|
 |

CÜNEYT E. KORYÜREK
Sorunlar ve çözümler
Nüfusa ve içindeki çok büyük bir gençlik kitlesine oranla, Türkiye'de sadece bir avuç genç spor yapıyor. Türlü nedenlerle sahalara gelen ve karmaşık engellere rağmen spor yapan gençler arasından, gerçekten büyük şampiyonlar yetişiyor. Sporda başarı ancak yetenekli sporcu, bilgili antrenör, gerekli kalite ve çok sayıda tesis ve bol rekabet ortamından kaynaklanıyor. Bu temel unsurların ışığında atletizm sporunu ele alalım
1.Yetenekli sporcu. Diğer sporlarda da olduğu gibi atletizmde de büyük ve yetenekli bir kesim var. Bunlar kendiliklerinden sahaya geliyorlar veya bu sporu seven antrenörler tarafından bulunuyor.
2.Bilgili antrenör. Bizde okullu ve amatör diye ayrılmış iki çeşit antrenör var. Okullu olan, spor akademilerinde tüm sporları okuyor. Ama her iki kesim de dünyada olup bitenleri yakından izleyemiyor. Bunun nedeni, yabancı lisan eksikliği. Dış seminerlere katılamıyorlar, buradaki seminerlere katılanların bazıları gelen yabancı antrenörlere burun kıvırıp "Biz de onun kadar biliyoruz" diyorlar.
3.Kaliteli ve bol tesis. Orta büyüklükte bir Avrupa devleti kadar kalabalık olan İstanbul'da dahi sadece iki tartan pist var, üçüncüsü olan İnönü Pisti ise hiç mi hiç kullanılmıyor. Ankara ve İzmir'de birer tartan var. Ama nedense en değerli ve süratli tartanlar Konya ve Karaman'da! Eskişehir'dekinde ise ancak ufak yarışmalar yapılıyor.
4.Yeterli sayıda yarışma yok. Türk atleti, yılın 355 gününü idman, 10 gününü de yarışma ile geçirir. Yurt içi yarışmalar az, yurt dışı yarışmalara katılmak için ise bütçede para kısıtlı. Atlet yarışma ile hem forma girer hem de rakiplerini daha iyi tanır.
Kapalı bir saha bile yok
Türk atletin çağdaş idman yaptığını, kaliteli tesislerde çalıştığını ve yeteri kadar bol yarışma yaptığını söyleyemeyiz. Buna bir de beslenme konusundaki darboğazı eklediğinizde, Türk atletin yabancı rakipleri karşısında başarı göstermesi, gerçekten mucizeye yakın bir olgudur.
Süreyya Ayhan gibi bir yeteneğin bulunması ve yetiştirilmesi ancak 10 yıl sürmüş. Hangi antrenör bu kadar uzun süre bir yeteneği sahada tutabilir? Ama Süreyya'nın başarısı, atletizmde yapyeni bir ivme yarattı. "Ben de çalışırsam, Süreyya gibi olurum" lafları gençleri harekete geçirdi. Ama onlara yetenekli antrenörler, tesisler ve bol yarışma gerekli. Koskoca Türkiye'de atletlerin yarışmayı bırakın, kışın idman yapacakları bir kapalı saha yok. Kaliteli yabancı atletleri Türkiye'de yarıştıracak mali imkanlar kıt. Komşumuz Yunanistan'da, aynı haftasonu, üç ayrı kentte dünyanın en büyük atletleri yarışıyor.
Bu çıkmazları yıkacak güç ancak sponsorlardan gelecek. Bekleyin biraz. Birileri kıpırdıyor. Türk atleti ve atletizmi adına.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|