kapat
14.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


Sistem kurbanları

Antik Çağ'ın büyük filozofu Sokrat, "Sınavsız bir hayat, yaşamaya değmez" diyor.

Ama siz onu bir de yarın Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) girecek 1.5 milyon gence ve ailelerine sorun. En az 3 yıldır bu sınav için hazırlanıyorlar. Geceli-gündüzlü. O klasik benzetmeyle yarış atları gibi.

Gerçekten de 1.5 milyon gencin hayat çizgisini belirleyecek bir kader yarışı olacak. Vay kaybedene!

Çünkü gelecek yıl yarışçı sayısı daha da artacak. YÖK verilerine göre 2 milyonu aşkın genç üniversiteye hücum edecek. Bu yığılmanın sonucunu rakamlarla anlatalım...

Açık Öğretim dahil Türkiye'deki tüm yüksek okulların kontenjanları toplamı, 450 bin dolaylarında. Bu durumda bu yıl her 10 gençten 3'ü bir yüksek okul programına yerleştirilebilecek. Gelecek yıl ise kontenjanlarda ciddi bir artış sağlanamayacağı için her 10 gençten belki 2'sine yer bulunabilecek.

Bir başka örnek Bu yıl her 37 gençten sadece biri hedeflediği üniversiteye girme şansını yakalayacak. Önümüzdeki yıl bu oran her 60 gençten birine inecek.

İşte o nedenle eğitimciler istedikleri kadar gençlere, "Bu sınav her şeyin sonu değil. Gözünüzde büyütmeyin" telkininde bulunsunlar. Eleğin üstünde tutunamayanlar, kendilerini neyin beklediğini biliyorlar İşsizler ordusuna yeni bir nefer.

Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu tabloyu daha geçenlerde açıkladı "Türkiye'de işsiz sayısı 2 milyon 412 bin, işsizlik oranı yüzde 10.6 dolayında (Not Yeni verilerde bu rakamın yüzde 12'yi geçtiği ifade ediliyor.) İşsizler arasında eğitimli gençlerin oranı yüzde 30'u buluyor. 3 lise mezunundan 1'i işsiz..."

Gençler arasında uyuşturucu kullanımındaki ürkütücü artışın da, suç patlamasının da nedeni işte bu tablo.

En öncelikli reform
Türkiye'nin geleceğini tehdit eden bu vahim sorun, her ile bir üniversite de açılsa çözülmez. Yapılması gereken şey belli Hiç vakit yitirmeden köklü bir reform.

Hem de sadece yüksek öğrenimde, YÖK'te, sınav sisteminde değil. Zira her yıl ÖSS'ye giren 1.5 milyon gençten en az 500 bini fen ve matematikten hiç bir net cevap veremediğine göre, yüksek öğretimde iyileştirmeyle sorunun çözümü mümkün değil.

İşe ortaöğretimden itibaren el atmak gerekiyor. Batı'da genel liselerde okuyan öğrencilerin oranı yüzde 30-35 arasında değişiyor. Yüzde 65-70'lik bölüm meslek liselerinde eğitim görüyor. Türkiye'de ise tam tersine Ortaöğretim öğrencilerinin yüzde 66'sı genel liselerde okuyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de belirttiği gibi, "Genel lise mezunu milyonlarca genç, aldığı eğitim iş dünyasının aradığı niteliklere uymadığı için, sokakta dolaşıyor..."

Demek ki ilk adım, ortaöğretim öğrencilerini meslek liselerine yönlendirmek olmalı.

Ardından genel liselerde öğretim süresi hızla 3+1 olacak şekilde 4 yıla çıkarılmalı, son yılın programı genci yeteneğine ve beklentilerine uygun mesleğe götürecek yüksek öğrenime hazırlamayı amaçlamalı.

Yüksek öğrenimde reforma gelince...

Bilgi toplumuna dönüşmek, çağdaş düzeyde yetişmiş insan gücü yaratmak, ulusallıktan evrenselliğe taşınmak istiyorsak, bu sistemi değiştirmek şart. Zaten hükümet Acil Eylem Planı'nda, "ÖSS sistemi öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine uygun olarak üniversiteye yerleştirilmelerini sağlayacak yapıya kavuşturulacak" taahhüdünde bulunuyor. YÖK, hükümetle soğuk savaşta ateşkes ilan edip, reforma öncülük etmeli.

Yarın sınava girecek gençlere başarı diliyoruz. Ailelere de bir gerçeği hatırlatıyoruz...

Sınav sonucu ne olursa olsun, hayatta hiçbir şey çocuğunuzdan daha önemli ve değerli değildir.

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır