|
|
'Deve adımları gibi sabırlı gideceğiz'
IMF'nin yerini Avrupa Birliği'nin alacağını belirten Devlet Bakanı Babacan, "Bundan sonra doğru bildiğimiz yolda, deve adımları gibi emin ve sabırlı gideceğiz" dedi
Devlet Bakanı Ali Babacan, ekonominin 2004 yılı ve sonrasına uzanan yol haritasını SABAH'a değerlendirdi. Babacan, IMF'nin yerini artık Avrupa Birliği'nin alacağını açıkladı. Malezya'nın, IMF'siz IMF reçetesi uyguladığını hatırlatan Babacan, "Bundan sonra biz de doğru bildiğimiz yolda, deve adımları gibi emin ve sabırlı gideceğiz" dedi.
Dalgalı kur politikasında değişiklik yapılmayacağını söyleyen Babacan, haziranda eksi enflasyonun sürpriz olmayacağını kaydetti. İşçi ve memur zamlarının bütçe sınırları içinde kalacağını belirten Babacan, "Faiz dışı fazla hedefinden sapma olursa ek önlemler alınabilir" mesajını verdi. Babacan, sorularımızı şöyle yanıtladı
* Hükümet, IMF ile ilişkilerde takvime dayalı işleri bitirmekte neden başarılı değil?
Türkiye'de eski devir artık kapandı. Bu, yeni demokrasi anlayışının yansıması. Niyet mektubunu dikkatle okumak lazım. Orada taahhütler değil, yapılması ümit edilen işlerden bahsediliyor. Burası muz cumhuriyeti değil. Öyle bir telefonla olmaz. Niyet mektubundaki yasal ve yapısal düzenlemeler beklentileri ifade ediyor ama mutlaka gerçekleştirilecek.
* "5. ve 6. gözden geçirme belki birleşir ama 6. ve 7. için bu imkan yok" görüşüne katılıyor musunuz?
Böyle bir şey yok. Biz niyet mektubunu yazarken, haziranda Meclis'in tatile gireceğini dikkate almıştık. Oysa Meclis temmuzda da çalışacak. Fakat yapısal reformlar için çerçeve yasa düzenlemesine ihtiyaç var. Geçen hafta IMF'ye telefon ettik. Bazı yasaların yetişmediğini söyledik, 'Gelin görüşelim' dedik. Aslında 15 Temmuz'da altıncı gözden geçirmeye başlayıp, temmuz sonuna kadar tamamlayıp ağustosta IMF İcra Direktörü Kurulu'na sunmamız gerekiyordu. Kimse endişe etmesin. Bundan sonraki süreç sadece adımların gözden geçirilmesidir. Burada birkaç haftalık gecikme sorun değil.
* Bundan sonra da taahhütlerinizde sapma olacak mı?
Bunlar taahhüt değil, niyet beyanı. Niyet mektubunda yazıyor.
* Bu durumda hükümetin niyeti sorgulanmaz mı?
Hükümet iyi niyetli olmasa IMF ile bu noktaya gelebilir miydik?
* 2004 yılı sonunda IMF programından çıkılacağını ilan etmeniz biraz erken olmadı mı?
Bunda bir yanlışlık yok. Niye bu kadar IMF bağımlısı olalım? Türkiye, devamlı IMF'ye başvursun, borçlansın, ekonomisi anormal durumda olsun. Artık bu dönem kapanıyor. Hedefimiz IMF'den tekrar kredi kullanmak zorunda olmaksızın yola devam etmek.
* Kaynak kullanmaksızın IMF'nin gözetiminde bir süre kalınabilir mi?
Türkiye artık AB sürecine girdi. AB çok önemli. 2004 sonunda müzakereler başlayacak. Bizim için en önemli çapa AB olacak.
* Hazine'nin son rakamlarında Türkiye'nin borç stokunun artış trendinde olduğu görülüyor...
Önemli olan borç stokunun GSMH'ye oranıdır. Türkiye 100 lira borç öderken, 86 lira borçlanıyor. Daha az borçlanarak borcunu çevirmeyi hedefliyor. Bunda da önemli mesafeler aldı.
* Faizler neden hala yüksek?
Yılbaşında bir faiz tahmini yaptık. Yavaş yavaş o düzeye yaklaşıyoruz. Irak Savaşı'nın yarattığı belirsizlik ortamında yüzde 70'e kadar yükselen faizler bugün yüzde 40'larda. Irak Savaşı sırasında hedefleri gözden geçirdik, ortalama borçlanma maliyetini yüzde 45'ten 46'ya yükselttik. Yani savaşın faizlere en az bir puan etkisi oldu.
* Acaba güven sorunu mu var?
Siyasi istikrara, hükümetin uygulamalarına, ülkenin geleceğine olan ortak güven ortamının oluşması zaman alıyor. Bu siyah beyaz gibi bir ayrım değil. Eski alışkanlıklar ağır ağır bırakılıyor. Çok kritik bir savaş bölgemizde olup bitti. Sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşuluyor. Hayret ediyorum. Biz bu savaşı görüp erken davranıp önlemini almasaydık, neler olabileceğini tahmin edebilenler var mı? İnsanların bir enflasyon hafızası var, kolay silinmiyor. Bu hafıza durduğu sürece mutlaka reel faizler üzerinde etkisi var. Sabredeceğiz, doğru yoldan tıpkı deve yürüyüşü gibi emin adımlarla gideceğiz.
* Malezya'da ne öğrendiniz?
Başbakanımız, Malezya Başbakanı'na sordu "Siz şu IMF ile ne yaptınız?" Malezya bizim daha seçimden önce ilgimizi çekmişti. Aslında IMF'siz, IMF reçetesi uygulamış bir ülke olarak görülüyor. Neredeyse IMF ile anlaşmak üzerelermiş. Sermaye hareketlerinin kısıtlanması konusunda mutabakata varamamışlar. Bizim de kendi programımız var. Açın, seçim beyannamemizi okuyun.
Okan MÜDERRİSOĞLU
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|