kapat
31.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Puffy nasıl sokağa atıldı?

Sevgili Editörüm,Gazetedeki köşen hayırlı olsun. Fazıl Say ile ilgili haberinde benden de bahsettiğin için teşekkür ederim. Yazında benden bahsetmemiş olsaydın dabeni ne kadar çok sevdiğini bilirdim. Bize her geldiğinde beni okşayışından bunu iyi anlıyorum. Beni sevmeye devam et çünkü ben seni çok seviyorum.

Bu hafta sizlere sokakta rastladığım bir arkadaşımdan bahsetmek istiyorum. Karşılaştığımız ilk anda birbirimize ısınamadığımız, bana hırçın davranan Puffy'nin hikayesini öğrendikten sonra onun bu davranışını çok iyi anladım.

Puffy 2 aylıkken bir aileye verilir. Onları kendi ailesi gibi benimser ve çok sever. Ailenin ilgisi sayesinde sevgi ile büyür. Çocuklar ile oyunlar oynar, evin maskotu haline gelir. 4 sene bu şekilde geçip gider.

Maddi durumları iyi olan bu aile, son bir senede ciddi anlamda ekonomik krize girer. Serbest ticaret yapan ailenin babası çok çabalasa da iflastan kurtulamaz ve oturdukları evden taşınmak zorunda kalırlar.

Puffy için büyük sorunlar bundan sonra başlar. Adam bir işe girip çalışmaya başlar ama anlaştığı ücret çok düşüktür. Üstelik kriz nedeniyle maaşının yarısını alabilmektedir. Bunun üzerine ailenin büyükleri, giderlerini daha fazla kısmak için birtakım önlemler alma kararı verirler. Bunların arasında Puffy'nin evden gitmesi kararı da vardır.

Ve Puffy ertesi gün çocuklara haber verilmeden sokağa bırakılır. Sahiplerinin düşüncesine göre sokakta bir yerlerden artık yemek bulabilir, kendi yaşamını kendi sürdürebilirdi. Ne de olsa soyu kurtlara dayanan bir cinsti ve Puffy'de bu nedenle kendini koruyabilecek ve hayatta kalmasını sağlayabilecek içgüdülere sahipti.

Ama unuttukları şey, sevgiydi. Puffy sevgisiz yaşayamazdı. Verilen o sevgiye alışmıştı. Yemek önemli değildi; daha önce verilen Avrupa mamaları yemese de olurdu. 2 dilim bayat ekmeğe de razıydı o. Yeter ki ailesi olarak benimsediği o sevimli ailenin ve çocukların yanında kalabilsin.Sokağa terk edildikten sonraki birkaç gün etrafta dolaşır, evi gözetler. Bir sabah sahibi işe giderken ona kendini gösterir. Belki yaptığından pişman olmuştur, beni tekrar eve alır ümidiyle kuyruğunu sallayarak ona doğru koşar adımlarla yaklaşır. Ama hayır, sahibi "git, seni istemiyorum" diyerek Puffy'i kovalamaya başlar.

Puffy üzgün bir şekilde artık o evde kalamayacağını anlar. Bundan sonra tek başınadır ama ne yapacağını, nereye gideceğiniz bilmez. Daha önce hiç yalnız başına sokağa çıkmamış, el bebek gül bebek büyütülmüş bir köpek bu tehlikeli caddelerde ne yapabilir?

Dostumun başından birçok macera ve tehlike geçer. Kaç kere karşıdan karşıya geçerken arabaların onu görüp inadına hızlanmaları sonucu ezilme tehlikesi geçirir. Diğer köpeklerle kavga etmek zorunda kalır. Hatta bu kavgalar sonunda ciddi yaralar bile alır. Köpek gruplarına katılmak ister; iyi bir cins olduğu için onunla dalga geçip, gruptan dışlarlar. Kaç gün yiyecek bir şey bulamadığından aç ve susuz yaşar. Geceleri eski evini ve çocukları düşünür, ağlar. Sokağa bırakıldığı için hep kendinde suç arar.

Sonunda sokaklara ve yaşadığı düzendeki sokak kurallarına alışır. O da sokaktaki bu çetin yaşam savaşına katılır. Güçsüz köpekleri koruyup, bulduğu yiyecekleri onlarla paylaşmaya başlar. Eski hayatı gibi bir yaşam tarzı olmasa da hayatta kalmayı başarmış, kendi yemeğini bulmayı ve korumayı öğrenmiştir.

Hemen aklınıza şu anda Puffy'nin ne yaptığı sorusu geliyorsa, Puffy çok iyi, sokaklardan kurtuldu.... Karşılaşmamızdan sonra, çevremin de aracılığı ile bir çiftliğe yerleştirildi ve şu anda bu çiftlikte yaşıyor. Bu ortama çabuk alışacağına inanıyorum. En kısa zamanda da onu ziyarete gideceğim.

Peki ya diğer Puffy'ler? Ve Puffy gibi köpeklerin sahipleri (onlara aile diyemem)?

Bu konu beni çok üzüyor. Bu nedenle sizlere daha önce de yayınlamış olduğum Senatör George Vest'in sözlerini hatırlatmak isterim. Bu kişiler, eğer bu sözleri okumuş olsalardı ve biraz vicdanları olsaydı, evlerinde besledikleri, bir yaşam paylaştıkları köpeklerini vurdumduymaz bir şekilde sokağa atmazlardı, atamazlardı.

"Şu bencil dünyada insanoğlunun edinebileceği tek bencillikten uzak dost, ona asla ihanet etmeyen, nankörlük etmeyen tek dost köpeğidir. Köpek zenginken de, yo sulken de, hastayken de, sağlamken de yanındadır insanın. Sahibinin yatağından uzaklaşmamak için buz gibi yerlerde yatıp uyur, dışarıdaki karlı rüzgarların uğultusuna hiç aldırmaz. Sahibinin eli yemek uzatmasa da köpek öper o eli. Katı hayatın sahibinde açtığı yaraları yalar, iyileştirir. Sahibi dilenci de olsa, o, prensleri korurcasına nöbet tutar başında. Bütün dostlar çekildiği zaman bile, köpek kalır. Servet tükenir, isme gölge düşer, ama köpeğin sevgisi cennet güneşi kadar süreklidir."

Bana sunny@sabah.com.tr e-mail adresinden ulaşabilir, istediğiniz her konuda yazabilirsiniz. Maillerinizi bekliyorum.Kendinize çok iyi bakın. Çevrenizi ve hayvanları sevin..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır