kapat
04.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


MUHARREM SARIKAYA


Ankara'nın İran ve Irak hesabı

Ankara bir süredir Irak ile ilgili hesaplarını gözden geçiriyor.

Tezkere sürecinde Ankara-Washington arasında ortaya çıkan gerginliğin yumuşamaya başlaması üzerine, bundan sonraki dönemde neler olabileceğinin hesabını yapıyor.

Bu hesabı yaparken iki perspektiften konuya yaklaşıyor.

Bunlardan ilki Washington'un gelecekteki hedefi olarak gösterdiği ve Moskova'nın da desteğini aldığı İran konusu.

Ankara İran'ı Irak ile birlikte okumaya çalışıyor.

Bunun nedeni de Washington'da temaslarda bulunan Türk heyetlerine ABD'li yetkililerin söylediği şu sözde yatıyor

"Operasyon öncesi Bağdat'a nasıl yaklaştıysak, bir yıl sonra Tahran bizden aynı yaklaşımı görecek..."

Washington'dan bu yönde yaklaşımlar gelse de Ankara, ABD ve Rusya'nın İran'a karşı demeçlerinin gerisinde Irak'ı görüyor.

Ankara'da bu sözlerin kripto çözümü şu şekilde

"İran bugüne kadar nükleer veya kitle imha silahı kullanmadı. Nükleer çalışmasını da Uluslararası Nükleer Ajansı ile birlikte gerçekleştiriyor. ABD'nin bu aşamada İran'a dönük yaklaşımının gerisinde üç neden var; Orta Doğu barış sürecinde İran'ın bölgedeki etkisini azaltmak, Irak'taki Şiiler üzerindeki etkisini kırmak ve İran içindeki demokrasi yanlılarını harekete geçirmek."

Ankara'ya göre, ABD'nin Irak'ın hemen ardından İran'a yönelmesinin gerisinde aslında Irak içinde istediği yapılanmayı bir türlü gerçekleştirememiş olmasının etkisi de var.

Bir süre önce Irak'ta incelemede bulunan büyükelçilerden gelen bilgiler de ABD'nin Irak'ta yönetim yapısını oturtamadığı, dağınıklığı gideremediği ve hizmetleri bir türlü başlatamadığı yönünde.

Dolayısıyla ABD, bu aksaklığın eylül veya ekim ayına kadar devam etmesi durumunda bir sıkıntı çıkmasının önünü kesmek için ön alıyor.

Yani, Şiiler veya diğer grupların İran etkisinden kurtulmasını istiyor.

Bunun için Tahran yönetimine göndermede bulunarak, bölgeden uzak durmasını sağlamaya çalışıyor.

Sadece Irak'tan değil, Orta Doğu'dan da soyutlamaya çalışıyor. Böylece, Orta Doğu barış sürecini etkileyebilecek Suriye'nin ardından, İran'ı da bir kenara sıkıştırmak istiyor.

Ekonomik yatırım
Ankara'nın üzerinde durduğu bir diğer konu da ABD'nin Irak'ın yeniden imarını hangi süratte gerçekleştireceği.

Irak'ta gıda, su, elektrik gibi temel hizmetlerin hala tam anlamıyla verilememiş olması Ankara'da kaygı uyandırıyor.

Yapılan hesap ise ABD'nin Irak'taki görevlilerinin daha uzun süre bu hizmetleri kısa süre içinde tam anlamıyla yerine getiremeyeceği yönünde.

Hesaplarına baz aldıkları ise ABD'nin Irak'a ne kadar daha ekonomik yardımda bulunacağına ilişkin. ABD, operasyon sırasında bozulan alt yapı hizmetlerini kendisinin karşılayacağını açıkladı.

Irak'ın kalkınması için gerekli finansmanı ise bu ülkeden ihraç edeceği petrolden elde edeceği kaynaktan karşılayacak.

Washington, Irak'tan ihraç edeceği günlük petrol miktarının ancak bu yılın sonunda 1.8 milyon varile çıkabileceğini açıkladı. Bundan elde edilecek gelir ise 15 milyar dolar civarında. Dışişleri'nin verilerine göre bir askerin Bosna-Hersek'teki yıllık maliyeti 250 bin dolar.

Dolayısıyla petrolden elde edilecek gelir Irak'taki 50 bin ABD askerin bir yıllık harcaması kadar olacak.

Ankara, Washington'un nasıl bir yöntem uygulayacağının hesabını yapıyor.

Bütün bunların sonucunda Ankara'da, özellikle de Dışişleri Bakanlığı'nda şu görüş hakim

"Fransa ile dahi kırgınlıklarını gideren Washington sonunda bizimle de bir noktada uzlaşacak. Türkiye Irak pastasından da gerekli payı alacak. Irak'taki bu dağınıklığı da ancak Türkiye ile işbirliği içinde aşabilir."


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
sempozyum
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır