Başlığa bakıp, Maliye Bakanı'nı ciddiye almayan bir bürokrattan sözedeceğimizi düşünmeyin. Bu bürokrat, doğru bildiği konuda, Bakan bile talimat verse, zarif bir şekilde, yerine getirmeyen, bir bürokrat...
Yıllar önce, rahmetli Adnan Kahveci Devlet Bakanı iken, benden mali konularla ilgili bazı özel çalışmalar isterdi. Heyecanla, titiz bir şekilde hazırlayıp verir, bazı önerilerde bulunur sonucunu da merak ederdim.
Aradan zaman geçer ve bunların çoğu olduğu gibi kalırdı. Birgün dayanamadım;
* Sayın Bakanım, istediğiniz konularda rapor hazırlayıp, önerilerle birlikte size takdim ediyorum ama bunlardan hiç netice çıkmıyor...
- Haklısın Kızılot, bu Maliye'ye dışarıdan müdahale olmuyor. Galiba, bazı projeleri ve önerileri harekete geçirmek için Maliye Bakanı olmak gerekiyor...
Aradan zaman geçti. Adnan Kahveci Maliye Bakanı oldu. Yine yoğun bir çalışma, inceleme ve öneri raporları... Fakat o da ne? Tek tük bazıları uygulanıyor ama yine istenildiği gibi sonuç yok. Dayanamadım;
* Sayın Bakanım, siz Maliye Bakanı oldunuz ama yine değişen fazla bir şey yok. Çalışmalarımızın çoğu sonuçsuz kaldı.
- Haklısın Kızılot... Ben Maliye Bakanı olmadan önce, sanıyordum ki, Maliye Bakanı bir talimat verdiğinde ya da bir ricada bulunduğunda, o en kısa zamanda yerine getirilir. Oysa, Maliye'de bir Altan Tufan gerçeği varmış. O'nun uygun bulmadığı bir olayı gerçekleştirmek mümkün değil.
* Nasıl yani Sayın Bakanım, "Ben bunu yapmam" mı diyor?
- Hayır hayır, keşke öyle dese. Olur efendim, bir inceleyim arkadaşlarla görüşeyim vs. diyor. Aradan aylar geçiyor. Yine soruyorum "Hemen ilgileneyim, arkadaşlar ne aşamaya geldiler bir bakayım" diyor ve böyle devam edip gidiyor sonuç çıkmıyor. Anladım ki, Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan'ın aklına yatmayan bir olayı sonuçlandırmak imkânsız gibi birşey...
Bunu niye mi anlattık. Önceki gün, sevdiğimiz değerli köşe yazarı dostum özetle şu olayı yazmıştı; "Bir vilayetin bir kasabasında belediye başkanlığı ara seçimi vardı. Çok sayıda elemanın vergi incelemesi yaptığı kasabadan, inceleme elemanları gitmediği sürece, seçimi kazanmak mümkün değil. O dönem Başbakan olan Özal, Altan Tufan'ı aradı ve vergi denetim elemanlarını geri çekti. Seçim de kazanıldı."
Olayın doğru olmadığı konusunda bir tespitimiz yok ama Kahveci ile birlikte yaşadığımız olaylardan bildiğim kadarıyla, Altan Tufan, doğruluğuna inanmadığı konularda direnebilen birisiydi... Böyle bir eleman çekme olayı olduysa belki de seçim sonrası, iki misli inceleme elemanı tekrar o kasabaya gitmiştir.
Türkiye Altan Tufan'ı ve onun gibi bürokratları özlüyor...
Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş. Görüşmeye çağırmışlar, görüşme sonuna doğru ortalama bir tip olan adama yöneticisi sormuş;
* Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?
Arkadaş saymaya başlamış;
* Öncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrıca şu anda bulunduğum dairenin kirası biraz fazla onu da şirketin karşılaması iyi olur, maaş olarak da 3.000 dolardan aşağı çalışmam.
Şirket yöneticisi dinler ve;
* Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya'da bir villa vereceğiz, ayrıca bu bizim pozisyonumuz için planladığımız maaş 6000 dolardı... demiş. Bizim elemanın gözleri fırlamış;
* Şaka yapıyorsunuz!..
demiş, şirket yöneticisi yapıştırmış;
* Önce siz başlattınız...