|
 |
|
Arafat ve Denktaş
Irak sorununu halleden ABD, Ortadoğu'yu yeniden yapılandırma planının en önemli girişimini bugün başlatıyor Arap-İsrail barışını gerçekleştirmek.
Başkan Bush dün Mısır'ın Kızıl Deniz kıyısındaki turistik kasabası Şarm El Şeyh'te Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ve Bahreyn liderleri ve Filistin Başbakanı Mahmud Abbas'la biraraya gelerek 2005 yılında bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını öngören "Yol Haritası"na destek istedi. Bush bugün de Ürdün'ün Kızıl Deniz kıyısındaki limanı Akabe'de İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Ürdün Kralı Abdullah ve Filistin Başbakanı Mahmud Abbas'ı zirvede biraraya getirip "Yol haritası"nı, yani barış planını hayata geçirecek.
Zirvede Şaron'un kaçak Yahudi yerleşim birimlerinin yıkılacağını, Abbas'ın da 2000 Eylül'ünde başlayan ve iki taraftan 5 bine yakın kişinin hayatına malolan "İkinci İntifada"nın sona erdiğini açıklamaları bekleniyor.
Bu iki zirvenin çok önemli bir özelliği daha var Filistin direnişinin tarihi lideri Yasser Arafat'ın rolünün sona erdiği resmen tescil edilmiş oluyor.
Sürgün yolu gözüktü
Arafat, 2000 Temmuz'unda Camp David zirvesinde İsrail'in verdiği onca ödüne rağmen son anda barış anlaşmasını imzalamaktan vazgeçmesiyle başlayan hatalar zincirinin bedelini "Diplomatik bir darbe" ile safdışı bırakılarak ödüyor. Bakmayın "Ben hâlâ Filistin'in seçimle işbaşına gelmiş meşru Devlet Başkanı'yım" iddiasına, artık kendisini Arap dostlarından başka tanıyan yok. Bu tecriti yakında sürgün de izlerse hiç şaşırmayın. Zira Tunus'tan gelen haberlerde, Hamamet kentinde Arafat için hazırlanan sarayın inşaatının son günlerde iyice hızlandığı belirtiliyor. "Filistin lideri" yorgun bedenini Akdeniz güneşi altında dinlendirecek.
Gelişmeler KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da Arafat'ınkine benzeyen bir sona yaklaştığını gösteriyor. Anlaşılan o da geçen Mart'ta Lahey'de Annan Planı'nı imzalamayı reddetmesinin bedelini hayli ağır ödeyecek.
AB'nin Kuzey Kıbrıs için hazırladığı yardım paketi bunun ilk işaretlerini verdi. Kıbrıs Türk kesimini AB'ye hazırlamayı amaçlayan pakette Denktaş ve yönetimi tümüyle devre dışı bırakılıyor.
Paketteki mesajlar
Buna göre AB pazarını Kuzey Kıbrıs ürünlerine açan "Ticari kolaylıklar"ın yönetimi Denktaş muhalifi ve Annan Planı temelinde barış kampanyasının öncüsü olan Kıbrıs Türk Ticaret Odası'na veriliyor.
Kuzey Kıbrıs'a yapılacak 12 milyon Euro tutarındaki yardımın kullanımında da Denktaş ve yönetimi yok. Yardımın 9 milyon Euro'luk bölümü, altyapı projelerinde değerlendirmeleri için Lefkoşa, Magosa ve Girne belediyelerine aktarılacak. Rastlantıya bakın Üç belediye de Annan Planı'na tam destek veren ve geçen ay adayı ziyareti sırasında Yunanistan Başbakanı Simitis ile görüşen muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) elinde.
Yardımın geri kalan 3 milyon Euro'su ise Türk ve Rum toplumlarının yakınlaşması için çaba harcayan sivil toplum örgütlerine dağıtılacak. Yani Denktaş'ın diğer muhaliflerine.
Şimdi Denktaş ve ekibi hop oturup hop kalkıyor. Örneğin Başbakan Derviş Eroğlu, önce "Yardım devlete yapılmalı, devlet dağıtmalı" dedi. Kimse aldırmayınca "AB yardımları Aralık'ta yapılacak seçimlere müdahaledir" diye feryada başladı.
Doğru. Hedef de o. Aralık ayında yapılacak seçimleri CTP'nin başını çekeceği muhalefet cephesinin kazanması için her türlü siyasal ve diplomatik destek verilecek. Ardından da Denktaş çekilmeye zorlanacak. Zaten bir CTP iktidarında Denktaş'ın görevde kalmakta direnmesi düşünülmüyor.
Ne dersiniz, biz de buralarda Denktaş için bir konut hazırlamaya başlayalım mı?
Mesajlarınız için:
esafak@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
