|
 |
|
Burası Türkiye! Ucuz kobay bulunur
İki doçentin kurduğu "Omega-CRO" isimli şirket, Türkiye'yi uluslararası ilaç şirketlerine 'ucuz kobay pazarı' olarak pazarlıyor. Şirketin internet sitesinde toplam 100 bin hekimin ilaç denemeleri için aracılık yapabileceği duyuruluyor
İki doçent 6 yıl önce ortak olarak kurdukları Omega-CRO isimli şirket vasıtasıyla Türkiye'yi uluslararası ilaç devlerine "ucuz kobay pazarı" olarak pazarlıyor. Şirketin internet sitesinde, Türkiye'deki 30 bini uzman 60 bini de pratisyen olmak üzere toplam 100 bin hekimin ilaç denemeleri için aracılık yapabileceği vurgulanıyor. Şirketin ortaklarından Doç. Dr. Oktay Özdemir bugüne kadar 300 proje gerçekleştirdiklerini, bunun 220'sinin ilaç denemesi olduğunu söylüyor.
Doç. Dr. Murat Hayran ile ortak sahip oldukları Omega-CRO adlı şirketin 6 yıl önce kurulduğunu belirten Dr. Özdemir, klinik araştırma olarak adlandırılan ilaç denemeleri işinde şirket olarak bu işi bir tek kendilerinin yaptıklarını ifade ediyor. İnternet sitesinde referans olarak verdikleri uluslararası şirketlerin hepsiyle klinik araştırma projesi yaptıklarını vurgulayan Özdemir, ilaç denemelerinin tümünün yabancı şirketler tarafından yaptırıldığını kaydediyor.
TÜRKİYE PAZARI BÜYÜYOR
Dünyada klinik deneyler pazarının 35-40 milyar dolar olduğuna değinen Özdemir, son 4-5 yıldır Türkiye'nin bu pazardan giderek artan şekilde bir pay aldığını belirtiyor. İlaç sektörüyle ortak yaptıkları tahminlere göre Türkiye'nin ilaç denemelerinden yıllık 2.5-3 milyon dolar pay aldığını söyleyen Özdemir "Bu pay çok az. Şöyle bir oranlama yapılınca azlığı daha iyi anlaşılır İlaç araştırmaları, geliştirilen ilaçlarla ilgilidir. İlaç satış pazarına bakarsanız Türkiye'de satılan ilaçlar, dünyada satılan ilaçların yüzde 1'i kadar. Yani ilaçların satışından kazanılan paranın yüzde 1'i Türkiye'den kazanılırken ilaç araştırmalarından Türkiye onbinde 1 kadar pay alıyor. Yani aslında Türkiye'nin 400 milyon dolar pay alması lazım" diyor. İnternet sitesinde Türkiye'yi " ucuz maliyetli" olarak pazarlayan Omega şirketinin ortağı Özdemir, bu durumu şu şekilde izah ediyor
TÜRKİYE DAHA UCUZ
"AraŞtIrma yapılırken araştırmaya katılan tüm tarafların emekleri karşılığında para aldığı bir takım noktalar var; hastalar hariç. Faz 1 hastalarına para ödenmesi konusu dünyada değişiyor. Deneklere, çalışmanın zorluğuna, ilacın cinsine göre değişmek üzere maksimum 1000-1.500 Euro para ödeniyor. Bazen bu 250 Euro'ya kadar da düşüyor. Faz 1 konusunda çalışan, Kayseri'deki Erciyes Üniversitesi'ne bağlı bir merkez var. Bu doğrudan üniversiteye bağlı ve ilaç araştırmaları yapan bir merkez. Klinik araştırmalar deyince, bir grup ilaçların hastaların üzerinde denendiği klinik araştırmalar var. Bir de yeni çıkan bir ilacın bir başka ilaçla eşdeğer olup olmadığını göstermek için yapılan klinik araştırmalar var. Bunun için sağlıklı insanlar denek olarak kullanılıyor. Yani gönüllü...
Bu çalışmalarda ödeme de yapılıyor. Doktor hem yapılacak laboratuvar testlerine para ödüyor, hem de hastalarla ilgili maddi bir sorunda kullanılmak üzere bütçe ayırıyor. Bütün bu harcamaların toplamı neticede Amerika'ya ya da Batı Avrupa ülkelerine göre Türkiye'de daha ucuz."
Araştırmaların buraya kayması çok normal
Türkİye'de ameliyat ve yaygın görülen hastalık sayısının Avrupa'dan çok daha fazla olduğunu belirten Özdemir, bu durumun ilaç denemelerinin Türkiye'ye kaymasında önemli bir avantaj olduğunu vurguluyor. Bunları yaparken toplumsal eleştirilerin de olabildiğini ifade eden Özdemir, klinik araştırmaların insanların kafasında soru işaretleri uyandırdığını kaydediyor. Her ne kadar 'hastaların bu klinik araştırmalarda kullanılması ne kadar uygun', gibi soruların hekimler tarafından da sorulduğunu ifade eden Özdemir "Nisbeten daha genç hekimler 'acaba yaptığımız şey yanlış mı' diye düşünüyorlar. Biz de onları bilgilendiriyoruz" diyor.
DAHA FAZLA PAY
Olay anlaşılana kadar bu tartışmaların Türkiye'de bir süre daha yapılacağını vurgulayan Özdemir, ilaç pazarındaki satışların yüzde birinin yapıldığı Türkiye'in klinik araştırmalarından da bu oranda bir pay alması gerektiğini kaydediyor. "Şu anda yasal mevzuat uygun ama uygulama yavaş gidiyor" diyerek yakınan Özdemir şöyle diyor "Bürokratik problemlerimiz var. Bu tabii ki başka ülkelerle yarışırken bizi geride bırakıyor. Bu nedenle Türkiye'yi tercih etmeyebiliyorlar."
Wyeth Medikal'den açıklama
Türkiye başka tarihte katıldı
SABAH gazetesinde Türkiye'de bebeklerin kobay olarak kullanıldığını ortaya koyan haberler üzerine Wyeth İlaçları adına resmi bir açıklama yapan Wyeth İlaçları Medikal Direktörü Candan Eriş, 1989'da Türkiye'nin dahil olduğu dar kapsamlı bir çalışma yapıldığını ifade etti. Candan Eriş açıklamasında şunları söyledi "Wyeth'in kayıtlarına göre 1997-1999 yılları arasında birkaç ülkede Rotamune ile ilgili klinik çalışmalar yapılmıştır fakat belirtilen tarihler arasındaki çalışmalara Türkiye dahil edilmemiştir. Türkiye'nin dahil olduğu dar kapsamlı bir çalışma 1989 yılına ait olup, yeterli sayıda hasta katılımı sağlanamadığından erken sonuçlandırılmıştır. Wyeth, FDA'nın ABD'deki süreç ve uygulamaları konusunda yorum yapamaz."
Nevzat ATAL
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
