|
|
MUHARREM SARIKAYA
Çeltiksuyu'nun yüreğine atılan harç
Deprem Bingöl'ü 1 Mayıs sabaha karşı vurdu. Depremin acı haberi ulaştığında, günün ilk ışıkları Ankara'yı aydınlatmaya başlamıştı.
Bingöl Valiliği ve Jandarma'dan gelen haberler hep aynı noktaya işaret ediyordu. "Çeltiksuyu İlköğretim Okulu..."
Gün öğleye ulaştığında Çeltiksuyu'nda yaşanan felaketin boyutu da bütün acı gerçeğiyle ortaya çıktı.
Öğrenciler göçük altında kalmıştı.
İlk aşamada, hızlı hareket eden İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Ata Kalkan'ın komutasındaki askerler, 25 öğrenciyi göçük altından çıkarmayı başarmıştı.
Buna rağmen göçük altında 100'ü aşkın öğrencinin bulunduğu bilgisi geliyordu.
Öğle saatlerinde Genel Yayın Yönetmenimiz Ergun Babahan telefonun diğer ucundaydı.
Üzgün bir ses tonuyla Çeltiksuyu'nda yaşananları televizyondan izlemekte olduğunu belirtti. Aramızda geçen konuşma tek bir noktaya işaret ediyordu
"Bu okulun yerine Sabah ailesi olarak biz yeni bir okul yaptırabilir miyiz? Öğrencilerin acısını dindirecek güzel bir okul inşa ettirelim."
Bakanlıktaki gözyaşları
Ertesi gün Bingöl Valisi Hüseyin Avni Coş ile konuştuğumuzda, okulun yerine yeni bir okul yaptırmak istediğimizi aktardık.
Uykusuzluktan yorgun gelen sesi bir anda dinçleşti, daha gür gelmeye başladı. Vali Coş teşekkürlerini iletiyordu..
Aynı gün durumu Milli Eğitim Bakanlığı Özel Kalemi'ne aktardık.
Özel Kalem'den ertesi gün 11.00 için gelen randevu saatinde Bakanlık makamındaydık.
Bakan Hüseyin Çelik, televizyonda haberleri izliyordu.
İlk haber Çeltiksuyu'da yıkılan okulun göçüğü altında çıkarılan çocuklarla ilgiliydi.
Göçüğün altında 83 öğrencinin daha bulunduğu bildiriliyordu. Bir öğrencinin durumu ağırdı. Bir öğretmen de çocuklarını kurtarmak isterken şehit olmuştu.
Bakan'a, "Yıkılan bu okulun yerine Merkez Grubu; Sabah, ATV, Medi Grup ve BBD olarak yeni bir okul yaptırmak istiyoruz" dediğimizde gözleri doldu.
Hemen Vali Coş'a telefon açıp okulun yapılması için gereken desteğin verilmesi ricasını iletti.
Bakan Çelik bu girişimimizin diğer özel sektör kuruluşları için bir örnek teşkil edeceğini belirtirken de yine gözleri dolmuştu, ağlamamak için kendisini zor tutuyordu.
Aradan üç aya yakın zaman geçti.
Valilik ile okulun yapımına ilişkin protokol hazırlanıp imzalandı.
Bu arada göçük altından çıkarılan çocuklara, Sabah, ATV, Havaş ve Darüşafaka'nın işbirliği ile İstanbul'a götürülüp depremin acısını bir nebze olsun unutmalarına dönük psikolojik destek verildi.
Bakan Çelik, bu girişim için de teşekkürlerini her aşamada dile getirdi.
Artık depremin acısı bir nebze olsun küllenmişti.
Okulun temelinin bir an önce atılıp yeni öğretim dönemine yetiştirilmesi gerekiyordu.
Bakan Çelik, 28 Haziran tarihinin kendisi açısından en uygun gün olduğunu bildirdi.
Biz Bingöl'de idik
Davetiyeler basılıp dağıtıldı.
Bir acı olayın yarası sarılacaktı, şova dönük bir temel atma töreni arzulamıyorduk.
Ne de olsa; temel atılacak okulun yanında, yıkılan okulun enkazı hukuki nedenlerden dolayı hala duruyordu.
Geçen hafta başında Başbakan'ın da törene katılabileceği, ancak programının kesin olmadığı bilgisi ulaştı.
Tüm hazırlıklar tamamlandı ve temel atma gününe bir hafta kaldı.
Bakan Çelik, Sabah'ta yer alan bir habere alındığını belirterek, "Temel atma törenine gelmek istemediği" bilgisini ulaştırdı..
Haberin, ne Çeltiksuyu, ne de yıkılan okul ile bir ilgisi vardı.
Daha önce törene katılacağını bizzat söyleyen diğer 4 Bakan da arka arkaya arayıp aynı kelimeleri tekrarlıyordu
"Sayın Başbakan ile Bakanlar Kurulu'nda konuştuk, kendisi gelecek ay gidecekmiş, biz de iki kez gitmeyelim, hep birlikte olalım istedik. Ya siz töreni Başbakan'ın da gideceği tarihe göre değiştirin, ya da biz gelemiyoruz."
Biz verdiğimiz sözü tuttuk ve dün Çeltiksuyu'nda yıkılan okulun yerine yapılacak yeni Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nun temelini attık.
Bingöl'e geldiğimizde hükümetin neden buraya gelmekten çekindiğini de daha iyi anladık.
Vali ve Belediye Başkanı'nın tüm çabasına rağmen depremin yaraları hala sarılabilmiş değil.
Depremden sonra Bingöl'e en son 6 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanı ile birlikte Bakan gelmiş. Bir daha da gelen olmamış.
Üzerinden üç aya yakın zaman geçmiş olmasına karşın, evler yıkık, çadırlar da hala binaların önünde duruyor.
Daha önce yardım edeceği yönünde taahhütte bulunanlar da ortadan kaybolmuş.
Bunlardan önemlisi, şehir boşalmaya başlamış.
Belediye göçü durdurmak için her yere pankartlar asmış
"Göçe dur diyelim, hepimiz Bingöllüyüz..."
Sadece Bingöllüler değil, kamu görevlileri de ili terk etmeye başlamış.
Hükümetten ilk günlerde yapılan, "Yarayı hemen saracağız" açıklamaları da unutulmuş. Yapılması planlanan 2016 konuttan 816'sının temeli atılmış. Geri kalanın ihalesi dahi yapılmamış.
Bu durumu görünce Çetiksuyu'nda okulun temelini atarken, hükümetin olmamasının nedenlerini anlamakta zorlanmadık.
Devlet ise Bingöl valisi ve komşu illerden gelen valiler, bürokrat, komutanlar ile dün Çeltiksuyu'nda idi...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|