kapat
04.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


NECATİ DOĞRU


Kriz zevk vere vere birikiyor

Şimdi hepsi profesör olmuş asistanları ile şirketlerde üst kademe yöneticisi olmuş öğrencileri, Prof Memduh Yaşa için geçenlerde Bilgi Üniversitesi'nde "Bir Bilim Adamına Saygı Toplantısı" düzenlediler.

80 yaşına bastı.

Hocalarını anlattılar.

İktisatçlığını, görüşlerini...

Yaklaşımını sıraladılar...

Prof Memduh Yaşa için "yerli iktisatçılar içinde en iyilerden biridir hocamız" dediler ve bir cümlesini ölçü alıp, kulağa küpe yapmak gerktiğini söylediler.

O cümle şöyle

"Ekonomide felaket, randevu alıp gelmez. Hazırlana hazırlana, göstere göstere, ısına ısına, haber vere vere gelir."

Yeterki felaketi görecek...

Hissedecek...

İzleyecek...

Önlem alacak....

İktisatçılığın olsun...

****

Ekonomide felaket ısınıyor mu? Tıpkı "2000 yılının Kasım" ve "2001 yılının Şubat" ındaki krizin ayınısı mı birikiyor, fabrikalarda, tarlalarda, tezgahlarda, bankalarda, şirketlerde, turizimde ve ekonominin her yerinde?

Ne büyük krizdi?

2001 yılında IMF'nin desteklediği "Çıpalı Kur Programı" çökmüş, sıcak para hamamının göbek taşını patlatmıştı.

Ülke bir gecede yoksullaşmıştı.

Bankacılık sektörü çökmüş, iyi bankalar yabancıların eline geçmiş, özel sektörün dev holdingleri bile "yabancılara pay vererek" işbirliği yapmak zorunda kalmışlardı.

Bilenler bilir...

Kriz biriktire biriktire...

Haber vere vere gelmişti...

Tıpkı bugün olduğu gibi doların değeri düşmüş, Türk Lirası aşırı değerlenmişti. Bunun sonucu olarak; ülke, ithal malların bol ve ucuz bulunduğu, bankaların düşük değerli dolar kredisiyle tüketiciyi mal almaya heyecanlandırdığı cennet havasına girmişti.

****

Sahte bir cennet!

Öyle bir cennet ki; yerli üretim küçülüyor, pörsüyor, siniyor, ithalat çoşuyordu. Türkiye ithalatla büyüyordu. Bunun kefareti olarak da "cari işlemler açığı denilen" ülkenin döviz kazancı ile döviz gideri arasındaki fark büyüyor, 9.5 milyar dolara çıkıyordu.

Sonunda kriz patladı.

Bugün aynı noktaya yeniden gelmiş bulunuyoruz. Tayyip Erdoğan Hükümeti ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin "faizlerin geri çekilmesi" noktasında giriştikleri bilek güreşi, "birikmekte olan ekonomik krizin" suçunu öbürüne yükleme eğilimidir.

Yine dolar düşüyor.

Yine lira değerleniyor.

Yine ithalat artıyor.

Yine sahte cennet oluşuyor.

Yine en pahalı elektrik Türkiye'de, en pahalı doğalgaz Türkiye'de, en ağır vergi yükü Türkiye'de, en düşük kur da Türkiye'de... Bu yüzden Türkiye ihracatının lokomotifi olan tekstil sektörü, hazır giyim sektörü, turizm sektörü, ihracatın diğer sektörlerindeki şirketler sıkışıyorlar. İhracat kârlı olmaktan çıkıyor ve yine cari işlemler açığı büyüyor. Bu gidişi tersine döndürecek yerde, ülkenin Başbakanı, yine "ithalatla büyüyeceğiz" diye açıklamalar yapıyor.

Kriz, zevk vere vere birikiyor.

Mesajlarınız için: ndogru@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
sempozyum
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır