|
|
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Kurda bıçak kemikteyken ihracat neden dorukta?
Önceki günkü ilk çeyrek büyüme verilerinden sonra dün de Türkiye İhracatçı Meclisi'nin yılın ilk altı aylık ihracat rakamları açıklandı. Rakamlar, Türkiye'nin ekonomisini dışa açıldığı ve ihracat atılımına girdiği 1980 sonrasında dış satımını en çok artırdığı üçüncü yılını yaşadığını ortaya koyuyor. Yılın ilk altı ayında ihracat 21.6 milyar dolara çıkarak yüzde 34.6 arttı. Bu artışta elbette Euro'nun değerlenmesinin önemli bir payı var. Ancak yine de verilere yansıyan rakamlar önemli. Bu artış yandaki tablodan da görülebileceği gibi, 1981 ve 1987 yıllarından sonra en yüksek artışı ifade ediyor.
* İhracat büyüme paralel- 1980 sonrası verileri ortaya koyuyor ki, üst üste yüksek ihracat artışlarını mutlaka yüksek büyüme izliyor. 1980-82'deki ihracat artışını ılımlı bir büyüme takip etti. 1984 ve 1985 yıllarında ihracatta gösterilen performans büyüme rakamlarına daha güçlü yansıdı. 1987'deki ihracat artışı yine aynı yıl yüzde 9.8 gibi en yüksek büyümeyle sonuçlandı. 1990'daki yüzde 11.5'luk ihracat artışına karşılık GSMH büyümesi yüzde 9.4'lük bir karşılık verdi.
1994 krizi hem iç pazarı daraltarak hem devalüasyon yoluyla şirketlere dış pazarlarda rekabet avantajı sağladı. 1994-1997 arasını kapsayan dört yıllık ihracat rallisini üst üste üç yıllık yüksek büyüme yılları takip etti.
1989'dan bu yana 2001'e kadar ihracatta durulma ve büyümede zigzaglar yaşandı. 2001 krizi ve devalüasyonu ile başlayan yeni ihracat atılımı 2003 yılında yüzde 35'lik bir artışla doruk noktasına çıktı. 2003 yılının ilk çeyreğindeki GSMH artışı yüzde 7.4'e ulaşırken bu büyümenin devamı bir ölçüde ihracat artışına bağlı.
* Ralli nerede biter?- İhracattaki bu artış da, ilk kez dalgalı kur ortamında ve son iki yıldır reel anlamda artmayan kurlarla gerçekleşiyor. Yani kur avantajı olmadan ihracat artışı oluyor.
Ancak ihracatçılar genel olarak kâr paylarının azaldığını, hatta sıfırlandığını, buna karşılık bağlantılarının sürmesi için dışsatıma devam ettiklerini belirtiliyorlar. TL'nin daha da değerlenmesi halinde ihracatın imkansız hale geleceğini söyleyenler var. Yani kur dezavantajından dolayı ihracatta bıçak kemiğe dayanmış gibi görünüyor. En azından 2.5 yıla varan böyle bir ihracat artışı ilk kez kur avantajı olmadan gerçekleşiyor. Bu herkesçe kabul edilebilir bir gerçek. Bıçak kemikteyken ihracat dorukta seyrediyor.
İhracat artışının devam edip etmeyeceği büyüme ve cari işlemler açısından büyük önem taşıyor. İhracat rallisinin hemen bıçak gibi kesilmeyeceği belli. Ancak tırmanışın nerede kırılmaya dönüşeceğini kestirmek öyle kolay değil ve tartışmaya değer.
* Sonuç- "Fırsatları değerlendiren, üzüntülere karşı güven içinde olur" Hz. Ali
Mesajlarınız için:
ayildirim@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|