gece kulübü, 6 günlük ve 7 adet de haftalık gazetenin sahibiydi. Aynı zamanda Bağdat Üniversitesi Bilim Fakültesi'nin de dekanı olan Uday Hüseyin, kardeşi Kusay'la büyük bir çekişme halindeydi. Biri bizzat babası tarafından olmak üzere iki kez suikasta uğradı. Sol tarafına felç indi. Bacağı sakat kalan Uday'ın iktidarsız kaldığı, bu tarihten sonra daha da çılgınlaştığı söyleniyor. Babasının yerine kardeşini geçireceği haberlerini öğrendikten sonra işkence ve saldırılarının dozu artan Uday, psikolojik tedavi görüyor ve sürekli ilaç kullanıyordu. Halk arasında "Kurt" lakabıyla anılıyordu.
Babasının bir metresinden üvey kardeşi olduğunu öğrenince, ikisi arasında ulaklık yapan aşçıyı bir aile toplantısında döverek öldürdü. 1996'daysa babalarıyla arası bozulan ve Ürdün'e kaçan iki eniştesini öldürttü. Irak'ın bütün kaçak ticaretinin arkasındaki isim olduğu sanılıyor. Ülkeye kaçak yollardan her türlü gıdayı sokuyor, Suriye üzerinden de petrol satıyordu. Saddam'ın Fedaileri adlı askeri birliğin başındaydı. Savaş bittikten sonra yapılan baskınlarda evinde işkencelerini gösteren kasetler bulundu. 1998'de 400 sayfalık bir doktora tezi hazırladı. Tezinde ABD'nin 2015 yılında çökeceğini, yeni yükselen güçlerin ise Çin, AB ve Japonya'nın olacağını anlatıyordu.
EVİ İLAÇ DEPOSU GİBİYDİ
Savaş bittikten sonra evlerine yapılan baskında ele geçirilen günlüğünde çok sayıda çıplak kadın fotoğrafı bulundu. Uday'ın beraber olacağı kızları önce muayene ettirdiği de notlarından anlaşılıyor. Notlardan birinde yemeği beğenmediği için personel şeflerinden birini vurdurmakla tehdit ediyor. Sevdiği filmlerin listesi de günlüğünde yer alıyor Ocean's Eleven, Vanilla Sky, Doktor Jivago... Evinde cinsel gücü artırıcı bitki çayları, antidepresan haplar, HIV testi seti ve çok sayıda sakinleştirici ilaç da bulunmuştu.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|